“Ergenekon, Balyoz, şu bu, ülkenin ordusu hezimete uğratılmış..” diyor. Sonra ne olur ne olmaz diye gerçeğe şöyle bir dokunmak ihtiyacı hissediyor...

“Düşmanın yapamadığını, kimse, onlar yapmış. Dün onlarla aynı yağmurda yürüyen iktidar bile aymış, kendine gelmiş...” diyor.

Kimse onlar... Sanki bilmiyor..

Onlar yüzünden Ergenekon, Balyoz, şu bu hepsi berhava oldu gitti. Hükûmet onlarla uğraşayım derken bu büyük kördüğümleri açamadı, olduğu gibi bıraktı..

Haliyle de sizin gibilere gün doğdu... “Bak biz diyorduk hepsi yalanmış... Bunlar ordumuzu yıpratmak için uydurulmuş senaryolar..” dediniz..

“Dün onlarla aynı yağmurda yürüyen iktidar bile aymış, kendine gelmiş...” Bak sen Allah’ın işine.. İktidar uyanmış, hata yaptığını anlamış yani.

Bunu da söylettiniz ya şu adamlara... Pes vallahi..

Diyalogdan başladınız bu adamların yaptıklarından kötüsünü yapar hale geldiniz.. Baksanıza sayenizde neler söylüyorlar...

* * *

Namık Kemal’in «İttihad-ı İslâm» başlıklı makalesinde “kılıcın kârı iki cüzü birbirinden ayırmaktır. Onu birleştirmek marifetin (eğitimin) himmetine tevakkuf eder” şeklinde veciz bir sözü var.

Eğitim fevkalâde mühim. Eğitimin ehemmiyeti ancak bu kadar güzel anlatılabilir.

Lâkin eğitimin yapamayacağı şeyler de vardır. Bazıları düşmanlık yapacaklardır. Bunları alıp eğiterek dost yapmanız mümkün olmaz...

Bakın PKK silah bırakacak, Nevruz’da terörü yakacağız falan derken yeniden şehit haberleri geldi..

O halde ünlü edibimizin eksik bıraktığı bir şey var.. Kılıcın bir kârı da nus ile uslanmayanı terbiye etmesidir..

30 yıldan fazla bir zamandır bu ülkeyi kana boğdu terör örgütü PKK.

Çözüm süreci iktidarın her şeye rağmen uzattığı zeytin dalıydı.. Kandil bunu kırdı attı. Öcalan’a rağmen silah falan bırakmıyoruz diyebiliyorlar.

Kılıç burda devreye girer. Girmelidir..

Yeter artık..

Milletimizin daha fazla şehide tahammülü kalmadı..

Güneyimizde Deaş (IŞİD) belâsı... Esed kâfirinin zulmü... Bütün Ortadoğu kaynıyor..

Biz PKK kadim belâsından hálâ kurtulamadık...

İçimizde sürü sepet ajan, hain...

Köşesine kurulmuş, “Ergenekon, Balyoz, şu bu, ülkenin ordusu hezimete uğratılmış..” diyor. Ordu ona hizmet etmek zorunda.. Yoksa hezimete uğramıştır..

Ordu İslâm ile barışıyor yeniden.. Rahatsızlığı büyük bu ulu gazetecilerin...

Bize gelince, bizim büyük işimiz var.. 7 Haziran diyoruz başka da demiyoruz..

Hadi hayırlısı, seçim olsun bütün meseleler bir anda biter... 15 Mart 2015