31 Mart 2015 - İç Savaş Komutu...
Hep «düğmeye bastılar» deriz. Lafın gelişi. Ortada düğme (button) falan yok tabi. Olan şu... Türkiye düşmanı «Dış Güçler» içerideki uzantılarını bir şekilde harekete geçiriyorlar.
Elbette bazı insanlar «Dış Güçler» nedir, ne menem bir şeydir bilmez. Bir yerlerden duymuş olsa da, mahiyetini idrâk edemez..
Kimileri de bilir ama bilmezden gelir. Onlar yiyip içmeyi, bir putun önünde ihtiram etmeyi ve şehvetlerinin peşinden gitmeyi bilirler.. Okumazlar, hissetmezler, memleketin geleceğini hiç ama hiç düşünmezler. Tek düşündükleri kendi batasıca kısır menfaatleridir.
Geçelim. Memleket o hale geldi ki at iziyle it izi karıştı, ortalık tam bir curcuna...
Efendim bu «Dış Güçler» ülkemizdeki büyükelçilikleri vasıtasıyla ve sair ajanlarıyla paraleli, yamuğu kim varsa harekete geçirdiler..
31 Mart düğmeye basma tarihi olarak herkesin ortak kabulü. Zaten bu baharda büyük kalkışmalar olacağı, memleketin altını üstüne getirecek büyük hadiseler yapılacağı da hemen herkes tarafından tahmin ediliyordu.
Tahmin edilemeyen ise, nerede ne şekilde, nasıl eylemler yapılacağı idi. Zaten bunu tam olarak hiçbir istihbarat kestiremez. Hele Türkiye gibi onlarca büyük ve yüzlerce küçük dış istihbaratın fideliği olmuş bir ülkede bunu kestirmek hayli zordur.
Birinin yapacağını haber alırsınız ama öbürü ondan önce davranarak bambaşka bir yerden vurur. Savcı Mehmet Selim Kiraz’ın şehid edilmesi de böyle oldu.
Ricâl-i devletten birilerine bir şeyler yapılacağı, hattâ Cumhurbaşkanı Erdoğan başta olmak üzere yüze yakın hedef hakkında istihbarat vardı. Lâkin bir terör örgütü çıkıp bütün bunların dışında bir hedef tayin etti, Çağlayan Adliyesi’ni (Savcı Mehmet Selim Kiraz Adliyesi) basıp bir savcıyı rehin aldı ve sonra şehid etti.
Aynı gün hálâ açıklanamayan bir nedenle bütün yurtta elektrikler kesiliyordu.. Tam bir keşmekeş hâkimdi yurtta. Halkın küplere binmesi için en etkili işlerden biri yapılmıştı.
Elektrikleri kesenler ile savcı katili teröristler arasında bağlantı var mıydı? Büyük ihtimalle vardı. Lâkin dediğimiz gibi yüzlerce istihbaratın cirit attığı bir ülkede gerçekten de polisin ve millî istihbaratın işi çok ama çok zordur.
Bugün de İstanbul Emniyeti’ne silahlı saldırı gerçekleşti.. Teröristlerden kadın olanı anında gebertildi, diğeri yaralı olarak ele geçirildi. Düğmeye basanlar bu kez ikili timler halinde (intihar eylemcisi) terörist gruplar planlamış gibi.
Bunların arkası gelecek. Sadece devlet (asker ve polis) değil vatandaşlar da tedbirli olmalı. Herkes kendi çapında tedbir alsın. Tahriklere kapılmayın. Duâ edin, bolca sadaka verin. Ketum olun, herkesin her söylediğine inanmayın...
Muhterem okurlarım, aziz milletimiz, 31 Mart 2015 tarihi itibarıyla bir iç savaş komutu verilmiştir. Dikkat ediniz. Çocuklarınızı koruyunuz. Büyük kalabalıklara girmeyiniz. Gördüğünüz şüpheli şeyleri anında devlete bildiriniz.
Bugünler belâlı günler. Bu bahar zor geçecek. Üç Aylar'a çok az kaldı. Ve mübarek Ramazan Ayı girecek.. Ramazan oruç ayı ama bu hainler mübarek Ramazan’da da hainlik yapacaklar. Hasseten dindarları tahrik edecekler...
Bunların dini imanı yok. Yapamayacakları kötülük de yok. Allah ülkemizi ve insanlarımızı korusun. Allah bu hain emel sahiplerinin bin türlü belâsını versin. Allah devletimize zeval vermesin. Kahhar olan Allah bunları toptan kahreylesin. Amin. 02 Nisan 2015