Günlerdir devam eden olayları hafife almak yapabileceğimiz en büyük hata olur. 2007 yılındaki Cumhuriyet Mitingleri’yle kıyaslayarak yapılan bu hata sürecin en zayıf noktası.

Cumhuriyet Mitingleri’nde halk toplanıp 3-5 saat nümayiş yapıyor, kurulan platformda Tuncay Özkan ve benzeri kişilerin konuşmalarını dinleyip dağılıyordu.
Yani bir nevi parti mitingi gibiydi.
Şimdi ise “dağılmayan” bir kalabalık söz konusu.
Gece demeden gündüz demeden olaylar devam ettiriliyor ve dünyaya “Türk Baharı” imajı verilmek isteniyor.
Sosyal medya üzerinden dezenformatif görüntü ve fotoğraflar da içeren binlerce İngilizce twit atılıyor.
Arap Baharları’nda da etkili olan Anonymouse gibi uluslararası sosyal medya örgütlenmesinde uzman gruplar işin içine çekiliyor.
Yabancı ajansların geçtiği haberler de farksız. AK Parti 10 yıldır iktidarda.
Toplumumuzun içinde birbirinden çok farklı kesimler var.
Bir devleti büyük yapan bu kesimleri barış içerisinde bir arada tutabilmektir.
Sükunet çağrısı yapmakla, kitleler sükunet bulmaz. Kitleleri sakinleştirecek hamleler yapılmalı. Polis ve asker devletin en sert yüzüdür.
Bu iki güçle halkı karşı karşıya getirmemek gerekir.
Polis ya da askerle halk karşı karşıya gelince fatura “yöneticiye” yani hükümete kesilir.
Unutulmamalı ki, bu sefer yaşananların Cumhuriyet Mitingleri’nden en bariz farkı, uluslararası desteğinin olması.
ABD ve AB’den yapılan açıklamalar konuyu “Arap Baharı” çerçevesinde gördükleri ya da görmek istedikleri yönünde.
Borsa ve faizlerdeki kötü tablonun nedeni de bu uluslararası algı.
Bu algının dünyaya yayılmasına fırsat verilmemeli.
Algı bir kere oturdu mu siz istediğiniz kadar sesinizi duyurmaya çalışın, kimse sizi dinlemez.
Tıpkı rahmetli Menderes’in, “Hangi öğrenciyi sabun fabrikasına atmışım söyleyin?” diye bağırıp sesini duyuramaması gibi.
Toplumsal olayların hiçbiri hafife alınamaz.
AK Parti, Cumhuriyet mitinglerini hafife almamış, duyarlılığı yönetmeyi bilmişti.
Bu olayları hafife alır tarzda açıklamalar, yaklaşımlar fatura doğurur.
“PKK’lı teröristler askerle karşılaşmasın diye gösterilen ihtimam, İstanbul’daki göstericiler polisle karşılaşmasın diye gösterilmiyor” şeklinde, milliyetçi-muhafazakar kesime de gösterileri destekletecek yorumlar yapılmaktadır.
Göstericiler direkt olarak Başbakan Erdoğan’ı hedef alıyorlar.
AK Parti’nin yöneticileri bu yükü Erdoğan’ın omzundan almalı.
Toplumun çeşitli kesimleriyle irtibata geçmeli, tansiyonu düşürmeli.
Kadife devrimlerden Arap Baharları’na kadar kitlelerin sosyal medya üzerinden organize edildiği ve sokak olaylarının farklı noktalara ulaştırıldığı ülkeler gördük.
Suriye’den topraklarımıza sürekli kıvılcımlar sıçrarken, ülkenin dört bir yanına benzin dökmeleri öngörülür bir şey.
Alevin yayılmasını isteyen içte ve dışta istemediğiniz kadar mihrak var. Memleketin 10 yıllık kazanımı, bir günde gidebilir.
Kan kusup kızılcık şerbeti içtim dercesine, sabır taşını çatlatırcasına, yapılmak istenenleri sistematik biçimde boşa çıkartmalı.
İçteki ve dıştaki Milli İrade düşmanlarının art niyetleri berhava edilmeli.