Eğitimin sorunları çözülmeden sorunlar bitmez
Ülkemizde her gün gündeme gelen yeni bir olay sebebiyle acil çözüm bekleyen sorunları bile doğru dürüst gündeme gelmiyor, tartışılmıyor. Çoğu zaman suni gündemlerle aylar boyu toplum meşgul ediliyor. Bayatlayıp gündemden düşmeye başladığında yeni bir konu servis ediliyor. Kısacası toplum oyalanıyor. Söz gelimi geçtiğimiz günlere Antalya’da gerçekleştirilen 19. Milli Eğitim Şûrası’nda eğitim sistemimizin çeşitli sorunları gündeme geldi, tartışıldı, kararlar alındı. Ne var ki, alınan bu kararların pek çoğu daha önceki şûralarda alınıp da hayata geçirilmeyen kararlar gibi unutulmaya terk edilecek. Ancak, bazı kararların unutulmaya terk edilmesi eğitimde yaşanan sıkıntıların devam edip gideceği anlamına geliyor.
Söz gelimi her gün 8 saat ders yapmak zorunda kalan çocukların ve öğretmenlerin bunaldığı, bu sürenin azaltılması gerektiği sürekli gündeme gelir. Konu şûrada da konuşuldu, tartışıldı ve ders süresinin azaltılması prensip olarak benimsendi. Bu arada öğretmenler açısından da haftalık 40 saate ulaşan bir eğitim sisteminde öğretmelerin robotlaştırıldığı, bu sebeple de verimin düşeceği ifade ediliyor. Aslında öğretmenler için haftalık mecburi ders saati 15 olmakla birlikte okul yönetimi tarafından 21’ı çıkarılabilmekte. Ancak, ücretli dersler de söz konusu olabiliyor ve o takdirde bir öğretmenin haftalık ders saati en fazla 40 olabiliyor. Şahsen günde 8, haftada 40 saat derse giren öğretmenin öğrencilere fazla bir katkısının olabileceğini düşünmüyorum. Bu sebeple öğretmen açığının en kısa zamanda kapatılarak bir öğretmenin haftada vereceği ders 21 saati geçmemeli. Doğrusu böyle bir öğretmenin durumunu insan düşünmek bile istemiyor.
Bu arada öğrencilerin büyük bir bölümünün yakın zamana kadar hafta sonlarını dershanelerde geçirmek zorunda kalışı onları da robotlaştırmakla eş anlamlıdır. Şimdilerde dershaneleri kapatma kararı ile birlikte derslerdeki açığın kapatılması için okullarda kursların açılması gündeme geldi ki, bu durumda öğretmen ve öğrencilerin hafta boyu sabahtan akşama dersleri sürecek demektir ki, bu durum ister istemez eğitimde istenen verimin alınmasını engelleyecek, özellikle öğrenciler ‘testmatik’e dönüştürülmeye devam edilecek demektir.
Kısacası eğitim sistemi gelinen noktada öğrenci ve öğretmenlere zaman bırakmıyor. Şehirleşme ile birlikte çocuklarımızın sokakta arkadaşları ile oyunu unutmalarının ardından kendilerini eve atan çocuklar bilgisayar ya da akıllı telefonlarda kendilerini kaybediyorlar. Yani okulda başlayan robotlaştırma evde de sürüyor. Bu bakımdan eğitim sistemindeki eksiklerin giderilmesi ülkemizin öncelikli sorunudur. Bu soruna çözüm bulunmadan sağlıklı bir toplum oluşturmak mümkün olmayacaktır. Bu bakımdan okullardaki ders saatlerinin düşürülerek çocukların enerjilerini harcayacak oyun imkânının da okullarda sağlanması gerekiyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.