Çanakkale Geçildi mi?
Çocukluğumuz Çanakkale destanlarıyla geçti. Her kesimden çocuk için nadir ortak noktalardan biriydi bu.
Çanakkale'de bulunan her bir fert bizim için ulaşılmaz kahramanlardı. Ön safta çarpışanlar da, mercimek çorbası pişirip cephelere taşıyanlar da.
Çanakkale denilince toplumun her kesimi birleşir, aynı duyguyu hissederdi.
Solcu için de, sıkı laikçi biri için de, dindarlar için de Çanakkale bir destandı. Her birimiz farklı yönünü öne çekebilirdik ama neticede birleşiyorduk.
Kur'an kurslarında, Köy Enstitüleri'nde, Halk Eğitim Merkezleri’nde, okullarda ayrımsız her yerde Çanakkale Destanı anlatılırdı.
Bu yıl Çanakkale Destanı'nın 100. yıldönümü.
Bekliyordum ki, yeri göğü inletecek, o ruhu tekrar bu topraklarda yeşertecek bir ruh iklimi oluşsun.
Bu iklimin oluşmayacağını aylar öncesinden fark etmiştim. Yine de bir umut...
Önceki yıllardan tek farkı "100. yıldönümü" afişleri ve birkaç kısa ve uzun metrajlı piyasa filmi oldu.
İçimdeki son umutları tüketen ise dünkü gazetelerin birinci sayfaları oldu.
Bütün gazetelerin birinci sayfalarının tamamını 100. Yılında Çanakkale'ye ayıracağını düşünüyordum. 250 bin şehide en asgari vefa düzeyi bu diye düşünmüştüm.
Devlet şanlarına yakışır şekilde kahramanları anmamıştı. Millet de umursamamıştı açıkçası. Hiç olmazsa okumuş yazmış kesim, yazarlar, gazeteciler, çizerler Çanakkale ruhunu yaşatırlar diye ummuştum.
Heyhat…
Birinci sayfadan her yıl yaptıkları büyüklükte kutu haberler, tek tük yazılar... Hepsi bu.
Bir iki gazetenin dışında Çanakkale'ye hak ettiği önemi kimse vermemiş, o ruhu bir kez daha diriltmenin peşinde kimse olmamıştı.
Her kesimden insanın birleştiği nadir noktalardan birini; Çanakkale Ruhunu da kayıp mı ediyoruz?
Çanakkale bu toplum için neden önemsizleşti? Neden sıradanlaştı?
Nasıl oldu da böylesine duygusuz ve mazisinden kopuk bir toplum haline geldik?
Ortak noktamız "Çanakkale"den çıkıp "umursamazlık" oldu.
Hiçbir şeyi umursamayan bir toplum haline geldik. Neler oluyor, ne büyük felaketler yaşanıyor. Bakıyorum kimsenin umursadığı yok.
Güneydoğu bölünürse umursamayacak bir toplum haline geldik neredeyse.
İyi cep telefonlarımız, otomobillerimiz, lüks evlerimiz olsun, gerisi ne olursa olsun.
Bu bir felaket işareti.
Çocuklarımız ve geleceğimiz adına endişelerimin Çanakkale'nin 100. yıldönümünde zirve yapacağını hiç düşünmemiştim.
Çanakkale'yi unutmuşsak, Çanakkale geçilmiştir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.