Eskiden, seçim tahminleri olurdu. Şimdi, kamuoyu yoklaması revaçta. İkisi de önemli. Kamuoyu yoklaması, halkın gündemine bakarak; seçim tahmini ise, Hakka, şartlara ve halka, üçüne birden bakarak durum değerlendirmektir. Materyalist düşünce, insan mantığını kısırlaştırdı, şartlarla sınırladı. Oysa iman, ahlak ve gayret sahibi insanın fıtrat üstünlüğü vardır. Güç ve tuzağına güvenen Firavunlar, George Bush’lar, hep yok oldular? Yaşayan, iman ve ahlak sahibi insanlıktır.

Sağlam aile, devlet ve ahlak yapısıyla milletimiz, fetret devirlerini, imanı, ahlakı ve ibretlerle kısa zamanda tedavi etmiş; çoğu zaman, eskisini de aşan bir güçle, tarihi yerini tekrar almıştır. Cihan harbinden beri, baskı, terör ve darbe savaşları, açık-gizli kesintisiz devam ediyor. İnşallah, başarımız da aynı nispette büyük ve ömürlü olacaktır.

Küçülen dünyamızda hiçbir ülkenin, kendini, dünya şartları dışında düşünme imkanı yoktur. Özellikle zengin toprak ve imkan sahibi ülkeler, varlıklarını koruyup kullanacak, vahdet, gayret ve fedakarlıkta eksik kalırsa, düşmanın iştahı açılıyor ve düşman çoğalıyor. Sızlanma fayda vermiyor. Kendimize, iman ve ahlakımıza, vahdet, gayret ve fedakarlıklarımıza bakmak gerekiyor.

Saldırgan kim? Çıkarcılar. “Benden değilsen düşmanımsın” diyenler. Suriye, Mısır ve Ukrayna’yı paylaşmaya, Türkiye’de darbe desteğine kalkışanlardır.

Ne yapıyorlar? Fitne ekiyor, ekonomik, ahlaki ve sosyal kuşatma ile ülke kalkınmasını önleyip, devlet kadrolarını tehdide gerek kalmadan itaata zorluyorlar. Diz çöktüremezlerse? Tehdit ve fitne şiddetleniyor, terör ve darbe doğuyor. Terör ve darbenin asıl sahibi, görünen kuklalar değil, perde gerisindeki kuklacılardır.

Çıkar ve ideoloji sarmalı savaşlardan, İslam’ı hedefleyenler köklüdür. Haçlı saldırılarından İslamofobiaya kadar evrilerek geliyor. Cihan harbi yenilgisi, Türkiye’ye ağır şartlar doğurdu. Kalkınma, görüntü ve propagandada kaldı. Türkiye, küçülmeye devam etti. Son toprak kaybı, dünya turizmi gelişirken, CHP tek parti iktidarının, Rodos ve 12 ada ile yüzlerce Kardak adacığını, Yunanistan’a hediyesidir.

Küçülen sade toprak mı? Milletler yarışında durum ne? Ermeni ve Bulgarlar, hemen sınırımızda nükleer enerji fabrikaları kurdular. Gezi ve 17 Aralık darbecileri, utanmadan, hala iktidarı engellemeye kalkışıyor, tencere tava çalıyorlar.

Allah’a hamd olsun, bütün engellere rağmen bugün, kalkınma hızında dünya milletlerinin en önünde koşuyoruz. Mazlum milletlere sahip çıkıyoruz. Borçlanma, işçi ve beyin göçü durdu. Nimete nankörlük olmaz. Nimet körlük, felakete davetiyedir.

Genel görünüm bu. Türkiye’ye yönelik darbe teşebbüslerinin, başarısızlığa rağmen, kesintisiz devamı gösteriyor ki, İsrail için, bütün bölgeyi, Irak, Suriye, Mısır’a döndürmek isteyen derin fitne aktiftir. Buna göre, seçim; yol durumu ve yönümüze kısaca bakalım:

SEÇİM: Bu seçim şeklen mahallidir. Ama darbe iklimi, onu, iki kısma ayırıyor: 1) Meclis üyeleri seçimi, mahallidir. 2) Çoğunluk, yani başkan seçimi? Sıradan genel seçimden de hayati önemli. Kazanmayacak adaya oy verip, vahdeti yok etmek, darbeciye ümit, ülke kalkınmasına engel, huzurun kaybı ve daha büyük tehlikeler doğurabilecektir. Mısır’da Selefiler, bu vahdet imtihanını kaybetti. Sisi geldi. “Sen ben desin efrad, aradan vahdeti kaldır; -Milletler için işte kıyamet o zamandır”.

YOL DURUMUMUZ: Deniz sakin, sürat iyi. Yalnız!.. Bu seçimde, gerektiğinde bir ve beraber olabileceğimizi gösteremezsek, en azından, üçüncü seçim sonuna kadar çok bedel ödeyeceğimiz görülüyor. “Milletler layık olduğu idareye kavuşurlar.”

YÖNÜMÜZ VE İSTİKBALİMİZ: Teker, tümseği aşmak üzere. Allah, Müslüman’a yardım etmez diyen, kafirlerdir. Cezamız, kardeşlik imtihanı kaybından doğuyor. İnadı, gururu, bencilliği bırakıp, İslam kardeşliğinde, bir binanın taşları gibi dayanışabiliyor muyuz? Hiç olmazsa, böylesine gerektiği bir zamanda. Mesele burda! Bu, imtihandır. 15 asırdır, başarıyla verdiğimiz bu imtihanı, inşallah, nefis engelinde oyalanıp başarıyı tehir zorunda kalmayız!

İslam dünyası, mazlumlar ve insanlığın, geç kalmamamıza acil ihtiyacı var. Allah’tan, birlik, gayret, fedakarlık ve başarı nasibi niyaz ediyoruz. Gün, küçük meselelere takılıp dağılmak günü değildir.