Ukrayna’da halk zaferi
Ukrayna, 25 yıl önce bağımsızlığına kavuştuğu halde, ülkedeki Rus azınlığın ve Rus yanlısı politikacılarının yüzünden hâlâ yönünü belirleyemiyor.
AB ve Amerika; Rusya ile karşı karşıya gelmemek için Ukrayna konusunda demokratik çözüm konusunda ısrar ederken, Rusya, AB’nin ve NATO’nun kendi bölgesine doğru genişlemesine karşı çıkıyor.
Ukrayna’nın Rusya yanlısı Cumhurbaşkanı Yanukoviç’in işbaşına getirdiği hükümetin, geçen yıl kasım ayında Avrupa Birliği ile anlaşmaya imza atmak yerine; Rusya ile güçlü ilişkiler kurmayı tercih etmesi üzerine ülkede geniş çaplı protesto gösterileri başladı.
Protestolar genellikle ülkenin AB’ye daha yakın duran batı bölgelerinde yoğunlaşıyor. Ancak protestolara katılan doğu Ukraynalılar da var. Eski dünya ağır sıklet boks şampiyonu ve muhalif Udar (Yumruk) Hareketi lideri Vitali Klitçko da önde gelen göstericiler arasında.
Ülkenin içinde bulunduğu siyasi istikrarsızlık ve işsizlik oranındaki yükseliş protestoları tetikleyen unsurlar olsa da ülkenin cehenneme dönmesine sebep olan ve 77 kişinin hayatına mal olan gösterilerin asıl sebebi tekrar Rusların boyunduruğuna girme korkusudur.
Moskova hükümeti Ukrayna’da yaşanan bu olumsuzluklar üzerine halka şirin görünmek için Ukrayna ile 17 Aralık’ta yeni bir anlaşma imzaladı. Bu anlaşmaya göre; Rusya, Ukrayna’nın 15 milyar dolar değerindeki devlet tahvillerini satın almayı kabul etti ve Ukrayna’ya satılan doğalgazın fiyatını da düşürdü. Ancak bu girişim de protestoları dindirmedi.
Çünkü Ukrayna Halkı Moskova’nın niyetinin Ukrayna’yı AB’ye kaptırmayarak kendine bağlamak olduğunu biliyor.
Son olaylarda ölü ve yaralı sayısındaki artış ve 70 kadar güvenlik kuvvetleri mensubunun göstericiler tarafından rehin alınmasıyla gösteriler bir halk isyanına dönüştü.
Avrupa Birliği dışişleri bakanları “şiddet ve aşırı kuvvet kullanımından sorumlu tuttuğu Ukraynalı yetkililere yaptırım kararı aldı. AB adına Kiev’e gelen Fransa, Almanya ve Polonya Dışişleri Bakanları taraflarla kriz görüşmeleri etkili oldu.
Çünkü; herhangi bir karar alınmaması halinde ülke genelinde bir ayaklanma haberleri Cumhurbaşkanına ulaştırıldı. Birçok yerde polis güçleri halk gösterilerine destek vermek için Başkent Kievdeki Bağımsızlık meydanındaydı. “Ya bir iç savaş, ya bölünme” noktasına gelen ülke için son şans denendi ve Rus yanlısı Cumhurbaşkanı Yanukoviç geri adım atmayı kabul ettiğini açıkladı.
KORKULAN OLMADI VE TARAFLAR UZLAŞTI
Cumhurbaşkanı Yanukoviç ve muhalif protestocular krize son verebilecek bir anlaşmayı kabul ettiler. Bu anlaşma sonrasında toplanan Ukrayna Parlamentosu tarihi kararlar aldı ve ülkeyi Rusya’ya bağlamaya çalışan diktatör tavırlı Cumhurbaşkanı V.Yanukoviç’in yetkilerinin büyük bir kısmı yeniden parlamentoya devredildi.
Olağanüstü toplanan Parlamento: 2004 Anayasasına geri dönülmesi, 10 gün içinde bir milli birlik hükümeti kurulması Cumhurbaşkanı, hükümet ve parlamentonun yetkilerini dengeleyen bir anayasa reformu için hemen çalışma başlatılacak ve eylüle kadar tamamlanması ve yeni anayasanın kabulünden sonra en geç aralık ayına kadar cumhurbaşkanlığı seçimi yapılmasına karar verdi. Erken seçim kararının kesin tarihi belirlenmeye çalışıyor.
Bu gelişmeler: Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç’in kendi partisinden de kan kaybettiğini gösteriyor. Parlamentodan etkilenen hükümet yanlısı kimi milletvekillerinin de ‘evet’ demesiyle polisin Kiev’deki gösterilerden çekilmesi ve genel af ilan edilmesi kararı oy çoğunluğuyla geçmiş oldu.
CUMHURBAŞKANI V. YANUKOVİÇ’İN RUSYA YANLISI ISRARLI TAVRI ÜLKENİN CEHENNEME DÖNMESİNE SEBEP OLDU
Cumhurbaşkanı Yanukoviç, iktidara gelmesinin hemen ardından anayasada değişiklikler yaptı ve kendi yetkilerini arttırdı. Kazandığı geniş yetkileri kullanarak Rusya ile bir dizi anlaşmalar imzaladı. Bu anlaşmalarla Rusya’nın Ukrayna’daki etkinliği arttı.
Uzun zamandır geniş halk kitleleri Cumhurbaşkanı Yanukoviç’in muhalefeti baskı altına almak ve Ukrayna’yı Rusya’ya bağlama girişimlerinden rahatsızdı.
Yanukoviç, protestolara sebep olan Kasım 2013 tarihinde Avrupa Birliği (AB) ile ortaklık anlaşmasını imzalamaktan son anda vazgeçmesi tepkilerin çığ gibi büyümesine sebep oldu.
Muhalefet cephesi; 2004 Anayasasına geri dönülmesi konusunda bazı girişimlerde bulundu ancak; Cumhurbaşkanı Yanukoviç’in destekçisi Meclis Başkanı Volodomir Rybak, tasarının tartışılmasını reddetti.
Siyasi baskı ve engeller yetmezmiş gibi hükümet, halkın gösterilerini durdurmak amacıyla “terörle mücadele kanunları” çıkarılarak; sokaklara taşan halka şiddet kullanmaya başladı. Halk polis ve askerle karşı karşıya geldi ancak halk sokakları terk etmedi. Cumhurbaşkanı Yanukoviç, uzlaşma aramak yerine, yasakçı ve baskıcı tutumunu sürdürerek olayların kitleselleşmesine sebep olmuştu.
UKRAYNA BİZİM İÇİN NEDEN ÖNEMLİ
Ukrayna’daki bu gelişmeler bizi de yakinen ilgilendiriyor. Çünkü; Kırım Yarımadası Ukrayna sınırları içindedir ve burada Tatar Türkleri kardeşlerimiz yaşamaktadır. 26 Aralık1917 tarihinde Kırım Tatar Türkleri Milli Kurultayı’nın ilan ettiği cumhuriyet, Rusların işgali sonrası yok sayıldı ve Kırım Yarımadası 23 Şubat1918 tarihinden sonra Ukrayna sınırları içerisinde yer almaktadır.
Halen Özerk bir Cumhuriyet olan Kırım, aslında Tarat Türklerinin ana vatanı olmakla birlikte Sovyetler Birliği döneminde Tatar Türk toplumunun sürgünü ve Rusların bölgeye yerleştirilmesi sonucu çoğunluk Rusların eline geçmiştir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.