Tabiî ki Sayın Başbakan’dan bahsediyoruz. “İkide birde George W Bush’tan talimat almaya gidiyor. ABD’ye taviz veriyor” diyenler için… Sayın Demirel’in deyimiyle gibi Boşalma Hakkını kullanıyor. Ve kendisine iftira edenlere çok sert çıkıyor. Sabretmenin de bir hududu vardır. Eline kalem alan, bir mikrofon yakalayan başlıyor saldırmaya… Yok efendim, Sayın Başbakan ABD’den emir, talimat almaya gidiyormuş.
Particilik ve eleştirme hakkı tamam da… Bu kadarı da, insafsıca ve biraz da sorumsuzca olmuyor mu? Bunu yine Sayın Başbakan’ın bir sözü ile noktalayalım: “Bekâra karı boşamak kolaydır” demişti. Hakikaten öyle.
Biz şahsen Amerika'yı günahımız kadar sevmeyiz. Elimizden gelse, ABD Halkını değil ama bugünkü Zalim ve Terörist Amerikan yönetimini tarihten sileriz.
Sovyetler Birliği çökünce, ABD’nin gerçek yüzünü bütün İnsanlık gördü. Buna bakıp da görmeyenlerin gözleri kör mü? ABD Yeryüzünde tek Süper Terörist Devlet olarak, İnsanlığı kasıp kavuruyor. Bunu herkes görüp bildiği için, ne haltlar yediklerini teker teker saymıyoruz. Onun sadece Irak Politikasına bakarsak ne demek istediğimiz açıkça anlaşılır. Kendilerini, Aydın, Düşünür, Kalemşor ve Televizyon Şövalyesi zannedenler, kırılası kalemlerini ellerine almadan, patlayası mikrofonlara konuşmadan bir nebze düşünseler, ne Sayın Başbakan öyle öfkelenir, ne de biz onu savunmak zorunda kalırız.
İftiracılar bir an için düşünsünler. ABD Ordusu, Irak’a sırf, zâlim uşağı Saddam’ı devirmek için mi gitmişti? Mesele Ortadoğu'yu Parçalayıp Yutmak ve Petrol Zenginliğine konarak, bütün Dünyayı sömürmek değil miydi? İsrail ABD’nin akıl hocası olduğu kadar da onun Ortadoğu'daki İleri Karakoludur. Kürtlere İsrail'le birlikte müştereken Bağımsızlık sözü verdiler. Bunu tahmin, ya da kafadan atarak söylemiyoruz.
Körfez Savaşı sırasında bir ABD Albayı önündeki bir Ortadoğu Haritasını göstererek, Şu Pareleller Arasında Bağımsız bir Kürt Devleti kurulacaktır” demişti.
Sayın Güneri Cıvaoğlu: “Türkiye buna müsaade etmez” deyince… ABD Albayı o zaman “Kürtlerle Savaşmak zorunda kalırsınız” demişti. Sayın Güneri Cıvaoğlu da bunu köşesinde yazmıştı. Bizimkiler hiçbir şey olmamış gibi kulaklarının üzerine yattılar. Memlekete çok lazımmış gibi Darbe üstüne Darbe yaptılar. Bir İrtica Yalanı uydurdular.
Milletin %80’ini İrticacı gösterdiler. Onu da 1. öncelikli Tehlike saydılar. Böylece kendi Halk çoğunluğuna karşı sırtlarını dönmüş oldular. Nasıl ki 2. Tehlike, yani Terör kan dökmeye başlayınca akıllarını başlarına aldılar. Bizdeki kıpırdanışları görünce, Barzanî her ne sebeple olursa olsun. “Türk Ordusu Hududu Aşarsa onlarla savaşırız” diye efelendi. Arkasında ABD ve İsrail oldukça, Barzanî yüksekten atacaktı. 3-5 bin baldırı çıplak terörist için ABD ve İsrail’le karşı karşıya gelmek, hatta onlarla savaşmak zorunda kalsaydık daha mı iyi olurdu. Tam bu safhada, Diplomatik ve barışçı Yollar denenmeliydi.
Sayın Başbakan da öyle yaptı. öteden beri Irak’ın bütünlüğünden yanaydık. Irak'ta bir Bağımsız Kürt Devletinin kurulması orayı Cehenneme çevirebilirdi. Hiçbir komşu ülke ve İslâm ülkeleri bunu kabullenemezdi. Yeni bir kargaşalık yeni bir Dünya Savaşına müncer olabilirdi. İşte Sayın Başbakanımız ABD’ye bu gerçekleri anlatmak için gitti. Belki kibar bir ifade olmayacak ama… Başkan Bush’a Kürtlere verdiği sözü unutturdu. Daha önce “Sınırı aşarlarsa Türklerle Savaşırız” diyen Barzanî Ağız değiştirdi. ABD Başkanına Ahlakî Değerleri hatırlatmakla kaldı. Daha önce “Türk Ordusu, birçok köylerimizi yerle bir etti. çok insanımızı öldürdü” derken .. “Ne yapalım biz onlarla savaşamayız” dedi.
Bu mu Sayın Başbakan’ın ikide birde ABD’ye gidip onlara taviz vermesi ve Başkan Bush’tan direktif alması? Sayın Başbakan da patladı. Ama sadece: “Bu değerlendirmeler hiç şık değil. çok çirkin, çok alçakça” demekle yetindi. Başkası olsaydı, kendisini nerdeyse Vatan Hainliği ile suçlayan, o iftiracıların başına Dünyayı zindan ederdi. Sayın Başbakan ABD Başkanının Kürtlere verdiği sözü çiğnetmeseydi, Ordumuz böylesine başarılı bir operasyon yapabilir miydi? Belki de o zaman 3. Dünya Savaşı patlardı. Taviz verme ve Talimat alma bu mu?
İnsanda biraz utanma olur. Sayın Başbakanı tebrik ediyoruz. Saygılarımızla…