Kapalı bir mekânda sigara içen gençlere yönelik Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın öfkesi iki gündür özellikle sosyal medyada hararetli biçimde tartışılıyor.

Erdoğan, kendi icraatları konusunda sıkı takipçi.

Hatırlayın eskiden kapalı alanların tamamında sigara içilirdi.

Bazı mekânlara girdiğinizde boğulacak gibi olurdunuz. Hatta şehirler arası otobüslerin duman altı olması nedeniyle yolculuklar kâbusa dönüşürdü. Kimse çocuk, bebek, hamile vs. dinlemezdi.

Şimdi Ortadoğu ülkelerine seyahate gidince kapalı mekânlarda sigara içilmesi bize ne kadar garip geliyor.

Kapalı mekânlar konusunda sigara içilmesinden başlayıp, bonzaiye kadar giden bir zincir söz konusu. Gençlik kendisini zehirliyor. Bu konuda seddin sigaradan başlayarak çekilmesi gerekiyor.

Belediyelerde bu konuda bir laubalilik var. İşyerleri duvarları kaldırıp cam balkon malzemesiyle kenarlarını kapatınca sanki açık mekân olmuş gibi sunuyor ve sigara içirtiyorlar.

Kapalı mekândan hiçbir farkı olmayan şeffaf bir oda aslında.

Fotoğraflardan göründüğü kadarıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın öfkesini celbeden mekân da öyle.

Belediyelerin cezaları uygulaması lazım.

Sigara kadar toplumun ahlâkıyla ilgili pek çok mesele de belediyelere düşüyor.

Özellikle bar, pavyon gibi mekânlar konusu.

Buraların yerleşim alanlarından uzaklaştırılması ve reşit olmayan gençlerin oturmasının engellenmesi konusu önemli.

Ankara Kızılay’daki Sakarya Caddesi’nden geçin, liseli çocukların bar bahçelerinde oturup bira içtiklerini rahatlıkla görebilirsiniz.

Altındağ Belediyesi bu konuda istisnalardan.

Başkan Veysel Tiryaki, daha dün 29 tane pavyonun kapatıldığını açıkladı.

Bunlar çeşitli koşulları yerine getirmedikleri için mühürlenmiş.

Eskiden bally çeken çocuklar vardı. Belli düzenlemelerle bu iş bitirildi. Şimdi ballyden beter sentetik uyuşturucular var.

Ahlâksız mekânlar, ahlâksız internet siteleri, uyuşturucu...

Bu gibi konularda toleransla hiçbir yere varılamaz.

Mümkün olduğunca sert olmak gerekiyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın öfkesinden daha sert tedbirler alınması gerekiyor.

Güneydoğu’daki Hint keneviri tarlaları da öyle.

İstanbul’da bankın üzerinde kriz geçiren gençlerin görüntülerinin kaynağını oralarda aramak gerekiyor.

Her şey birbirini tetikliyor.

Bir sigara, bir hap, bir kadeh...

Yerel yönetimlerden başlayarak, kademe kademe sert tedbirlerle bu işin önüne geçilmesi gerekiyor.

Gençliğimizin durumu hiç de iyiye gitmiyor.