Ortadoğu’da çevrilen pedal!
Şu an son çeyrek asrın en kaotik ortamı hakim Ortadoğu’da.
Bölgeden gelen haberlere göre İsrail Gazze’yi bombalamaya devam ediyor. Kudüs’te, Ramallah’ta çatışmalar sürüyor. Bombardıman ve çatışmalarda hayatını kaybeden Filistinli sayısı 20’yi, yaralı sayısı 100’ü, tutuklu sayısı ise 700’ü buldu.
İsrail için MOSSAD eliyle bir gerekçe üretip Gazze’ye saldırmak çocuk oyuncağı haline geldi artık.
Irak ve Suriye’den her gün gelen yüzlerce ölüm haberleri ise artık adiyattan oldu.
Onca gelişmeden sonra Batı ve ABD’den medet beklemek ise zaten bir zûl…
Peki İslam alemi ne yapıyor?
Nüfusu 400 milyonu geçen 22 ülkeden oluşan Arap Birliği, yine toplam nüfusları yaklaşık 1.5 milyar olan 58 ülkeden oluşan İslam İşbirliği Teşkilatı; nüfusu 10 milyon dahi olmayan İsrail’in zulmü karşısında ne yapıyor?
Maalesef ne Arap Birliği ne de İslam İşbirliği Teşkilatı’ndan şu ana kadar tık yok.
Ciddi hiçbir yaptırımla karşılaşmayan İsrail ne yaparsa yanına kâr kalıyor.
Kukla Arap liderlerinin tek derdi koltuklarını korumak.
Bu yüzden bir tek Arap ülkesi dahi Mısır’daki darbeyi ve ardından gelen vahşeti kınamadı. Hatta darbe öncesi Sisi’yi cesaretlendirip darbe sonrası da destek çıkıp ittifak kurdular. Mısır’da seçimle iktidara gelen Müslüman Kardeşlerin kendi ülkelerine de model olmasından korktular.
Tabii bu olup bitenlerin hiçbirisi tesadüf eseri değil. Egemen güçler bölgede yenilikler ile belirledikleri plan çerçevesinde kalıcı değişiklikler hedefliyorlar.
Küçük küçük devletçikler kurulup başına da emir kulu yeni kuklacıklar oturtulacak.
Batı destekli seri ihanetlerle, üç kıtaya huzur, refah ve mutluluk götüren Osmanlı çökertilince toprakları üzerine kırk farklı ülkecik kurulmuştu.
Şimdi bu ihanet planı güncelleniyor. Bir dizi yeni ülkecik yolda…
Bölgedeki kaostan yararlanıp Kerkük’e çöken Barzani açıkça, “Maliki yönetimi ile artık dönülemez bir yola girdik” diyor. Bir adım daha atarak parlamentolarına bağımsızlığı oylamak üzere referandum yapmak için yasa talimatı verdiğini söylüyor.
Ortaya çıkan durumu tarihi bir fırsat olarak gören Barzani’nin yangından mal kaçırmayı andıran bu hali ve egemen güçlerin verdiği desteğe bakılırsa önümüzdeki aylarda bağımsız Kürdistan’ın kurulması bir sürpriz olmaz.
Bağımsız Kürt devletine uzun yıllar destek veren İsrail ise Kürdistan’ı tanıyan ilk ülke olacağını şimdiden ilan etti bile.
On yıl önce ütopya ve komplo teorisi olarak gördüğümüz pek çok plan bugün tek tek uygulamaya konuluyor.
HDP’liler uzun süredir “özerk yönetim”e finansman sağlamak için dillendirdikleri petrolden pay taleplerini kanun teklifi haline dönüştürüp Meclis’e sundular.
Sanmayın ki bunlar HDP aklıyla oluyor.
Daha da garibi Ortadoğu’yu bölüp parçalayıp cetvelle sınırlar çizen İngiltere’nin eski Başbakanı Tony Blair Mısır’ın darbeci Cumhurbaşkanı Sisi’ye resmi danışman olması.
İyi mi?
Bu haberi görünce Blair’in baş danışmanı Jonathan Powell’ın stratejik girişimlerde önerdiği ve PKK’nın paravan kuruluşu DPI müdavimlerinin amentüsüne dönüşen “Pedalı çevirmeye devam edeceksin, yoksa düşersin” saptaması geldi aklıma.
Acı acı güldüm. Anlayacağınız “Ortadoğu Şeytanı” iyi pedal çeviriyor.
Ama bir gün mutlaka gerçekleşecek olan “Yenilgi yenilgi büyüyen zafer”lerin farkına varamadan…
Yeter ki biz layık olalım: “Allah nurunu mutlaka tamamlayacaktır.”
Her zaman söylediğim bir şey var. Allah (cc) bu topraklara başka hiçbir ülkeye nasip olmayan müthiş bir potansiyel, muazzam imkanlar, çok büyük zenginlikler bahşetmiş.
Şükürler olsun. Bu potansiyel herkese yetecek, bütün İslam aleminin kurtuluşuna da vesile olacak miktar ve orandadır.
Bakın OECD bilimsel verilere dayanarak gelecek 50 yılı öngören yeni bir rapor yayımladı.
Rapora göre Türkiye 2023’te orta gelir tuzağını kırıp, kişi başına 20 bin dolarlı gelir rakamlarına ulaşacak. Bu oran 2037’de 30 bin, 2060’ta ise 45 bin dolara yükselecek.
Türk ekonomisi Brezilya, Hindistan ve dünya devi Çin’i geride bırakacak.
Bölgede kurulan tuzakların, kopan fırtınanın gerçek nedeni bu…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.