Veda değil vefa
Başkent art arda tarihi 3 güne ev sahipliği yapıyor.
27, 28, 29 Ağustos tarihleri Türk siyaset tarihinde çok önemli bir yer tutacak, tarihe farklı bir açıdan geçecek.
Dün 1382 delegenin oyları ile Olağanüstü Kongre’de Ahmet Davutoğlu, Tayyip Erdoğan’ın ardından AK Parti’nin resmen Genel Başkanı oldu.
Bugün de Erdoğan Meclis’te ant içtikten sonra resmen 12. Cumhurbaşkanı olacak. Ardından Çankaya Köşkü’nde devir teslim töreni gerçekleştirilecek.
Aynı gün Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Genel Başkanı Davutoğlu’na 62. hükümeti kurma görevini verecek.
Kabine değişikliğine dair kulis bilgilerini daha önce yansıtmıştık. Tabii siyasette 24 saat içerisinde çok şey değişiyor. Nihai sonucu Başbakan Davutoğlu açıklayınca hep birlikte yarın göreceğiz.
Edindiğimiz bilgilere göre Başbakan Davutoğlu yeni kabineyi, Cuma Namazı sonrası kamuoyu ile paylaşacak.
Gelelim dünkü kongre izlenimlerine…
Kongre’de pek çok açıdan ilkler yaşandı.
AK Parti’nin ilk olağanüstü kongresiydi. 13 yıl aradan sonra ilk kez Genel Başkan değişti. İlk kez Yeni Başbakan bu kongrede seçildi. Bu kongreye Erdoğan Başbakan ve Genel Başkan olarak son kez katıldı. “5. çocuğum, aşkım” dediği partisine veda etti. “Beraber yürüdük bu yollarda” dediği dava arkadaşlarına Genel Başkan kimliğiyle son kez hitap etti. Konuşmasının önemli bir bölümünde geçmişin muhasebesini yaptı. Hükümetleri döneminde yapılan hizmetlerin genel bir değerlendirmesini yaptı. 28 Şubat’ın izlerini sildiklerini belirterek, vesayetle mücadelelerini anlatarak Paralel Devlet Yapılanması’nın tipik bir bürokratik vesayet girişimi olduğunun altını çizdi. Paralel yapı ile mücadeleden taviz verilmeyeceğini vurgulayarak, son iki seçimde paralel yapının siyasetten tasfiye edildiğini, şimdi de hukuken tasfiye edileceğini dile getirdi. Ahmet Davutoğlu’nu paralel yapıyla mücadele kararlılığı, tecrübe, liyakat nedeniyle seçildiğini aktaran Erdoğan Davutoğlu’nun emanetçi olmayacağını not düştü.
AK Parti’nin başında 13 yıl 13 gün vazife yaptığını belirten Erdoğan, AK Parti hareketinin içerisinde Abdülhamid Han’ın dirayeti, Fatih Sultan Mehmet’in kahramanlığı, Sultan Alparslan’ın imanı bulunduğunu aktardıktan sonra şunları ifade etti: “Bu harekette Gazi Mustafa Kemal’in ufku ve hayalleri var. Bu harekette Adnan Menderes, eski başbakanlarımızdan Necmettin Erbakan’ın da alın teri var. Bu harekette eski başbakan ve cumhurbaşkanlarımızdan merhum Turgut Özal’ın da emeği var. Bu hareket 14 asır önce Mekke’nin yalçın dağlarına inzal olmuş Allah kelamını ve nebisini kendisine rehber edinmiş bir harekettir. Bu hareket Ahmet Yesevi’den, Mevlana’ya; Hacı Bektaş’tan Hacı Bayram’a; Yunus’tan Uzun Ali’ye; Nazım Hikmet’ten Necip Fazıl’a; Mehmet Akif’ten Sezai Karakoç’a kadar o bereketli pınarlardan beslenmiş bir harekettir.”
AK Parti artık yeni bir parti değil. 13 yılını doldurdu. Olgunlaşma dönemini yaşıyor. Tabii Erdoğan’ın siyasi hayatını AK Parti ile sadece 2001’den başlatmak büyük bir yanılgı olur. Kongre’de divan kurulduktan hemen sonra Erdoğan’ın siyasi hayatına dair bir sinevizyon gösterisi de sunuldu. Milli Görüş hareketi içerisinde siyaset yaptığı dönemde rahmetli Erbakan Hoca ile Erdoğan’ın görüntüsü yan yana geldiğinde salonda büyük bir alkış tufanı koptu. Annesinin cenaze töreni görüntüsü geldiğinde de tıpkı ilk günkü gibi Erdoğan tekrar duygulandı. Erdoğan konuşmasını yaparken birçok partilinin gözyaşlarına hakim olamadığı görüldü.
Kongreye 67 farklı ülkeden çok sayıda konuğun yanında diğer siyasi partilerden de temsilciler katıldı. Bunaltıcı sıcağa rağmen 81 ilimizden 40 bine yakın parti mensubunun katıldığı kongrede duygusal anlar da yaşandı, coşkulu anlar da. Başkentin en büyük salonu olan Arena’da hüzün de vardı, sevinç de, coşku da.
Arena’da Erdoğan’dan sonra platforma Yeni Genel Başkan Davutoğlu çıktı.
Konuşmasının önemli bir bölümünü hükümet programı şeklinde yapan Davutoğlu, yeni nesle, yeni döneme, yeni Türkiye’ye dikkat çekti.
Kongre’yi Erdoğan açısından da değerlendiren Davutoğlu, “veda değil vefa” ifadesine vurgu yaptı.
AK Parti iktidarını inşa hareketi olarak tanımlayan Davutoğlu yeni dönemin de bir restorasyon hareketi olacağını söyledi.
Davutoğlu’nun konuşması da tıpkı Erdoğan’ınki gibi baştan aşağı bir manifesto şeklindeydi.
Muhafazakar geleneğe yakışan bir kongre oldu.
Kongrenin, Yeni Hükümet’in ülkemize milletimize hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyoruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.