Önemli olan...
Bahara merhaba dediğimiz şu günlerde bir ayı daha geride bıraktık. Şubat ayı şehadet ayı olarak bilinir. Hama’da 40 bin masum Müslüman da, Hocalı‘da resmi rakamların aksine binlerce Azeri kardeşimizin katledilmesi de, Hamas liderlerine suikastların önemli bir bölümü de hep Şubat ayına rastlamıştır. Metin Yüksel, Hasan El-Benna, Malcolm X, Zelimhan Yandarbiyev, İmad Mugniye (Rıdvan Hoca) ile Abbas Musavi ve pek çok dava önderi şehadet şerbetini hep şubat ayında içmişlerdir.
Bu sene de Afganistan’da saldırı sonucu 1 askerimizin, savaş uçaklarımızın düşmesiyle Malatya’da 4 pilotumuzun şehit olması, Şah-Fırat operasyonu sırasında kaza sonucu 1 askerimiz ile Ağrı’da cinnet getiren bir askerin silahından çıkan mermilerle 3 askerimizin şehit olması şubat ayına denk geldi.
Ölüm Allah’ın emri, şehitlik peygamberlikten sonra rütbelerin en büyüğü lakin işin içerisinde Hoca- lı’daki gibi, Gazze’deki gibi, Hama’daki gibi katliam, Özgecan cinayetinde olduğu gibi namussuzluk, Fırat Yılmaz Çakıroğlu’nun şehit edilmesindeki gibi gaflet ve kumpas varsa insanın vicdanını kanatıp, yüreğini delik deşik ediyor. Hepimizi büyük bir muhasebeye çağırıyor.
Haberlerimizden hem Özgecan cinayeti hem de Fırat’ın şehit edilme şekline olan yaklaşım ve duyarlılığımızı takip ettiniz. Fırat’ın katledilmesindeki ihanet boyutuna ulaşan ihmal ve gaflet zincirini özel haberlerimizle sizlerin dikkatine sunduk. Yayınladığımız belge ve bilgilerden anlaşıldığı üzere Fırat katliamı göz göre göre gelmiş, sanki birileri katliama davetiye çıkartmış. Olayın üzerinden günler geçti. Fakat Üniversite yönetiminden hala tık yok. Adeta üç maymunu oynuyorlar. Sanki aylardır alınmayan önlemler ve ihmallerde, kampüsün PKK sempatizanlarınca terör üssü gibi kullanılmasında Üniversite yönetiminin hiçbir kusuru, sorumluluğu yok. Haberlerimiz üzerine pek çok Baro ve STK suç duyurusunda bulundu. Fakat ne hikmetse şu ana kadar tek bir yargıç dahi kılını kıpırdatmadı. Yetkili- ler susuyor. Evet “analar ağlamasın” diyoruz. Hükümetin çözüme dair gayretlerini samimi bulup destek oluyoruz. Terör örgütü ve uzantısı HDP’nin istismarları karşısında gerektiğinde kan kusup kızılcık şerbeti içtik diyoruz. Sağduyuyu biran olsun elden bırakmayıp acımızı, öfkemizi içimize gömüyoruz. Bu bakımdan çözüm süreci kapsamında terör örgütü PKK’ya “Silah bırakma çağrısı”nın yapılmış olmasını son derece önemli bulmakla birlikte Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, “Daha ziyade önemli olan uygulamadır” şeklindeki uyarısının hayati öneme sahip olduğunu düşünüyoruz.
Diğer taraftan bakıldığında ise henüz hayatının baharında olan Fırat’ın yakınlarının, dostlarının, okuyucularımızın feryadını nasıl görmezden gelebiliriz? Yetkililere ulaştırılmak üzere haklı olarak soruyorlar bize; “Fırat’ın annesi ana değil mi, Fırat’ın kanı kan, canı can değil mi?” diye. İnsanı kahreden sorular bunlar…
Söz konusu olan henüz 26 yaşındaki bir üniversite öğrencisinin bir vatan evladının kanı, canı, hayatı…
Açık söyleyelim. Bu konuda herkes sussa da biz susmayacağız. Haksızlıklar karşısında dilsiz şeytan olmayacağız. Suçlular cezasını çekene, hak yerini bulana kadar; Fırat kat- liamının takipçisi olacağız.
Medyamızdaki duyarsızlık ve çifte standardı sizler de görüyorsunuz. Sadece Fırat’a karşı mı?
Geçen hafta 27 Şubat’ta 54. Hükümet’in Başbakanı rahmetli Erbakan Hoca’nın ölümünün 4. sene-i devriyesiydi.
Ankara Temsilcimiz Fatih Akkaya’nın da dikkatinden kaçmamış, Erbakan hocaya karşı sergilenen vefasızlığa karşı; “Dün rahmetli Erbakan Hoca’nın 4. vefat yıldönümü idi. Gözüm bizim mahallenin gazetelerinde Hoca’ya dair küçücük de olsa bir ‘anma’ haberi aradı ama göremedim. Yurdun değişik yerlerinde ‘anma’ etkinlikleri düzenleniyordu, ana sayfalarında bunlara dair bir haber de yoktu.
Milli Görüş yayın organı Milli Gazete’yi saymazsak, bir tek Vahdet unutmamıştı büyük devlet ve dava adamı Necmettin Erbakan’ı” diye yazdı köşesinde…
Değerli okuyucularımız, geçmişi olmayanın geleceği de yoktur.
Tarihimizden, köklerimizden, aziz şehitlerimizin, evliyalarımızın, kahraman dava adamlarımızın ruhundan ilham alarak mücadeleyi devam ettirmeye gayret ediyoruz.
Şükürler olsun geçen hafta, bir hafta önceye oranla bayi satışlarımızda yüzde 30’luk önemli bir artış kaydettik.
Durmak yok milletimizin birliği, vatanımızın bütünlüğü için, Vahdet için çalışmaya devam…
Hayırlı haftalar…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.