Hüsnü Aktaş

Hüsnü Aktaş

İstihbarat örgütlerinin gizli operasyonları

İstihbarat örgütlerinin gizli operasyonları

Ha­ber­leş­me tek­no­lo­ji­si­nin ge­liş­me­si ve in­ter­net sis­te­mi­nin yay­gın­laş­ma­sı dün­ya­yı kü­çük bir kö­ye çe­vir­miş­tir. Si­ya­si li­te­ra­tür­de yer alan ve kla­sik ha­le ge­len ‘iç ve dış po­li­ti­ka­’ tas­nif­le­ri­nin faz­la bir öne­mi kal­ma­mış­tır. Or­man ka­nun­la­rı­na ina­nan ve ‘kuv­vet­li olan dai­ma hak­lı­dı­r’ an­la­yı­şı­nı ön plâ­na çı­ka­ran ABD ve müt­te­fik­le­ri, İs­lâm top­rak­la­rı­nı kan gö­lü­ne çe­vir­miş­ler­dir. Baş­ta NSA, CI­A MI6 ve MOS­SAD ol­mak üze­re; İl­lü­mi­na­ti Çe­te­si­’nin si­ya­si emel­le­ri­ne hiz­met eden is­tih­ba­rat ör­güt­le­ri­nin, ulus­la­ra­ra­sı hu­ku­ku or­ta­dan kal­dır­dık­la­rı­nı söy­le­mek müm­kün­dür. 

Ulu­sal Gü­ven­lik Si­ya­set Bel­ge­le­ri­’nin ha­zır­lan­ma­sın­da önem­li rol oy­na­yan is­tih­ba­rat ör­güt­le­ri, asi­met­rik sa­vaş an­la­yı­şı­na gö­re ha­re­ket et­mek­te­dir­ler. ABD Ulu­sal Gü­ven­lik Ajan­sı­’n­da (NSA) sis­tem ana­lis­ti olan Ed­ward Snow­den; 2013 yı­lın­da ül­ke­sin­den kaç­mış ve bü­tün dün­ya­nın gün­de­mi­ni meş­gul eden is­tih­ba­rat bil­gi­le­ri­nin bir kıs­mı­nı ya­yın­la­mış­tır. NSA’­nın baş­ta Fran­sa Dev­let Baş­ka­nı ve Al­man­ya Baş­ba­ka­nı ol­mak üze­re; AB ül­ke­le­rin­de önem­li gör­dük­le­ri mil­yon­lar­ca üst dü­zey yet­ki­li­le­rin te­le­fon­la­rı­nı din­le­me­si ve ka­yıt al­tı­na al­ma­sı, NA­TO ül­ke­le­ri ara­sın­da gü­ven bu­na­lı­mı­nın ya­şan­ma­sı­na se­beb ol­muş­tur. El­bet­te sa­de­ce AB ve NA­TO ül­ke­le­ri de­ğil; Mek­si­ka­’dan Bre­zil­ya­’ya, Rus­ya­’dan Çi­ne­’ ka­dar, bu yay­gın din­le­me ve iz­le­me ağın­dan kur­tu­la­bi­len hiç­bir ül­ke yok­tur. Bu nok­ta­da NSA (Na­ti­onal Se­cu­rity Agency) Ulu­sal Gü­ven­lik Ku­ru­mu­’nun, ya­zı­lı hu­ku­ka gö­re va­zi­fe­le­ri üze­rin­de kı­sa­ca du­ra­lım. 

Mer­ke­zi Mary­land Fort Me­ade’­de bu­lu­nan bu ku­rum; AB­D’­nin en­for­mas­yon­la­rı­nı şif­re­le­mek ve düş­man olan ül­ke­le­rin şif­re­le­ri­ni kır­mak gi­bi önem­li gö­rev­le­ri üst­len­miş­tir. Bü­tün dün­ya­da­ki ha­ber­leş­me va­sı­ta­la­rı (te­le­fon, faks, e-ma­il, uy­du ve cep te­le­fon­la­rı) ile ya­pı­lan gö­rüş­me­le­ri ve ya­zış­ma­la­rı tes­bit et­me iş­le­mi­nin pat­ro­nu NSA’­dır. Bu yay­gın din­le­me ve ta­kip iş­le­ri­ni ‘Ec­he­lon Sis­te­mi­’ va­sı­ta­sıy­la ger­çek­leş­tir­mek­te­dir. Sa­vun­ma İs­tih­ba­rat Ku­ru­mu DI­A, Ame­ri­ka­’nın as­ke­ri is­tih­ba­ra­tı­nı sağ­la­yan ve sa­vun­ma sa­va­şı ya­pan bir baş­ka or­ga­ni­zas­yon­dur. Bü­tün dün­ya­da on bin­ler­ce as­ke­ri ve si­vil aja­na sa­hip olan DI­A, Mer­ke­zi Ha­be­ral­ma Ör­gü­tü­’n­den (CI­A) da­ha et­ki­li olan bir ku­ru­luş­tur. NSA sis­tem ana­lis­ti olan Ed­ward Snow­den; bü­tün dün­ya­da giz­li ope­ras­yon­la­ra im­za atan bu ör­güt­le­rin, İn­gil­te­re İs­tih­ba­rat Ser­vi­si (MI6) ile Mos­sa­d’­ın ela­man­la­rı­nı da kul­lan­dı­ğı­nı ifa­de et­mek­te­dir.

GİZ­Lİ OPE­RAS­YON DOS­YA­LA­RI

Baş­ta CI­A ol­mak üze­re, dün­ya ça­pın­da fa­ali­yet gös­te­ren is­tih­ba­rat ör­güt­le­ri­nin ‘giz­li ope­ras­yon dos­ya­la­rı­’ bir hay­li ka­ba­rık­tır. Res­mi bel­ge­ler­de yer alan ba­zı ope­ras­yon­la­rı ha­tır­lat­mak­ta fay­da var­dır: 1975 yı­lın­da ABD Se­na­to­su­’n­da giz­li ser­vis fa­ali­yet­le­ri­ni araş­tı­ran ve ka­mu­oyun­da baş­ka­nı Frank Churc­h’­den do­la­yı ‘C­hurch Ko­mi­te­si­’ ola­rak bi­li­nen ku­ru­lun ra­po­run­dan öğ­ren­di­ği­mi­ze gö­re ABD 1960’lı ve 1970’li yıl­lar­da bir di­zi ‘giz­li ope­ras­yon­la­ra­’ im­za­sı­nı at­mış­tır. Me­se­la: 1961 yı­lın­da Ko­mü­nist­le­re sem­pa­ti duy­du­ğu dü­şü­nü­len Do­mi­nik Cum­hu­ri­ye­ti Dev­let Baş­ka­nı Ra­fa­el Tru­jil­lo, CI­A ta­ra­fın­dan ger­çek­leş­ti­ri­len bir sui­kast so­nu­cu öl­dü­rül­müş­tür. Ay­nı yıl Kon­go Baş­ba­ka­nı Pat­ri­ce Lu­mum­ba, Sov­yet­ler Bir­li­ği ile iş­bir­li­ği po­li­ti­ka­la­rı iz­le­me­ye baş­la­ma­sı yü­zün­den (ba­şa­rı­sız bir­kaç sui­kast te­şeb­bü­sün­den son­ra) CI­A ta­ra­fın­dan plan­la­nan bir dar­be ile ik­ti­dar­dan uzak­laş­tı­rıl­mış ve da­ha son­ra öl­dü­rül­müş­tür. CI­A ‘Mon­go­ose Ope­ras­yo­nu­’ kap­sa­mın­da Kü­ba li­de­ri Fi­del Kas­tro­’ya yö­ne­lik ba­şa­rı­sız se­kiz sui­kast gi­ri­şi­mi, çe­şit­li sa­bo­taj­lar ve dar­be plan­la­rı yap­mış­tır. Ama bun­la­rın hiç­bi­ri 1973 yı­lın­da Şi­li­’de, Sos­ya­list Sal­va­dor Al­len­de yö­ne­ti­mi­ni de­vir­mek için yü­rür­lü­ğe ko­nan plan ka­dar kor­kunç de­ğil­dir. Dar­be sa­de­ce Al­len­de­’nin de­ğil, on bin­ler­ce Şi­li va­tan­da­şı­nın ha­ya­tı­na mal ol­muş­tur.

Church Ko­mi­te­si­’nin giz­li ope­ras­yon­lar dos­ya­sı­na el koy­ma­sın­dan son­ra CI­A da­ha dik­kat­li dav­ran­ma­ya baş­la­mış­tır. An­cak o ta­rih­ten son­ra da boş dur­ma­dı­ğı­nı söy­le­mek müm­kün­dür. 1985 yı­lın­da AB­D’­nin de­rin dev­le­ti, ulus­la­ra­ra­sı te­rö­rü des­tek­le­di­ği ge­rek­çe­siy­le Ni­ka­ra­gu­a’­da­ki Mark­sist ik­ti­da­rı de­vir­mek için sa­va­şan ge­ril­la­la­ra pa­ra yar­dı­mın­da bu­lun­muş­tur. Hat­ta bu pa­ra­lar, İra­n’­a ya­pı­lan giz­li si­lah sa­tı­şın­dan el­de edil­di­ği için ‘İ­ran­ga­te­’ tar­tış­ma­la­rı ay­lar­ca sür­müş­tür. 1986 yı­lın­da Lib­ya li­de­ri Kad­da­fi­’nin ça­dı­rı­na bom­ba­lı sal­dı­rı­da bu­lun­mak ve 1991 yı­lın­da Irak li­de­ri Sad­dam Hü­se­yi­n’­in sı­ğı­na­ğı­na bom­ba­lı sal­dı­rı dü­zen­le­mek gi­bi ope­ras­yon­lar, CI­A’­nın plan­la­dı­ğı te­rör fa­ali­yet­le­ri­dir. 

So­ğuk Sa­vaş Dö­ne­mi­’nin so­na er­me­si ve Ber­lin Du­va­rı­’nın yı­kıl­ma­sın­dan son­ra CI­A ve İs­tih­ba­rat ör­güt­le­ri­ne hiz­met ve­ren ba­zı dü­şün­ce ku­ru­luş­la­rı, Tür­ki­ye için ye­ni bir ‘yol ha­ri­ta­sı­’ ha­zır­la­mış ve giz­li ope­ras­yon­lar için düğ­me­ye bas­mış­lar­dır. 1996 yı­lın­dan iti­ba­ren Ame­ri­ka-Tür­ki­ye-İs­ra­il ek­se­ni­ni ön plâ­na çı­ka­ran bu pro­je, 28 Şu­bat 1997 ta­ri­hin­de ya­pı­lan post-mo­dern dar­be­nin alt ya­pı­sı­nı ha­zır­la­mış­tır. Tür­ki­ye ile İs­ra­il’­in dış po­li­ti­ka­da­ki ön­ce­lik­le­ri­nin de­ğiş­me­si üze­ri­ne NSA ve CI­A’­nın yö­ne­ti­ci­le­ri, ABD Baş­kan­la­rı­’na ‘Tür­ki­ye­’yi ce­za­lan­dır­ma­mız ge­re­ki­r’ tel­ki­nin­de bu­lun­ma­ya baş­la­mış­lar­dır. Ame­ri­ka­lı ya­zar Jim Lo­be; bu çev­re­le­rin kam­pan­ya­la­rı­na dik­kat çek­ti­ği ya­zı­sın­da, İs­ra­il aşı­rı sa­ğı ve Neo­con­la­rın Was­hign­ton yö­ne­ti­mi­ne ‘Tür­ki­ye­’nin NA­TO­’dan çı­ka­rıl­ma­sı içi­n’ bas­kı yap­ma­ya baş­la­dık­la­rı­nı ifa­de et­mek­te­dir. Bu ya­za­rın, şu tes­bit­le­ri­ne ku­lak ver­mek­te fay­da var­dır: ‘Ya­hu­di Lo­bi ku­ru­luş­la­rın­dan JIN­SA­’ya gö­re Tür­ki­ye; Ba­tı­’dan al­dı­ğı tek­no­lo­ji­yi ve is­tih­ba­ra­tı; baş­ta İran ol­mak üze­re, İs­ra­il’­in var­lı­ğı­na ta­ham­mül ede­me­yen ül­ke­le­re ve ör­güt­le­re ak­tar­mak­ta­dır. Bu se­beb­le AB­D’­nin Tür­ki­ye ile as­ke­ri iliş­ki­le­ri­ni kes­me­si ge­re­kir.’

İHA­NET DEN­GE­Sİ­NİN YE­Nİ CAM­BA­ZI: IL­LU­Mİ­NA­Tİ ÇE­TE­Sİ

Ya­şa­nan si­ya­si ha­di­se­le­ri dik­kat­le tah­lil et­ti­ği­miz za­man; Bir­leş­miş Mil­let­ler Gü­ven­lik Kon­se­yi adı ve­ri­len ve ba­zı dış po­li­ti­ka uz­man­la­rı­na gö­re ‘u­lus­la­ra­ra­sı sis­te­mi­’ tem­sil eden ku­ru­luş, tek ke­li­me ile AB­D’­nin kon­tro­lü al­tın­da­dır. AB­D’­nin yö­ne­ti­min­de be­lir­le­yi­ci un­sur olan Mu­se­vi Lo­bi­si­’nin; ba­sın, tek­no­lo­ji, fi­nans, pet­rol, ener­ji ve si­lah sa­na­yi­si­ni kon­trol et­ti­ği de bi­lin­mek­te­dir. Mu­har­ref Tev­ra­t’­ta, “E­vet bü­tün kral­lar ona sec­de kıl­sın­lar, bü­tün mil­let­ler ona kul­luk et­sin­le­r” cüm­le­si­nin yer al­dı­ğı­nı unut­ma­mak ge­re­kir. (Tev­rat - Mez­mur­lar Ki­ta­bı, Bab: 72, Cüm­le: 1) Ya­hu­di­lik ‘kav­mi/ulu­sal bir din ol­du­ğu­’ için, di­ğer in­san­la­rı ken­di din­le­ri­ne da­vet et­me­le­ri müm­kün de­ğil­dir. Bu se­beb­le Ya­hu­di­le­rin mis­yo­ner­lik teş­ki­lat­la­rı yok­tur. Bu boş­lu­ğu his­se­den Ya­hu­di­ler, bü­tün dün­ya­da fa­ali­yet gös­te­ren is­tih­ba­rat ör­güt­le­ri­ni kul­la­na­rak, ken­di si­ya­set­le­ri­ni di­ğer ül­ke­le­re ka­bul et­tir­me­ye gay­ret et­mek­te­dir­ler. BM Gü­ven­lik Kon­se­yi­’n­de alı­nan ka­rar­lar; ba­zı si­ya­set uz­man­la­rı­nın ifa­de et­ti­ği gi­bi ulus­la­ra­ra­sı sis­te­min ter­cih­le­ri­ni de­ğil; AB­D’­nin yö­ne­ti­mi­ni kon­trol al­tı­na alan ve Ya­hu­di­le­rin si­ya­si emel­le­ri­ne hiz­met eden  Il­lu­mi­na­ti Çe­te­si­’nin ter­cih­le­ri­nin bir hü­la­sa­sı­dır. Bü­tün dün­ya­da et­ki­si­ni his­set­ti­ren iha­net den­ge­sin­de; BM teş­ki­la­tın­da ve­to hak­kı olan dev­let­le­rin (ABD, Fran­sa,, İn­gil­te­re, Rus­ya ve Çin) di­ğer dev­let­ler ile kı­yas­lan­ma­sı müm­kün ol­ma­yan im­ti­yaz­la­rı var­dır. Cum­hur­baş­ka­nı R.Tay­yip Er­do­ğa­n’­ın ‘Dün­ya beş­ten bü­yük­tü­r’ şek­lin­de­ki tes­bi­ti coğ­ra­fi açı­dan doğ­ru­dur, fa­kat ulus­la­ra­ra­sı sis­tem açı­sın­dan be­lir­le­yi­ci bir un­sur de­ğil­dir.

Ne­ti­ce ola­rak şu­nu söy­le­ye­bi­li­riz:.Ta­rih bo­yun­ca dün­ye­vi ih­ti­ras­la­rı­nı din ha­li­ne ge­ti­ren ve he­vâ­la­rı­nı ilâh edi­nen müs­tek­bir­ler, di­ğer ma­sûm in­san­la­ra tu­zak kur­ma­yı adet ha­li­ne ge­tir­miş­ler­dir. Ku­r’­an-ı Ke­ri­m’­de ‘müs­tek­bir­le­rin in­san­la­rı fır­ka­la­ra ayır­dık­la­rı, de­ği­şik tu­zak­lar kur­duk­la­rı, fa­kat ne­ti­ce­de mağ­lup ol­duk­la­rı­’ ha­ber ve­ril­miş­tir. Ulus­la­ra­ra­sı sis­te­mi kon­trol eden müs­tek­bir­le­rin tu­zak­la­rın­dan kor­kan ve as­la ye­nil­me­ye­cek­le­ri­ni zan­ne­den müs­lü­man­la­ra, Ku­r’­an-ı Ke­ri­m’­de yer alan kıs­sa­la­rı oku­ma­la­rı­nı ve te­fek­kuh et­me­le­ri­ni tav­si­ye et­mek­te fay­da var­dır. (Mi­sak - 281)

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüsnü Aktaş Arşivi