Mursi ve hayattan üstün değeri yakalamak
Mısır’da neler oluyor? Bir söz, “Bir kelebeğin kanat çırpışından, bütün dünya etkilenir” der. Abartıyı, dikkat çekme başarısına bırakarak düşünürsek, önümüzde geniş bir ufuk doğar. Bu vahşet, Mısır ve Suriye ile sınırlı değildir. Özelde Müslüman’a, genelde insanlığa ibret bir intihandır.
İnsan, görüntüye takılı kalmamalı. Yani, Esat’ın; Sisi’nin yandaşlarına bakarak; Suriye ve Mısır halkı, sömürülüşünü, borçlandırılışını, istikbalinin ipotek altına alışına bakarak, “Haklı kaybedecek” demek, ciddi yanılgıdır. Hadiseyi, tarihin ve insanlığın ölümsüz değerleri ışığında değerlendirmekte zaruret vardır.
Bir kere tarih zafer hükmünü, kısa zamana sıkıştırmaz. İşin sonuna bakar. Hitler, Mussolini, Napolyon, kısa zamanda güç kazandılar. Biri ayağından asıldı, biri sürgünde öldü, öbürü daha beter. Daha dün Kızılordu, Babrak Karmal darbesiyle, Afganistan’ı; George Bush, BAAS’cı Saddam bahanesiyle Irak’ı işgal etti? Netice? Yanlışlar çarpıştı, bir doğru çıkmadı. Fatura her iki taraf için de ağır oldu. Hakkı görmez, Allah’ın yardım ve cezasını dikkate almazsan böyle olur. Onur makamına çıkarsın da, rezil olursun. Servete gark olur, huzurunu kaybedersin?
Materyalist, felaket sebeplerini, gözünün gördüğü eksik ve yanlışlarda arar. Görünen sebepte kalır. Ağrı feryadı, hastalığı dillendirir. Hastalığın nedenini ve çaresini değil. Nedene inmeden tedavi olmaz. İnsanlığın temel derdi ahlakta, imanda.
Her hadise, yeni şartlarda doğar. Çıkarcıyı yanıltan satıhta kalmasıdır. Asıl sebebi görmüyor. Hakka, Batıla kör olan, her işin temeli olan gerçekten habersiz kalıyor. Kral oluyor, adam olamıyor.
Çözüm nerde? İnsanın parmak ucundaki kıvrımlar bile farklı. Bu yönüyle çok karmaşık. İnsanlık yönü, maskeli değilse çok sade ve net. Herkesin kanı, aynı asalette. Allah insanı, bütün mahlukattan üstün yarattı. Bu üstünlük şekilde değil, ruhta. İman ve ahlakta. Yüceliğini, ahlaki, insani sorumluluklarını bilemiyor, kendini maymun zannediyorsa, hayvandan da aşağı düşüyor. Bu gerçeği, Allah, insana çok açık ve net olarak gösteriyor. Örnek:
İnsan’ın insanlığı utanma duygusuyla başlar. Geçen hafta, Danimarka Dış Yardım Bakanı Christian Friis Bach, bir Lüks harcamaya, dikkatsizlikle imza attığı için istifa etti. Yanlıştan utanma. İnsanlık burada başlar. Allah’a iman, İslam, Hakkı Batıldan ayırmak ve hayattan üstün değerlerle zirveye varır.
Şimdi terazinin bir kefesine Christian’i istifaya götüren ahlakını koy; öbür tarafına da Mısır halkını, borç batağına atan Sisi yönetiminin kredi notunu muhafaza teyitleri yaparak, halkı daha da borçlandırmaya yol açmaya çalışan Kredi kurumlarını koyun ve düşünün?
Bir taraftan milletini bombalamaktan utanmayan; milletini borçlandırarak aldığı silahla, milletini öldüren; tüm insanlığın lanetine uğrayan, Esat ve Sisi ve yandaşlarını düşünün; diğer tarafta, Hakkı tutmak için şehadeti seçen Suriye ve Mısır halkını ve darbeci yargıcına, “Sen ayağa kalk. Ben milletimin seçtiği Cumhurbaşkanıyım” diye haykıran Mursi’yi? Hayattan da üstün değere eren iman ve ahlak erlerini? Misaller, her türüyle sonsuza kadar artırılabilir. Örneğin:
Şehri imar için, üç ağaç yer değiştiriyor diye doğrulan Gezi Terörü, yüz milyonlarca liralık tahribat yapıyor; sonra da tahrip edilmiş arabalar üzerinde poz veriyorlar. Bütün bunları göre-göre destek verenlerin ahlakıyla, istifa eden Bakan Cristian’ın ahlakını, insanlığını, utanma duyarlığını kıyaslayın?
Karl Julius Weber, “Bir kitap kendini iki defa okutamıyorsa, bir kere okumaya da değmez” diyor. Şimdi ahlak ve Kur’an düşmanlığı yapanlara bir soru: 15 Asırdan beri hiç kesintisiz milyarların okuduğu; okumaktan çok öte, milyarların noktası, virgülüne kadar ezberlediği; hayat yapıp yaşadığı Kur’an-ı Kerim’i kaç kere okudunuz?
Oysa asırlarca sürüp gelen insanlık tarihi, açıkça gösteriyor ki, kim Kur’an ve Hz. Muhammed’in (s.a.s.) yürümüşse ölümsüzlüğe ermiştir. Bilal-i Habeşi’lerden Mevlana ve Yunus’lara kadar hep gönüllerde taht kurmuşlardır. İslam, hayattan üstün değerlere erişme yoludur. Ailede saadetten ülkede huzura kadar her iyiliğin başka bir kapısı yoktur. İslam düşmanlığı, şaşkınlığın ve hüsranın ana sebebidir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.