«Her puştluk» nasıl yapılır?
Dünkü yazımda ünlü Ergenekoncu hekimin ismini vermeden, “Her puştluğu yap!” diye biten telefon mesajını başlık yapmıştık... Okurlarımızdan gelen e-postalarda “Hocam bunu biraz daha detaylı yazın, bu çok önemli, hakikaten unutuyoruz bunları, oysa tam da şimdi hatırlamamız lazım” yollu uyarılar vardı.
Allah razı olsun cümlesinden. Haklılar, yerden göğe haklılar. Bu mühim konuları unuttuğumuz için seçim arefesinde kafaları karışık birçok kardeşimiz var. Hálâ bazı (kusura bakmasınlar) şaşkın Müslüman kardeşlerimiz, (Pazartesi günü) öğle namazından sonra Üsküdar Selâmiali Camii’nin çayhanesindeki sohbetimizde bize soruyorlardı: “Acaba ittifaka mı oy versek, ne dersiniz?” diye...
“Ne diyeyim, Allah derim tabi...” şeklinde cevapladım suali.. Teferruatını aşağıda yeri gelince anlatacağım.. Zaten işte bu nedenlerle şu «puştluk» işini bugünkü yazımda biraz daha detaylı olarak anlatıp hatırlatacağım. Bunları unutmayalım ki, “Türkiye yaptığımız her puştluğu unutuyor, o halde yeni puştluklara devam” diyemesinler...
Bir «ara» hatırlatma: Ünlü hekim Prof. Dr. Mehmet Haberal bir zamanlar «Paralelcilerin» Samanyolu tv’sindeki «kollama» isimli dizide Ergenekon (dizide Erkenkondu) çetesinden Prof. Dr. Hazırol olarak yer alıyor, Prof. Yalçın Küçük’le (Kaya Minik) kötüler saflarında baş rolleri paylaşıyordu..
İtiraf gibi konuşmaya göre, Prof. Haberal, Nahit Duru’ya “ne puştluk biliyorsan hepsini yap” demişti...
Tarih 19 Mart 2009. Yerel seçimlere çok az bir süre kalmış. Prof. Mehmet Haberal’ın sahibi olduğu Kanal B’de yayınlanan «Yerel Seçim 2009 Özel Programı»nın konuğu, (dönemin CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı) Kemal Kılıçdaroğlu. Reklam arası veriliyor. İnternette dolaşan sürü sepet habere göre Kanal B Genel Müdürü Nahit Duru ile Kemal Kılıçdaroğlu arasında (mikrofonların açık unutulduğu dakikalarda) geçen skandal diyalog şöyle:
Nahit Duru: Size 1,5-2 dakikalık bir haber ayırsalardı. O Doğan Grubu da dahil... Şu anda siz kafa kafaya gelmiştiniz.
Kemal Kılıçdaroğlu: Evet...
Duru: Önümüzde daha bir hafta-10 gün zaman var. O süre içerisinde de geçerdiniz ama bunlar puşt. Çok ciddî söylüyorum.
Kılıçdaroğlu: Tabiî... Tabiî...
Duru: Ve çok üzülüyorum şimdi, Haberal... Haberal... Bana şu talimatı verdi. Dedi ki, “ne yaparsan yap... Ne yaparsan yap...”
Kılıçdaroğlu: Evet...
Duru: Bunların (AK Parti'nin) oyunu azaltacak, Ankara, İstanbul, İzmir, Adana'nın oyunu artıracak ne puştluk biliyorsan hepsini yap, dedi. Dedim ki hocam, yani biz tabiî bu adamlarımızı çıkaracağız ama esas Saadet'i (SP) çıkarmak lazım. Niye dedim? Dedim, bunlardan CHP'ye oy 1 gidecekse Saadet'e 3 gitme ihtimali var.
* * *
CHP Müdürü ile Kanal B Müdürü arasındaki bu diyalog iki yönden çok mühim. Birincisi, konuşmada sayın Kılıçdaroğlu, görüldüğü üzere, Nahit Duru’nun «puşluk» temalı tüm sözlerine “tabiî, evet tabi..” diyerek onay veriyor ki, bizce bu durum CHP tarafındaki seçim çalışmalarının nasıl bir «puştluk»la yürütüldüğüne işarettir...
İkincisi, yine bu konuşmada (son kısımda) geçen “hocam, yani biz tabiî bu adamlarımızı çıkaracağız ama esas Saadet'i (SP) [öne] çıkarmak lazım. Niye dedi? Dedim ki, bunlardan CHP'ye oy 1 gidecekse Saadet'e 3 gitme ihtimali var.”
Yazının başında Selâmiali Camii’ndeki sohbette bize tevcih edilen “Acaba ittifaka mı oy versek, ne dersiniz?” şeklindeki bir sualden bahsetmiş ve cevaben “ne diyeyim Allah derim” demiştim ya... Yukarıdaki muhavereyi okuduktan sonra suali hálâ sormaya devam eden olursa onlara artık, haydi “Yallah” (Ya Allah) diyerek yanımdan kovalayacağım, gitmezse kendime “Ya Allah” çekip oradan hemen uzaklaşacağım..
* * *
Muhterem okurlarım, bir de bunlar her «puştluk»u yapıyorlar ya, buna da birkaç örnek vermek istiyorum... Bunların ünlü puştluklarından bazılarını hatırlatıp gerisini de sizlerin irfanına bırakacağım:
1) Yalan söyle, pireyi deve yap puştluğu...
2) Dinsiz olduğunu belli etme, hattâ gerekirse onlarla camilere bile gir...
3) Bazı konferans yahut mitinglerde partinin kadınlarından olmazsa, yetmezse piyasada çalışanlardan paralı karılar tut, onlara tam tesettür kıyafeti giydir. Ön sıralara da yerleştir ve bizi alkışlat, bize tezahürat yaptırt...
4) Medya’yı tam olarak bunların aleyhine çalışacak şekilde yönlendir, malzemeleri ver. Ünlü tv enkırmenlerini bu konuda özel eğitime bile alın.
5) HDP, BDP, hattâ MHP dahil tüm Ak Parti karşıtlarına karşı yakınlık göster...
6) Seçimlerde sandıkları kontrol altına alıp her puştluğu yapmak...
7) Asgari ücreti arttırmak, yakıt fiyatlarını indirmek konusunda abartılı vaadlerde bulunmak puştluğu...
Bunları uzatmak mümkün ama bu kadarı yeterli sanırım. Gerisi sizlerin ifanına, feraset ve basiretine kalmış.
“Her puştluğu yap” diyenlerden her puştluk beklenir. Her puştluğu düşünmek, ona göre tedbir almak da sizlerin işi... Hem bu meseleyi sadece seçimlerle de sınırlı tutmayınız. Puştlar asıl puştluklarını din-iman konusunda yapıyorlar.. 6 Mayıs 2015