Hükümet ve Cemaat arasında dershaneler üzerinden devam eden tartışmaları fırsat bilen bazı çevreler; “bir hesaplaşma, bir ayrışma yaşanıyor” şeklinde propaganda yaparak bir kışkırtma kampanyası yürütmektedir.
Bu tartışmaları gerilime dönüştürüp seçim öncesi restleşme ortamına taşımak isteyen bu güçler; Taraf gibi görünerek, sanal medyada “Dershane kapatanı ben de sandığa kapatırım” gibi tehditler savuruyor.
Bu “Şer güçler” fitne ve fesat mekanizmalarını harekete geçirerek; örgütlenmiş bir öfke ve intikam kılıcını kuşanmış bir başkaldırı ruhu oluşturmaya çalışıyor…
Sermayeleri yalan ve fitne olan bu çevreler; “Hizmet Hareketi mensupları bu olaydan sonra küser ve AK Parti’ye oy vermezler” düşüncesinden hareketle, AK Parti oylarının CHP’ye kayacağını ve böylece AK Parti iktidarının sonunun geleceğini hayal ediyor.
AK Parti ve Gülen Cemaati arasında dershanelerin özel okullara dönüştürülmesi projesi konusuyla gündeme gelen gerilimin arka planında ne var? İktidar partisi ve Gülen Cemaati arasındaki temel sorunlar nelerdir? Taraflar politik açıdan hangi noktalarda birleşiyor, hangi noktalarda ayrılıyor? Gerilim nereye doğru gidiyor?.. gibi sorulara cevap aranırken bu çeteler, Başbakan Erdoğan’ı hedef alan çalışmalar yürütüyor. 
Şimdi dershaneleri sahiplenme görüntüsü veren bu çevreler; Fethullah Gülen hocaefendiyi ve onun öncülüğünü yaptığı “Hizmet Hareketi”nin varlığını kabullenemeyen ve her fırsatta ağızlarından salyalar akıtarak kin ve nefret kusanlardır. 
Bütün bu olup bitenler ülkemiz ve milletimiz adına hiç de hoş olmayan gelişmelerdir. Ancak bunlardan çok daha üzücü olan ise onların oyunlarına alet olan, kışkırtmalarına kapılan cemaat mensuplarının ve cemaatin hizmetindeki yayın organlarının tavrıdır. 
Bu yayın organlarında itiraz ve tartışmaları hükümet karşıtı bir karalama kampanyasına dönüştüren tarzda yayınlar yapmaktadırlar. “Dinler arası diyalog ve hoş görü” kampanyası çerçevesinde farklı din ve kültürlere mensup insanlara karşı son derece toleranslı olanlar; milli ve manevi değerlerimizi yaşama ve yaşatmayı kendine ilke edinen siyasi kadroların oluşturduğu hükümete karşı düşmanca ve son derece acımasız bir tavır sergileyebiliyorlar.
Doğrusu tavrı ve anlayışı anlayabilmiş değilim.
HOCA EFENDİNİN UYARILARINA NEDEN UYULMUYOR?
Dershanelerin özel okullara dönüştürülme planını durdurabilmek için “Hizmet Hareketi”nin yayın organları tarafından başlatılan bazı özel yayınları anlamak mümkün. Ancak; hükümet eğitimde reform yapma ve dershaneleri özel okullara dönüştürme kararını verdiğini ilan ettiği halde, bir çözüm planı oluşturma yerine, hükümeti bu karardan döndürmeye ve geri adım atmaya zorlama yönündeki yayınları ise anlamak mümkün değil.
Hükümete karşı bir itibarsızlaştırma girişimi başlatan şer güçlerin kampanyasına destek verircesine bu inat ve ısrar neden?
Hoca efendinin; “Oradan ya da buradan taraf gibi görünen bir kısım tahrik ediciler, kasten damarlara basmak, meseleyi kızıştırmak ve bir kavga ortamı oluşturmak için sinsice gayretler sergiliyorlar. Kardeşi kardeşe vurdurmaya çalışıyorlar” şeklindeki uyarılarına rağmen, Hizmetin emrinde olan yayın organlarının hala kışkırtıcı, suçlayıcı ve tahrik edici yayınlarını aralıksız sürdürmeye devam etmeleri ne anlama geliyor?
Yoksa; Hoca efendiye rağmen bu camiaya farklı bir takım gizli güçler mi etki ediyor?
Beyler…
Bu kavganın tek bir kazananı olacak... O da Hizmet Hareketi’ni ve inançlı kadrolardan oluşan hükümeti içine sindiremeyen şer güçler… 
Kaybedeni ise…Biz hepimiz yani inancı ve aynı ruhu taşıyan hepimiz olacağız. 
Bu gerçekten hareketle; Ben samimi bir Müslüman olarak ülkem ve milletime ve de davama hizmet etmek istiyorum diyen herkes sağduyu ve aklıselimle hareket edilmeli. Düşmanları sevindiren dostları üzen yersiz tartışmalar mutlaka sonlandırılmalıdır.
BİR HATIRLATMA…
Dershanelerle alakalı olarak başlatılan “özel okullara dönüştürme planı” AK Parti’nin 2003’den beri hükümet programlarında ve seçim beyannamelerinde yer almaktadır.
Zaman içinde gerçekleştirilen bazı eğitim reformlarıyla hazırlık aşaması tamamlanmış ve bu projeyi hayata geçirmek için çalışmalar başlatılmıştır. 
Yani bu, yeni hazırlanmadığı gibi ilk defa konuşulmuyor. Bu projenin Cemaat ile hükümet arasında defalarca görüşüldüğünü ilgili kişiler de ve en yetkili kişi olan Sayın Başbakan Erdoğan da açıklamıştır. 
Kaldı ki; dershanelerin özel okullara dönüştürülmesi Cemaat için pek bir şeyi değiştirmeyecek. Hatta Amerika’da devlet destekli “Charter School”larda olduğu gibi cemaat devlet güvencesinde daha iyi hizmet vermiş olacak.
Şu gerçeği herkes bilmelidir:
Dünyanın hiçbir ülkesinde hükümetler; cemaatlerin yönlendirmesi veya dayatmasıyla ülkelerini yönetmezler. Elbette önerilere açık olurlar ve tarafların fikirlerine itibar ederler. Ancak sonuçta ülke ve milletin menfaatleri doğrultusunda karar verirler. Bu karar bazı kesimlerin hoşuna gitmese de karara saygı duyulması ve uyulması bir sorumluluk ve gerekliliktir