Mevlüt Özcan

Mevlüt Özcan

Ramazan ayının mana ve maksadı

Ramazan ayının mana ve maksadı

Her Ramazan ayı girdiğinde Kur’ân-ı Kerim Bakara Suresi’ndeki 183, 184 ve 185’inci ayetleri hocalarımız camilerde, programcılarımız radyo ve TV.’lerde, bazı yazar ve çizerlerimiz de gazete ve dergilerde okurlar yazarlar ve izahat verirler. Bu ayetler bize:

*Ramazan ayını,

*Orucu,

*Kur’ân-ı Kerim’i,

*Allah’ın bize kolaylıklar lutfettiğini, doğru yola sevkettiğini bundan dolayı da:

*Allah’ı yüceltmemizi ve

* O’na şükretmemizi beyan eder.

Tekâsür Suresi’nin son ayetinde de:

“Allah bir kula hangi nimeti vermiş ise o kula o nimetin hesabını sormadan mahşerden sevketmiyecek.” buyurulmuştur.

Yeryüzünde nimetler çok. Bunlardan biri de Şehr-u Ramazan (Ramazan ayı)’dır. Çünkü bu ay değerlendirebilenler için azabtan, ızdıraptan kurtuluş ayıdır. Bu nimetin hesabını veremeyenlerin vay hallerine. Onların hesap yerindeki talepleri “Keşke hayvanlar gibi toprak oluverseydik” (Amme Suresi, son ayet) olacaktır. Allah (c.c.) herkesi o duruma düşmekten kurusun ve kurtarsın...

Allah (c.c.), Ramazan ayının sayılı günlerde olduğunu bildiriyor. (Bakara 184) “Sayılı günler” demek, verilen hayatın hesabı sorulacak demektir. Mümkün olduğunca yanlış yapmadan yaşamak gerekiyor. Çünkü bizim hayatımız şuna benziyor! Ticari taksiye biniyoruz. Şoför taksimetreyi hemen açıyor. Taksimetreden tek tek atmaya başlıyor. Bu tak tukalar cüzdanımızdakileri eksiltiyor! Bunun gibi Sayılı günler” de ömrümüzü tüketiyor. Ramazan ayında mutlaka bu şuuru kazanmamız lazımdır.

Şunu düşünelim:

Allah (c.c.), durup dururken bizim elimizden belli saatlar arasında ekmeği neden alıyor?

Niye ağzımızı bağlıyor?

Niye cinsiyetimizi bağlıyor?

Burada bizim için çok büyük menfaatler var. Biraz düşünürsek bu hikmetleri çok net kavrayabiliriz.

İmsakta niyet ederken Rabbımız Taâlâ şu işareti veriyor.

- Ey kulum, bir an gelecek ki, ruhun bedenini terk edecek. Ruhun çıkınca cesedin çuval gibi çökecek. Dünyanın en leziz yemeklerini cesedin alamayacak. Bu ne müthiş bir mânadır.

Her günün orucu imsakı iftarı oruç tutanlara şu mânâyı telkin ediyor:

- Ey Müslüman, birgün gelecek temelli yiyemiyecek hâle geleceksin. Yakınlarını yanında bulamayacaksın. Şimdi oruç tuta tuta, tefekkür ede ede, bulunduğun hâle şükür ede ede bu akıbete alış. Mesaj budur.

Birgün herşeyimizi bırakıp geldiğimiz yere döneceğiz. İşte oruç bu akıbete alışkanlık veriyor. Öyle ise orucumuzu bu mânâ ve maksadın kazanılması için tutalım.

İmam Gazali sahur vakti ışıkların yanıp herkesin kalkmasını öldükten sonra tekrar dirilişe benzetiyor. Sahurda uyanmayı öldükten sonra dirilmenin mesajı olarak anlamayanın sahura kalkmasının mânâsı yoktur” diyor.

Öyle ise sâhura kalkalım. Peygamberimiz Efendimiz kalktı, biz de bundan dolayı kalkıyoruz, diyelim. İşte bu, sünneti yaşamak olur.

Sahura kalkıp sabah namazına kalkmamak farzı terk etmek demektir. Sabah namazlarını da kaçırmayalım.

Ramazan ibadet ayıdır. İbadetlerimizi ibadet şuuruyla ifa edelim. Allah (c.c.), muinimiz yardımcımız) olsun...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mevlüt Özcan Arşivi