Dün TBMM tarihi günlerinden birini daha yaşadı.

Bu önemli âna tanıklık etmek üzere erken saatlerde Meclis’e geçtik.

Tüm Türkiye gibi biz de o kritik saate 14:00’e odaklandık.

Çünkü başörtüsü meselesi nedeniyle ne bedeller ödemişti bu ülke.

Ama artık halkıyla, medyasıyla, kurumlarıyla, STK’larıyla ne Türkiye eski Türkiye idi, ne muhalefet eski muhalefet, ne de hükümet eski hükümetti.

Zaten CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu’nun talihsiz açıklamasını saymazsak hem birkaç gün öncesinden hem de dünkü ilk izlenimlerimize göre ciddi bir sorun çıkmayacağı anlaşılmıştı.

CHP bu kez geçmişte olanlardan ders çıkarmış, önceki gün yaptığı kapalı grupta “siyasi harakiri”nin önüne geçecek önlemlerini almıştı.

İlk olarak beklenenden daha erken saatte Denizli Milletvekili Nurcan Dalbudak geldi Meclis’e başörtülü olarak.

Henüz Genel Kurul açılmamıştı.

Nurcan hanım, önce hemşehrisi Sanayi Komisyonu Başkanı Nihat Zeybekçi’yi makamında ziyaret etti.

Bu sıralarda TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in Meclis idare amirleriyle bir toplantı gerçekleştirdiğini öğrendik.

Toplantı sonrası Meclis İdare Amiri Salim Uslu’yu makamında ziyaret ettim.
Salim Uslu gayet rahat ve kendinden emindi.

Endişe verici hiçbir durumun olmadığını belirterek, kanaatlerini şu ifadelerle aktardı:
“Türkiye’de kadın nüfusunun yarısından fazlası başörtülü. Başörtülüler büyük engellemelerle karşılaştılar, mağdur edildiler. Ancak insanların çalışma ve iş hayatı sürekli engellenemez. Şimdi bu engeller ortadan kaldırılıyor. Bu ülkede şimdi insanımızın en temel hakları iade ediliyor. Güzel bir atmosfer yakalandı. Türkiye’de iyi bir iklim oluştu. İnsan hakları ve özgürlükler için bu gün büyük bir fırsat. CHP’de birilerinin bu en temel insan hakkına karşı çıkmasını anlamak mümkün değil. Dünyanın hiçbir yerinde CHP’nin bu tavrına benzer bir tavır bulamazsınız. Bu anlayışın Dünyada bir başka benzeri yok.”

Bu görüşmeden sonra rotamızı Genel Kurul Basın Locası’na çevirip, beklemeye başladık.
Basın Locası tıklım tıklım dolmuş, bir tek boş koltuk yoktu.

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici ve arkadaşları da bu tarihi anı locadan izleyenler arasındaydı.

Bir süre sohbet ettiğimiz Destici, başörtüsü sorununda Akit’in hassasiyeti ve mücadelesini takdirle karşıladığını belirttikten sonra, Türkiye’nin bu günlere gelmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Ve o tarihi an gelmişti.

AK Parti Denizli Milletvekili Nurcan Dalbudak, Konya Milletvekili Gülay Samancı, Kahramanmaraş Milletvekili Sevde Beyazıt ve Mardin Milletvekili Gönül Bekin Şahkulubey birkaç dakika arayla Genel Kurul’daki yerlerini aldılar.

Oturumu açan Meclis Başkanvekili Meral Akşener, 4 partinin grup başkan vekilinin talebi üzerine oturuma 15 dakika ara verdi.

Grup başkan vekilleriyle yapılan müzakereden sonra oturumu tekrar açtı.

Haber sütunlarımızdan ayrıntılı biçimde takip edeceğiniz üzere Muharrem İnce’nin konuşmasının bir kısmını ayrı tutarsak, parti sözcülerinin konuşmaları son derece yapıcıydı.

Ayrıca bu iyimser hava TBMM’nin geneline de yansımıştı.

Belki de millet iradesinin tecelli ettiği Meclis’te, tarihinde hiç bu kadar olumlu bir rüzgar esmemişti.

Parti sözcülerinin konuşmalarının ardından basın locasından ayrılıp iktidar kulislerine yöneldik.

Burada AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz ile sohbet ederken Meclis Başkanı Cemil Çiçek geldi.

Başkan Çiçek, gayet neşeliydi ve “size çay ısmarlayayım” deyince Kapusuz esprili biçimde “İsterseniz ben ısmarlayayım” diye takıldı.

Çiçek de bu espriye karşılık olarak “siz de ısmarlasanız ben de ısmarlasam bizim kasaya yazılacak” dedi.

Çayımızı yudumlarken Genel Kurul’da yaşananları değerlendirmesini istediğimiz Başkan Çiçek, Türkiye’nin 25-30 yıldır gündeminde öncelikli olarak yer alan başörtüsü sorununun uygarca çözüldüğüne dikkat çekerek, bu yaklaşımla pek çok sorunun çözülebileceğine vurgu yaptı.

Meclis’in tarihine yakışır bir müzakere gerçekleştirdiğini belirten Çiçek, gösterdikleri demokratik tavır için parti genel başkanlarına, grup yöneticilerine ve vekillere teşekkür etti.

Bu olayın Türkiye’de demokrasinin hangi noktaya geldiğini gösterdiğini vurgulayan Çiçek memnuniyetini şu sözlerle ifade etti:

“Keşke bu olgunluğu çok daha önce gösterebilseydik. Uygarca çok önemli bir sorun çözüldü. Önemli bir müzakere ile bir yakınlaşma ile önemli bir sorun çözüldü. Demek ki bu yaklaşımla pek çok sorunumuzu çözebiliriz. Meclis bu haliyle daha güçlenmiştir. Bu pozitif yaklaşım meclise güç katmıştır.”

Evet aynen Çiçek’in ifade ettiği gibi.

Dün itibariyle, meclisimiz daha da güçlenmiştir, Türkiye daha da güçlenmiştir.

Özetin özeti: Kara bir sayfa daha kapanıp, milletin özlediği AK bir sayfa açılmıştır.

Hayırlı uğurlu olsun…