Psikosomatik hastalıklar ve hastalıkların manevi kazançları
Psikosomatik hastalık demek; yaşantımızdaki ve iç dünyamızdaki duygusal ve düşünsel çatışmaların bedensel belirtiler, fiziksel şikâyetler olarak kendini göstermesidir. Psikosomatik hastalıkların ortaya çıkışını tetikleyen en yaygın faktörler, kayıp ve ayrılıktır. Çaresizlik, güvensizlik ve umutsuzluk duyguları ve bunlara eşlik eden öfke, kin, üzüntü, hayal kırıklığı, korku ve kaygı gibi bastırılmış, çözümlenememiş ve ifade bulamamış duygular somatizasyona neden olan unsurlardır.
Kelimelere dökemediğimiz, ifade edemediğimiz sıkıntılar, korkular, acılar bazen bedenimizde bir ağrı, bir uyuşma, bir kist, bir hastalık olarak dışavurum bulur.
Bedensel şikâyetlerle dahiliye aciline giden bir kişi, psikiyatriye sevk edildiğinde şaşkınlık, bocalama, gerçeğin ne olduğu konusunda tereddüt etme, psikiyatriste gitme konusunda isteksizlik gibi çeşitli duygu ve tutumlar sergileyebilir.
Eğer rahatsızlık bedensel kaynaklı değilse yakınları kişiye numaracı gözüyle bakabilirler. Bir kişi psikiyatri aciline geldiğinde ifade edilemeyen yoğun kaygılar yüzünden bedensel belirtiler, panik atak, yoğunlaşmış bedensel bir kaygı geçiriyor olabilir. Kalp krizi geçirdiğini, midesinin bulandığını, başına ağrılar girdiğinden bahsedebilir.
Değerli okuyucular, bedensel hastalıklar, ruhsal hastalıklara göre her zaman toplumda daha fazla anlayışla, hoşgörüyle karşılanan bir niteliktedir. Ruhum ağrıyor diyemeyiz de bedenim ağrıyor deyiveririz. “Kızgınım”, “sana kırıldım” demektense, “kolum ağrıyor”, “ellerim uyuşuyor”, “tansiyonum yükseliyor” demek daha kolay gelir. Bir bayan danışanım bu durumu seansta şöyle ifade etmişti: “Kıvanç hanım, dört yıldan beri evliyim. Bir çocuğum var. Çocuğum iki yaşında ve çok huysuz bir erkek çocuğu. Eşim görev gereği çok yoğun ve stresli bir ortamda çalışıyor. Bu yüzden oğlumuzun en ufak bir ağlamasında sinirleri bozuluyor, çocuğun sesine katlanamıyor. Bu yüzden çok sık tartışıyoruz. Başımda uyuşmalar başladı, sanki tepemde karıncalar geziyordu. Bunun fiziksel bir sorundan kaynaklandığını düşündüğümden boşu boşuna dahiliye, nöroloji doktorlarına başvurdum ama bir sonuç alamadım. Psikiyatri doktoruna muayene olunca baş uyuşmalarımın psikolojik olduğunu öğrendim. Oysa ben kendime ruhsal sıkıntıları konduramamıştım. Eşim ve ailesi bu durumu öğrenirlerse ne derler bana, ne bahane bulurlar diye düşündüm.”
Değerli okuyucular, psikiyatride psikosomatik hastalıklar dediğimiz şey işte yukarıda anlattığım örnekte görüldüğü gibidir. Somatizasyon; yaşantımızdaki ve iç dünyamızdaki duygusal ve düşünsel çatışmaların bedensel belirtiler, fiziksel hastalıklar olarak kendini göstermesidir.
Stres de pek çok hastalığa davetiye çıkarır. Stresin yol açtığı rahatsızlıkların başında, genelde kalp atışının ve kan basıncının yükselmesi, kas kasılmalarının artması, sindirim sistemi problemleri sayılmaktadır. Organizma stresle başa çıkamadığında, strese karşı yenilmiş olur. Bu da psikosomatik hastalıklara yol açar. Stresin yol açtığı hastalıklar; alerji, ülser, yüksek tansiyon, kalp-damar hastalıkları, nefrit, şeker hastalığı, kanser, sedef gibi deri hastalıklarıdır.
Ruhsal gerginliğin sonucu olarak, vücudun fiziksel anlamda direnci kırılır, beden güçten düşer.
İster psikolojik kaynaklı olsun ister fiziksel, bütün hastalıklar aslında bizler için birer nimet... Nasıl mı Peygamber efendimiz bakın bu konuda ne güzel buyurmuş; “Ey ahiretini düşünen hasta, hastalık sabun gibi, günahların kirlerini yıkar, temizler.” Hastalıkların günahlara kefaret olduğu hadis-i sahihle sabittir.
Başka bir hadiste;
“Ermiş ağacı silkelemekle nasıl meyveleri düşer; imanlı bir hastanın titremesi de öyle günahları silkeler” (Buhari, Merda:1, 2, 13, 16)
Allahü Teala hazretleri ferman etmiştir; “İzzetim ve celalim hakkı için, mağfiret etmek istediğim hiç kimseyi, bedeninde bir hastalık, rızkında bir darlık vererek boynundaki günahlardan temizlenmeden dünyadan çıkarmayacağım.”
Kul hastalandığı zaman Allah ona iki melek gönderir ve onlara; “Gidin bakın, kulum yanındakilere ne diyor bir dinleyin” der. Eğer o kul melekler geldiği zaman Allah’a hamdediyorsa melekler, her şeyin en iyi bilen Allah’a bildirirler. Bunun üzerine Allah (cc) şöyle buyurur;
“Kulumun ruhunu kabzedersem onu cennete koymam, kulumun benim üzerimdeki hakkı olmuştur. Şayet şifa verirsem, onun etini daha hayırlı bir etle kanını da daha hayırlı bir kanla değiştirmem ve günahlarını affetmem üzerime hak olmuştur.”
Psikosomatik hastalıklarda veya diğer fiziksel hastalıklarda ilaç tedavisi yanısıra mutlaka psikolojik destek almak şarttır. Psikolojik destek alan herhangi bir hastalığa sahip kişi, hastalığını abartmaz, hayata daha pozitif ve olumlu bakar, onu nelerin hasta ettiğinin farkına varır, yani içgörü kazanır. Hastalığı ile daha kolay ve pozitif olarak baş edebilir. Çünkü psikoterapilerde stresle başa çıkma yolları, olumlu düşünme, sorun çözme, özgüven gibi konular danışanla birlikte işlenir.
Hastalıklarla başedebilmek ve hastalığı daha kolay atlatabilmek için en önemli koşul; Rabbimiz ile olan irtibatı arttırmaktır. Bu irtibat da nasıl sağlanır; aşk ile.. Yani Allah’a olan aşkımızı sevgimizi arttırmak (ilimle, insanlara yardım hizmet etmek ile, dua ve ibadet etmek ile) yoluyla olur. O zaman hastalıklar, sıkıntılar bizleri o kadar üzmez, yaralamaz.
Gönlünüzde Allah sevgisinin artması ve Rabbimin tüm hastalıklarınıza Şafi ismiyle şifa vermesi duasıyla.....
PSİKOTERAPİST KIVANÇ TIĞLI.
DNŞ TEL:0 212 503 79 95-0 506 401 79 91
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.