Geçtiğimiz Pazar günü Akit’e olan çirkin saldırının takipçisi olacağımızı; azgın Gezicileri kanunlar çerçevesinde dizginlemeyip Akit muhabirlerine ise kelepçe takıp yerlerde sürüyen, Ali Karahasanoğlu ağabeye tekme atanların hesap vereceğini yazmıştım.

28 Şubat’ı aratmayan bu vahim saldırıdan hemen sonra İçişleri Bakanı Muammer Güler ile bir görüşmem olmuştu.

Bakan Güler üzüntüsünü bildirip, incelemeleri yaptıktan sonra gerekli işlemlerin başlatılacağını söylemişti.

Dün Bakan beyle tekrar bir görüşmem oldu.

Bakan Güler olayla ilgili gerekli tahkikat, inceleme ve soruşturmanın başlatıldığı bilgisini verdi.

Soruşturmanın birkaç güne kadar neticeleneceğini söyleyen Bakan bey, özetle şunları ifade etti: “Olay günü derhal hem İstanbul Emniyet Müdürümüze hem de İstanbul Valimize talimat verdik. İnceleme başlatıldı, soruşturma sürüyor. Birkaç güne kadar sonuçlanır. Yetkililer gerekli bilgileri sizlerle paylaşacak. Bir daha böyle bir olayın yaşanmaması için, gerekli önlemlerin alınması konusunda hassasiyet gösterilecek. Bundan hiçbir kuşkunuz olmasın.”

Merak ediyorum. Bakalım nasıl bir sonuç çıkacak?
Takibe devam.

*

AK Parti hükümeti, cumhuriyet tarihinde görülmemiş reformlara imza atan her alanda büyük hamleler gerçekleştiren bir hükümet.

Ülkemiz bu dönemde çok büyük mesafeler, pozitif kazanımlar elde etti.

Geleceğe dair ise 2023 vizyonu, 2071 idealleri özlem duyduğumuz, heyecan uyandıran, gurur veren büyük hedefler.

Eğer kendi kendimizi engellemez isek sözkonusu hedeflere ulaşılacağından hiç kimsenin şüphesi olmasın…

Son yüz yılda bize en büyük zararı hep biz verdik çünkü.

Bunu Üstad Necip Fazıl Kısakürek’in gençliğe hitabesindeki, “Devlet ve milletinin büyük çapa ermiş yedi asırlık hayatında ilk iki buçuk asrını aşk, vecd, fetih ve hâkimiyetle süsleyici; üç asrını kaba softa ve ham yobaz elinde kenetleyici; son bir asrını, Allah’ın Kur’an’ında ‘belhüm adal’ dediği hayvandan aşağı taklitçilere kaptırıcı; en son yarım asrını da işgal ordularının bile yapamayacağı bir cinayetle, Türk’ü madde plânında kurtardıktan sonra ruh plânında helâk edici tam dört devre bulunduğunu gören…”  şeklinde devam eden kronolojik tahlilde özet itibariyle görmek mümkün…

Sanırım son yarım asır için, “Türk’ü madde plânında kurtardıktan sonra ruh plânında helak etmek” ifadesi her şeyi izah etmeye yetiyor.

Açıkçası “Önce ahlak ve maneviyat” diyen ilkesel bir gelenekten gelen  Başbakan Erdoğan’ın, bu meselenin farkında bir lider olduğuna inanıyorum.

Daha önce, “Dindar nesiller yetiştirmek istiyoruz” şeklindeki açıklamasıyla bunu net biçimde beyan etmişti.

Erdoğan Gezi sonrası grup toplantısında da “Geleneğine bağlı gençlik” mesajını bir kez daha yinelemişti.

İnşallah “Gezi’nin, Mason’un, Siyon’un, terörün tuzağına düşmeyen bir gençlik…” başarılır.

*

Dershane kavgasına gelince…

Günlerdir süren tartışma yeni bir boyut kazandı.

Bu kavgadan nasıl bir sonuç çıkacağını, kazananın kim; kaybedenin kim olacağını hafta başı yazmıştım.

Şimdi mesele kimin kimi bitireceği noktasına kadar ilerledi.

Bu kavga nerede, ne zaman, ne şekilde ve nasıl bitecek şimdiden kestirmek çok güç.
Dün eteklerinin zil çaldığı her halinden belli olan fitnenin Sözcü’sü, “Testiler çarpışıyor, hangisi kırılacak” şeklinde 9 sütuna bir manşet attı.

PKK destekçisi ateistlerin gazetesi Birgün ise, “Yiyin birbirinizi” manşetiyle çıktı.

Rusya dönüşü bu mesele gündeme geldiğinde, Erdoğan’ın kardeşlik hukukuna yaptığı vurguyu haber sütunlarımızdan ayrıntılı biçimde yansıtmıştık.

Seyahat esnasında Başbakan’ın birilerini bitirme gibi bir eğilim içinde olmadığı izlenimini edinmiştik.

Aksine Erdoğan’ın genel eğilimi bu kavganın bitmesine dönüktü.

Dünkü genişletilmiş il başkanları toplantısında da seçim öncesi kavganın Türkiye düşmanlarının işine yarayacağına dair değerlendirmeleri oldu Erdoğan’ın.

Belediye Başkan Adayları üzerinden içerdeki çekişmelere dair verdiği şu mesaj son derece önemliydi: “Zaman münakaşa zamanı değil. Meselesi olan varsa 30 Mart akşamına kadar ertelesin.”

Kardeşlik hukuku çerçevesinde bu mesaj herkes için geçerli…

Bu ülkenin buna her zamankinden daha fazla ihtiyacı var.