Bunca saldırı, cinayet, yakıp yıkmaya rağmen taraflar ısrarla çözüm sürecini bitiren taraf olmayacaklarını açıklıyorlar. Terör örgütünün uzantılarının açıklamalarını insan anlamakta güçlük çekiyor ama hükümet kanadından yapılan, “Çözüm süreci çökerse herkes altında kalır”, “Bitiren taraf biz olmayacağız”, “Çözüm sürecine mahkûm değiliz” şeklindeki açıklamaların gerçeği tam yansıtmadığını düşünüyorum. Bir defa bunca olaydan sonra çözüm sürecinin devam ettiği anlamına gelebilecek açıklamaların inandırıcı olması mümkün mü? Eğer, işlenen cinayetlere ve tahribata rağmen hâlâ hükümet kanadı çözüm sürecinin devam ettiğine inanıyor, bu yönde adımlar atılacağını söylüyorsa, terör örgütü daha ne yaparsa sürecin son bulacağını düşünüyor toplumun bilme hakkı olmalı.
Gerçi, güvenlik sağlanmadığı, toplumu tedirgin eden cinayetlere son verilmediği sürece çözüm sürecinin devam edemeyeceği yetkililer tarafından dile getirilmekle birlikte nedense sürecin son bulduğu ifade edilmiyor/edilemiyor. Türkiye’nin çözüm sürecine mahkûm olduğu elbet düşünülemez. Ancak, toplumun büyük bir bölümü de artık saldırı ve cinayetlerin son bulmasını, güvenliğin sağlanarak tüm insanların barış içinde yaşamasını istiyor. Ancak, yaşanan olaylar, işlenen cinayetler gösteriyor ki, hükümet ne kadar çok isterse istesin terör örgütü içinde en azından bir kesimin barıştan rahatsız olduğu görülüyor. Buna bir de terör örgütünün arkasındaki gizli ellerin tavırları eklenirse çözüm sürecinden bahsetmenin fazla bir anlamı kalmıyor.
Buna rağmen özellikle hükümet kanadından, “Çözüm sürecini bitiren taraf olmayacağız” şeklinde ısrarla açıklamalar yapılması siyaseten söylenen bir söz değilse ciddi bir yanılgıyı gösterir. Çünkü terör örgütünün çözüm sürecine katılacağını, kendi kendini feshedeceğini düşünmek yanlış bir değerlendirmeden öte gitmez. Terör örgütünün tepesindekiler kendi iradeleri ile ortaya çıkmış olmadıkları gibi iradeleri ile de, “Bu işe son verelim” deme hakları yoktur. Onların yoktur ama iktidarın da toplumu oyalama hakkı olamaz. Bir yandan köy korucusu direğe bağlanıp katledilir, üç askerimiz şehit edilirken, öbür yandan PKK’nın 400 kg. amonyum nitrat yüklü kamyonu kaçırdığı haberleri gelirken hâlâ, “Çözüm sürecini bitiren taraf biz olmayacağız” şeklinde açıklama yapmanın meselenin halline nasıl bir katkı vereceği düşünülebilir.
Artık özellikle iktidar kanadı çözüm sürecinin bitirdiğini açıklamasa bile, bitiren taraf olmayacaklarını, süreç çökerse herkesin altında kalacağı gibi birtakım söylemlerin arkasına sığınmasının anlamı yoktur. Sürecin bittiğini açıklamak iktidara düşmeyebilir ama sürecin devam ettiği, sonuçtan hâlâ ümit varmış gibi görünmenin bir işe yaramadığını artık görmek gerekiyor. Çünkü çözüm sürecinin devamı konusunda iktidar ne kadar ısrarcı olduğunu göstermeye çalışsa da örgütün siyasi uzantısından yapılan açıklamalar aynı iyi niyete sahip değil. Bu noktada çözüm sürecine son verildiğinde yerine nasıl bir çözüm konulabilir? sorusu akla gelebilir. Çözüm bulmak iktidarın işi ama bunca çabaya rağmen gelinen noktada çözüm sürecinin örgüt tarafından sona erdirildiği görünürken hâlâ sürecin devam ettiği anlamına gelen açıklamalara son verilmesi doğru olmaz mı?