Alkol konusunu düzenleyen değişiklikler, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edildi. Teklifin komisyondan geçen hali Genel Kurul’da değiştirilmezse, alkollü içkilerde her türlü reklam ve tanıtım yasaklanıyor.

Bu ürünlerin kullanılmasını ve satışını özendiren veya teşvik eden kampanya, promosyon ve etkinlik yapılamayacak.

Bir ülke dünyada söz sahibi olacaksa, önce gençliğini “düşünmeye”, “üretmeye”, “çalışmaya” yönlendirmeli.

Alkol, gençliği bu üçünden de uzak tutar ve gençlik hayatın dişlileri arasında kaybolup gider.

Yeşilçam kullanılarak, her filmde özendirilerek planlı bir şekilde alkol Türk toplumunun zenginden fakire kadar her katmanına nüfuz ettirildi.

Mısır’da dikta rejimi nasıl el altından halkına afyon bastıysa yıllarca, Türkiye’de de alkol benzer biçimde kullanıldı.

Eğlence, tatil, sefahat hayatın merkezine oturtuldu. Ve adeta bunlar için yaşayan bir gençlik çıktı ortaya.

Hükümetin alkolü özendirmeyi engelleyen adımı Türkiye’nin geleceği için çok önemli. Lakin daha büyük tehlike ceplerimize kadar girmiş durumda: Sanal Kumar…

Türkiye’de Susurluk yapılanması dahil mafyayı ve karanlık derin yapıları besleyen en önemli kalem Casino’lardı.

Devleti çatırdatma noktasına gelince 1997 yılında kapatıldı.
Ardından 2000’lerde ülke krize girince, bütçe gelirlerini artırmak için yeniden açılmasını gündeme getirdi bir lobi.
Hatta kanun teklifi bile verildi.
Maliye Bakanlığı’na soruldu. Hesap Uzmanları Kurulu 217 sayfalık “kumarhaneler raporu” hazırladı.
6 Temmuz 1999 tarihli rapora göre, 1991-96 döneminde, beş yıldızlı otellerin bünyesindeki 13 kumarhaneyi kontrolünde tutan Ömer Lütfi Topal, devletten bir milyar dolar kaçırdı.
İrili ufaklı kumarhanelerle devletten kaçırılan ve çoğu yurtdışına giden devasa bir sıcak para havuzundan bahsediliyordu. Otellerdeki Casino’lar kapandı.

Şimdi ise “Sanal Kumar” cebimize girmiş durumda. Bahis şirketleri, online kumarhaneler gırla gidiyor.

İnternet siteleri üzerinden kumar reklamı yasaklandı ama İphone ve Android uygulamalarında reklamlar serbest.

Hürriyet gazetesinin cep uygulaması neredeyse başka reklam yayınlamıyor.

Cep uygulamalarında yaş yanıltması çok kolaylıkla yapılıyor ve 12 yaşındaki çocuklar bile futbol maçları üzerine bahis oynuyor.

Çocuklar artık spor müsabakası seyretmiyor, bahis sonucunun ne olacağını seyrediyor.
Dünya genelinde 32 milyon online sanal kumar ve oyun sitesi var. Bu şirketlerin bir kısmı geliştirdikleri uygulamalarla sanal kumarı mobil telefon, sosyal paylaşım siteleri ve yaygın tıklanan internet portallarına taşıyorlar.

Amerika’da sanal kumar bağımlılığını tedavi etmek üzere kurulmuş rehabilitasyon merkezleri var.

Türkiye’nin de hızla bu yolda gittiğini söylemeliyim çünkü; Türkiye’deki bazı sanal kumar sitelerinin günlük ziyaretçi sayısı milyonları aşıyor.

Hatta bir sanal kumar sitesi, “Türkiye’de altyapılarını taşıyacak büyüklükte server olmadığından” yakınıyor.

Casino’lardan daha büyük bir felaketle karşı karşıyayız.

Çocuklarımız tuttukları takım üstüne 3-5 liralık bahis oynama gibi masum bir adımla sanal kumarla tanışıyor ve ardından her türlü profesyonel kumar oyununa geçiş yapıyorlar.
Dünyanın uzak uçlarındaki ligleri takip eden, kupon başında saatlerini harcayan delikanlıları görebilirsiniz her yerde.

Bahisten çıkacak paranın hülyasıyla uyuşmuş, önündeki hayata bakmayan bir genç kuşak yetişiyor.

Türkiye’nin ekonomisinin de, gücünün de, neslinin de kumardan gelecek paraya ihtiyacı yok.

Tıpkı Casino’larda olduğu gibi sanal kumar konusu da halledilmeli. BTK, porno sitelerini engelleme konusunda son derece başarı elde etti ve Türkiye’nin geleceği adına müthiş bir iş başardı. Sanal kumarda da aynı başarıyı elde edeceklerine şüphem yok.

Yeter ki bu konuda AK Parti’de kararlılık oluşsun.