Soma’nın ardından Ermenek’teki müessif olay gündeme bir kez daha iş kazaları sorununu getirdi.

Maalesef ülkemizde kazalar bile istismar malzemesi oluyor.

Faciayı kimisi oya, kimisi tiraja, kimisi de reytinge tahvil etmek istiyor.

Ama ateş düştüğü yeri yakıyor, giden canlar geri getirilemiyor.

Meseleye bilimsel açıdan tarafsız yaklaşmaz, olanlardan ders çıkarmaz isek sağlıklı bir sonuca ulaşmamız imkansız. 

TÜİK’in 2013 yılı verilerine göre, ülkemizde istihdam edilen işçilerden yüzde 17,1’i kaza riskine maruz kalmış.

Kaza geçirenlerin oranı ise yüzde 2,3...

TÜİK tarafından ilki 2007 yılında yapılan “İş Kazaları ve İşe Bağlı Sağlık Problemleri” konulu araştırmanın ikincisi geçtiğimiz yıl yapılmış. İş kazaları ile işe dayalı rahatsızlıkların belirlenmesi amacını güden ve alanındaki en güncel bilgilere sahip araştırma sonuçlarına göre; madencilikte her 100 işçiden 10’u kaza geçiriyor…

Araştırmanın verileri sektörel olarak incelendiğinde, 2013 yılında madencilik ve taş ocakçılığı sektöründe iş kazası geçirenlerin oranı yüzde 10,4, elektrik, gaz, buhar, su ve kanalizasyon sektöründe iş kazası geçirenlerin oranı yüzde 5,2 iken, inşaat sektöründe iş kazası geçirenlerin oranı yüzde 4,3...

Sonuçlar 2007 verileri ile karşılaştırıldığında da, iş kazası geçiren sayısında en büyük payı alan imalat sanayi sektöründe iş kazası geçirenlerin oranı 1,8 puan azalarak yüzde 3,3 olarak gerçekleşmiş.

İş kazalarının yaş aralıklarına göre dağılımı ile eğitim durumunun incelendiği araştırmada, “İstihdam edilen 15-24 yaş grubundaki fertlerde iş kazası geçirenlerin oranı yüzde 1,9 iken, 25-34 yaş grubunda bu oran yüzde 2,3, 35-54 yaş grubunda yüzde 2,6 ve 55 ve daha yukarı yaştakilerde ise yüzde 2 olarak gerçekleşti. Yine, istihdam edilen lise altı eğitimlilerin yüzde 2,8’i bir iş kazası geçirirken, genel lise mezunlarında bu oran yüzde 1,7, lise dengi meslek okul mezunlarında yüzde 2,4, yüksek öğretim mezunlarında ise yüzde 1 olarak gerçekleşti” deniliyor. 

Araştırmanın diğer bir verisine göre de; iş kazası geçirenlerde en yüksek oran yüzde 2,6 ile kendi hesabına çalışanlarda gerçekleşiyor. Bunu yüzde 2,5 ile ücretli veya yevmiyeli çalışanlar, yüzde 1,6 ile işveren olarak çalışanlar izliyor.

Ücretsiz aile işçisi olarak çalışanlarda ise iş kazası geçirme oranının yüzde 1,4 olduğu tahmin ediliyor. 

İş kazalarına yol açan etmenlerin de incelendiği araştırmada, 2013 yılında istihdam edilenlerden yüzde 17,1’inin kaza riskine maruz kaldığı belirlenmiş. Sorulan sorulara verilen cevaplarda, istihdam edilenlerden yüzde 7,1’i çalıştığı işle ilgili olarak “zaman baskısı ve aşırı iş yükü” şeklinde ruhsal sağlığını etkileyen elverişsiz faktöre maruz kaldığını belirtirken, bu oran erkeklerde yüzde 7,9, kadınlarda ise yüzde 5,2 olmuş. Fiziksel sağlığını etkileyen faktörlerden “kaza riski”ne maruz kalanların oranı ise yüzde 17,1 olurken, bu oran erkeklerde yüzde 21,4, kadınlarda ise yüzde 7,3 olarak gerçekleşmiş.

TÜİK’in araştırmasının ortaya koyduğu diğer bazı iş kazası ve işe bağlı rahatsızlık gerçekleri ise şöyle sıralanıyor: İş kazalarında en büyük pay büyük işletmelerde. Bünyesinde 250-499 çalışana sahip işyerlerinde iş kazası oranı yüzde 3,4... Bu oran, 1-9 çalışanlı işyerlerinde yüzde 2,2…

İş kazası geçirenlerin yüzde 63,7’si geçirmiş olduğu iş kazası nedeniyle belirli sürelerde işinden uzak kalmış.

Sektörel olarak incelendiğinde, işe bağlı sağlık sorununa maruz kalanların oranının en yüksek olduğu sektör yüzde 5,5 ile madencilik ve taş ocakçılığı sektörü...

Bu oran, istihdamın en yoğun olduğu tarım, ormancılık ve balıkçılık sektöründe yüzde 2, inşaat sektöründe yüzde 3,5, toptan ve perakende ticaret, lokanta ve oteller sektöründe yüzde 2,1, imalat sanayinde yüzde 2,7, toplum hizmetleri, sosyal ve kişisel hizmet faaliyetleri sektöründe ise yüzde 2,2…

Evet acı da olsa rakamlar böyle.

Mukayese ettiğinizde; kaza oranının, gelişmiş ülke standartlarının üzerinde olduğunu görüyorsunuz.

Lakin bu oranlar AK Parti hükümetleri dönemindeki iyileştirmeleri örtmeye, inkar etmeye yetmez.

Ucu kime dokunursa dokunsun, maden sektörüne daha fazla ihtimam, daha özel düzenlemeler şart.