Hakları gasp edilen, türlü türlü zulme maruz kalan ülkemiz insanının önündeki engellerden bir dizisi daha ortadan kaldırılıyor.

Demokratikleşme Paketi’ne bu çerçevede bakmak lazım.
Başbakan Erdoğan’ın bizzat açıkladığı paketi Genel Yayın Koordinatörümüz Hasan Karakaya Ağabey ile birlikte izledik.

Açıkçası başörtüsü konusundaki düzenlemeleri Erdoğan açıklarken, gözümün önüne on yıllardır göz yaşı döken, hayattan dışlanan kızlarımız, ablalarımız geldi.
Başörtüsü zulmüyle Türkiye enerjisini kaç yıl kaybetti?

Seçilmiş iktidarlar, toplumsal kesimler, güven ortamı, devletin iç huzuru bu zulüm nedeniyle ne büyük zararlara uğradı.

Yüzyıllardır ekserisi başını örten kadınlardan oluşan bir toplumda aniden böylesine yapay bir sorun oluşturuyor ve o ülkeyi bu sorunla on yıllar boyunca uğraştırıp duruyorsunuz.
Türkiye’ye ayak bağı oluşturmak için her alanda yapay sorunlar oluşturulmuş ve bizi birbirini yiyen bir topluma çevirmeye çalışmışlar.
Yıllardır da bu böyle gidiyordu.

Pakette açıklanan düzenlemeler yapılırsa başörtüsüyle ilgili sorun büyük ölçüde çözülüyor.

Ancak resmi üniforma gerektiren polis, asker ve hakim-savcı gibi mesleklerin başörtüsüyle yapılamayacağı açıklandı.
Bunu anlamakta güçlük çekiyorum.

Mesela başörtülü bir hakim-savcının hakkaniyete uygun karar verip veremeyeceğinden kuşkumuz mu var?

Ortaöğrenimini tamamlamış, sınava girip hukuk okumuş bir başörtülü kızın, hakim-savcı olmasının engellenmesi ne inanç özgürlüğüne sığar, ne de modern dünyanın insan hakları esaslarına.

Bunun dışında pakette pek çok önemli düzenleme yer alıyor.
Seçim sistemi konusunu “üçüne de varım” dercesine AK Parti muhalefetin kucağına bıraktı.

Önümüzdeki dönemde seçim sistemi üzerinden çok sayıda siyasi tartışma sürer.
Oylarını yüzde 50’ye dayamış AK Parti üç sistemde de avantajını korur.

Siyasi Partilere eşbaşkanlık sisteminin getirilebilmesinin resmi hale getirilmesi ise BDP’yi ilgilendirdiği kadar AK Parti’nin geleceğini de ilgilendiriyor.

Malumunuz Erdoğan Cumhurbaşkanı adayı olunca Genel seçimlere kadar geçecek sürede yeni bir Başbakanımız olacak.

Binali Yıldırım, Ali Babacan, Ahmet Davutoğlu, Numan Kurtulmuş gibi isimler geçiyor bu geçiş dönemi başbakanı için.

Fakat Erdoğan’ın karizmasından oluşacak boşluğu doldurmak kolay değil.
Bu çerçevede biri Başbakan olacak diğeri Parti’nin siyasi işlerini yürütecek iki eşgenelbaşkan sistemini tercih edebilir Erdoğan... Netice itibariyle paketteki maddelere bazı itirazlar gelebilir.
Tatminsizlikler olabilir…
Mesela Alevilerden paket açıklanır açıklanmaz ciddi tepki yükseldi.
Erdoğan, bu paketlerin devam edeceğini söyledi.

Türkiye’de birikmiş çok sayıda sorun var ve hepsini çözecek bir anayasa yapamıyoruz maalesef.

Tek çözüm bu tip paketlerle adım adım ilerleme kaydetmek.