M(USA)
Gazetedeki başlığı görünce aklıma geldi.
Hani meşhur fıkradır, birgün Sabancı’nın yanına yaklaşan biri, “Ağa!” der, “Başımızı nereye çevirsek size ait bir fabrika görüyoruz. Lassa, Çimsa, Teknosa… Bu dünyada işiniz iş de bilmem öbür dünyada haliniz nice olur?” Sabancı cevabı hemen yapıştırır: “Öbür tarafta da Musa var, İsa var!”
Sakıp ağanın umduğunu bulup bulmadığını bilemiyoruz ancak şurası bir gerçek ki ağanın beklentisi sadece kendisi ile sınırlı, daha da önemlisi kendi içinde tutarlı bir beklenti idi.
Ancak bugün bizler, topyekûn bir İslam coğrafyası ve koca bir ümmeti ilgilendiren meselelerde dahi bu kadar tutarlı olamıyoruz. Mısır’da yaşananlara “Bir Musa çıkar, hesabını sorar!” yürekliliğiyle yaklaşanların, mesele Suriye olduğunda USA’yı göreve çağırarak “Her türlü koalisyona varız!”, “Harekat sınırlı olmamalı” gibi sözler sarfetmeye başladığı görülüyor. Bu, en az, laik cumhuriyetle yatıp demokratik toplumla kalkanların “Ordu göreve!” pankartı açması kadar garip ve saçma bir yaklaşım.
Günümüzde Suriye’yi tüm tarafgirliklerden sıyrılarak bir Müslüman duyarlığıyla anlamak zor görünüyor. Zira medyanın da kamuoyunun da görüş açısı, hükümetin “gör” dediği ile sınırlı.
Mısır’da şehit edilen Esma’yı şükürler olsun ki hepimiz gördük, duyduk ve hatta ağladık.
Peki ya Irak’ta katledilen 1 milyon Esma’yı göreni duydunuz mu? Peki ya Suriye’ye yapılacak bir operasyonda kimler ölecek? Esed elbette kendi halkını katleden bir zalim, bir cani.
Peki ya Amerika?
Bugün özellikle Türkiyeli Müslümanlar, kafalarını elleri arasına alıp bırakın çok gerilere gitmeyi yalnızca 11 Eylül’den sonra milyonlarca Müslümanı katletmiş, milyonlarca Müslüman kadının ırzına geçmiş sapık bir zihniyeti bir İslam toprağına davet edip “Sınırlı operasyon yetmez” demenin neye karşılık geldiğini çok iyi düşünmeliler.
Kilometrelerce öteden aşağılık ve sapık bir caniyi “Vur, sonuna kadar vur, ben arkandayım!” nidalarıyla yan binada oturan kardeşinin üzerine süren bir Müslüman tablosu, İslam dünyasının hala ve hala nasıl korkunç bir yıkımla karşı karşıya olduğunun resmidir.
Bu tablo, Müslümanların içine düştüğü buhran ve zilletin hangi boyutlara ulaştığının acıklı bir göstergesidir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.