PKK’dan Akillere Hançer
Akil İnsanların raporlarını tamamlamasıyla birlikte düğmeye basılmış gibi PKK’da hareketlenme başladı. Gezi Parkı fırtınasıyla da rüzgarını dolduran PKK, Akil İnsanların Raporlarını tamamlamasıyla birlikte harekete geçti.
Şantiye basıp işadamı kaçırma bir yandan, patlayıcı sevkiyatı diğer yandan başlarken, Akillerin Başbakan’la randevusuna saatler kala Cizre’de açık ve net bir kışkırtmaya imza attılar. Cizre’de şehir merkezinde üniformalı ve yüzleri maskeli bir grupla “Asayiş Gücü” ilan ettiler.
Dünden beri bütün internet siteleri ve televizyonlarda bu kışkırtıcı görüntüler haber oldu haliyle.
PKK bayraklarıyla askeri nizam yürümeler, yolda araçlara çevirme yapmalar, kimlik kontrolü uygulamaları gibi şeylerle kendilerini “paralel kamu otoritesi” olarak gösterdiler. Akil İnsanların raporuyla süreçte bir aşama daha geçilecek ve süreç daha da güçlendirilecekti.
PKK, bunu çökertti.
Cizre’deki görüntüleri herkes izledi.
Oradaki organizasyon, üniformalar ve kalabalık PKK’lı gruba bakıp da “bu iş münferit” demek mümkün değil. Tıpkı Habur’da gövde gösterisinin organize edilmesi gibi, tıpkı geçen yıl BDP’lilerin dağda PKK’lılarla medya önünde buluşmasının organize edilmesi gibi bu iş de planlanmış bir organizasyon ve provokasyondur.
Amaç Akil İnsanların raporunu berhava etmektir.
Çünkü Akillerin raporunda öne çıkan şey, Türkiye’nin bütün bölgelerinin kanın durmasından, çözümden ve kardeşlikten yana olduğuydu.
Oysa BDP ve PKK’nın Kürt halkına yönelik bütün propagandası, “Türkler bizden nefret ediyor” kalıbı ve düşmanlaştırma üzerine kuruluydu. BDP/PKK çözüm sürecinde söylemlerde hep pozitif gibi olsa da eylemlerde hep süreci bir yerde çökertecek hazırlıklar içinde gitti.
Taviz koparma, alan kazanma, legalleşme…
Bütün stratejileri bu.
İyi niyet adına neden bahsedebiliriz? PKK’yı çağrıştıran simgelerle sürekli dolaşmak, Taksim meydanında bayrak direğine terörist başı paçavrasını asmak mıdır iyi niyet?
Bir kere de BDP’liler ellerinde Türk bayraklarıyla Diyarbakır meydanında yürüsün, yüzlerce Türk bayrağı açılsın da görelim bu iyi niyeti.
Hep bir taraftan hazmetme bekleniyor.
Süreci dinamitlemek için en hassas dönemde, şehir meydanında, sözde PKK Asayiş Timi’ne gazetecilerin önünde yürüyüş yaptırılıyor. Bugün Akillerin sırtına vurulan hançer, belli ki yarın Hükümete, ardından da Türkiye’ye vurulacak. Gezi Parkı organizasyonu gösterdi ki Türkiye’ye yönelik bir operasyonun düğmesine basılmış.
Bu operasyonun içinde PKK’nın olmayacağını düşünmek mümkün mü?..
BDP’liler çekilmenin tamamlandığı, ilk aşamanın bittiğini söylese de gerçek bu değil.
PKK’lıların çoğu hala Türkiye’de ve bu operasyonun parçası olacaklar. Üzgünüm ama gerçek bu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.