Ricciardone’nin Barzani şaşkınlığı
Seçimler sona erdi ama tartışmalar bir türlü bitmedi.
Mücadele üstü kapalı biçimde devam ediyor.
Dün kredi derecelendirme şirketi Moody’s Türkiye’nin kredi notu görünümünü "durağan"dan, "negatif"e çevirdi. Bu kararda Türkiye karşıtı lobinin etkisinin sıfır olduğunu hiç kimse iddia edemez.
Batı’nın hazımsızlığı sürüyor.
Bu ara ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi, Ermeni Soykırımı Karar Tasarısı'nı kabul etti.
Komite 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarını destekleyen tasarıyı 5'e karşı 12 oyla, tam da Ermeni Diasporası’nın istediği yönde onayladı.
Şimdi top ABD senatosunda. İmkanları olsa tarihte gerçekleşen bütün soykırımları bizim üzerimize yıkacaklar.
Bundan hiç şüpheniz olmasın.
Uluslar arası arenada Türkiye’yi köşeye sıkıştırma taktiği her alanda ivme kazandı.
Ülkemiz aleyhine sistematik bir kara propaganda kampanyası yürütülüyor.
Hafta içi hem Batı medyasına hem de Arap medyasına konuşan Irak’ın kuzeyindeki bölgesel yönetimin başkanı Barzani, “Yakın sürede bağımsızlıklarını ilan edeceklerini” duyurdu.
Türkiye başından beri bütün komşu ülkelerde olduğu gibi Irak’ın da toprak bütünlüğünün korunmasından yana tavır aldı.
Bakalım ilerleyen günler neyi gösterecek.
Perşembe akşamı Türk Polis Teşkilatı’nın 169. Kuruluş Yıldönümü vesilesiyle Emniyet Genel Müdürü Mehmet Kılıçlar’ın davetlisi olarak resepsiyona katıldık.
Burada Meclis Başkanı Cemil Çiçek, İçişleri Bakanı Efkan Ala, Milli Savunma eski Bakanı Vecdi Gönül ve ABD'nin Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone ile bir süre sohbet ettik.
Ricciardone’ye Barzani’nin bağımsızlıkla ilgili açıklamalarını nasıl karşıladığını sordum. Ricciardone, “Çok şaşırdım. Gerçekten çok şaşırdım” dedi. Başka da yorum yapmak istemedi. Doğrusu ABD’nin izni olmadan nefes dahi alamayan Barzani’nin bu açıklamalarını şaşkınlıkla karşıladığını söyleyen Büyükelçi’nin bu tavrına şaşırmamak gerekiyor.
Çünkü herkes görevini yapıyor.
Ama Ricciardone’nin şaşkınlığı bana pek de samimi gelmedi doğrusu...
Yanımızda bulunan Vecdi Gönül ise bu konuyla ilgili, “Barzani gönlünden geçeni söylemiş. Gerçekleşmesi mümkün olmayan bir temenni bu.” yorumunu yaptı.
Gönül’e, “Hatırlarsanız bölgesel yönetim de Türkiye’nin kırmızı çizgisiydi.” dedim.
Gönül de, “Diplomaside kırmızı çizgi olmaz. Kırmızı çizgi ilan ederek hiçbir devletin kendisini bağlaması, sınır koyması doğru olmaz.” karşılığını verdi.
Ardından bir süre Meclis Başkanı Cemil Çiçek ile sohbet ettik.
Gündem Kılıçdaroğlu’na yumruklu saldırı ve parti grup başkan vekilleriyle yapılan güvenlik toplantısıydı.
Başkan Çiçek Meclis’te mevcut kuralların uygulanması halinde böyle tatsız hadiselerin yaşanmayacağını, ancak kurallara başta milletvekillerinin uymadığından böyle sorunların çıktığını söyledi.
Çiçek bu konuda serzenişini şu sözlerle dile getirdi: “Milletvekili arabasına bindirip Meclis’e ziyaretçi taşıyor. Kuralları başta milletvekilleri deliyor. Nasıl önüne geçilecek. Kurallara herkesin uyması gerekir.”
Abartılı yayınlarla Meclis’teki kaosta gazetecilerin de sorumluluğunun bulunduğunu söyleyen Çiçek’in, “Bazı ülkelerde gazeteciler de giremiyor. Çünkü orası milletvekillerine tahsis edilmiş alan.” ifadesi üzerine esprili biçimde, “Başkanım biz zaten milletvekillerine tahsis edilen bölüme girmiyoruz.” dedim.
Genel Kurul’u kastettiğimi düşünen Çiçek de “Gazetecinin girmediği bir tek orası kaldı. Milletvekili kulislerine giriyorsunuz ama” dedi. Anlaşılan Meclis’teki bu ziyaretçi girişleri bir süre daha konuşulacak.
Resepsiyonda aynı zamanda ev sahibi konumundaki İçişleri Bakanı Efkan Ala ile de bir süre sohbet ettik. Bakan Ala da birçok konuyu abartan medya ile halkın gündeminin çok farklı olduğunu şu ifadelerle anlattı: “Seçim kampanyalarında biz halkın içindeydik. Sizin gündeminizle halkın gündemi çok farklı. Medya abartmasa ve muhalefet de Türkiye’de daha sağlıklı bir sistem kurulmasına katkı sunsa şuan yaşananların hiçbirisi olmazdı. İngiltere’deki gibi bir demokrasi olsa bunlar yaşanır mı?”
Demek ki; daha kat edeceğimiz mesafe var.
Bu sıkıntıları da aşarız inşallah…
Hz. Ömer’in, Nizamülmülk’ün, Osman Gazi’nin, Sultan Fatih’in yolu yolumuz olsun yeter ki…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.