Hasan Aksay

Hasan Aksay

ABD programlı Saakaşvili ile gelen fatura

ABD programlı Saakaşvili ile gelen fatura

Gürcistan felaketi bir kere daha gösterdi ki, “Post Modern”inden Kara Gömleklisine, Komünist ihtilalinden ABD model, Saros ihaleli “Beyaz Eldivenli”sine kadar bütün darbeler neticede milletine çok pahalıya mal olmaktadır.
ABD’nin dünya gardiyanlığı hevesi, dünyayı ateşe atıyor. 2500 kişilik Rusya Barış Gücü’nün de bulunduğu Osetya’nın Başşehri Tskhinvali’ye Saakaşvili’nin silahlı müdahale yoklamasına, Rusya reaksiyonu belli değil mi idi? ABD, daima yabancı topraklarda yangın çıkardığından, felaketin acısını gerektiği gibi hissedemiyor.
Rusya tarih boyu Karadeniz’e inmeye taliptir. Buna rağmen Osetya, Abhazya’nın Rusya özerk bölgesi olma isteğine, hadiseyi başlatan olmama tedbiriyle “evet” demedi. Biliyor ki düzen, neticede, onu bozanın üzerine yıkılır.
Son Irak saldırısı, bir kere daha gösterdi ki Siyonizm’le sarmaş dolaş olan ABD gücü, politikasının gözüne katarak perdesi indirmiştir. Aklı kullanılmaz duruma sokan kuvvet, tehlike davetçisidir. Napolyon, Hitler, Musolini bunun yakın örneğidir. Kurulduğu günden beri kuvvet politikasının dozunu artıran İsrail, ilk gününden daha rahat ve daha güvenli midir?
Türkiye İran’la bin yıldır, komşudur, akrabadır, iyi münasebetler içindedir. 60 yıllık İsrail, Türkiye’nin bin yıllık dostu İran’dan Türkiye’ye yapılacak ziyarete karşı tavır koyma hadsizliğine kalkışıyor. ABD’nin Ortadoğu, Kafkaslar ve Afganistan’a yerleşme emeli, Rusya’nın da kimi misafir edip, kimi etmeyeceğini tehdit konusu yapabileceğini düşündürecektir. Rusya’ın, Tskhinvali’ye karşı Gori saldırısındaki kuvvet dengesizliği, Gürcistan’dan ziyade Batı’ya yöneliktir.
Türkiye, komşuları başta olmak üzere dünya ile iyi münasebetler içinde olma gayretindedir. özellikle son yıllarda bu konuda çok aktif bir politika izlemektedir. Gürcistan ile iyi ilişkiler içinde olduğu gibi, Rusya ile de aynı şekilde ilişkilerini hızla geliştirmektedir. Ne Rusya ile ilişkilerine Gürcistan aleyhine, ne de Gürcistan ilişkilerine Rusya aleyhine bir anlam yükleme imkanı yoktur. Bir kısım medyanın bu yoldaki yayınları, Global çağın gereklerini kavrayamamaktan değilse, kötü niyettir. Kafkas halkları 1856 yılına kadar, Osmanlı Cihan İmparatorluğunda birlikte saadet yılları yaşadığımız, tarih ve toplum olarak bütünleştiğimiz ülkelerdir.
Global dünya şartlarında, savaştan ve darbeden kazanmış bir devlet tasavvuru imkansızdır. Bu an önemli olan, ibret almak, felakete ağıt yakmayı bırakıp, süratle yaraların sarılması ve Kafkasların bir istikrar ve huzur bölgesi olabilmesi için gerekli çalışmaların başlatılıp, süratle neticelendirilmesidir. Bunun için:
1) Gürcistan ve Kafkaslardaki ülkelerin toprak bütünlükleri korunmalı; 2) Devletler arası münasebetleri silah gücüyle tanzime yönelik NATO gibi organizasyonlar, Kafkaslara girmemelidir. Bu ikili, barışa sağlam bir zemin için mutlak gereklerdir. Siyonizm ve Amerika, tek kutuplu bir dünya olmayacağını anlamalıdır. Büyük güçlerin teşvik ve desteğine güvenen siyasiler ve darbeciler, “bu vaatlerin gerektiği zaman bulunmadığı” gerçeğini görmeli ve maceradan sakınmalıdırlar. Kafkas ülkeleri savunma ve teknolojilerini geliştirmeli ama kendilerine güçlülerin silahları gölgesinde bir yer aramamalıdırlar.
Globalleşmeyi doğuran ulaşım ve iletişim teknolojisi hızla gelişmekte, sınırlar şeffaflaşmakta, sermaye, iş ve emek akımı ülkeler arasında dolaşmaktadır. Bu şartlarda, sömürü ve diktacı muhterisler dışında bir savaş gerekçesi kalmamıştır. Sınırları silahla aşmanın ağır faturasına mukabil, barış, dostluk, hizmet ve üretimle aşmak, her geçen gün daha çok teşvik görmekte ve davete konu olmaktadır.


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hasan Aksay Arşivi