Çatışma Barometresi
Barış Yazıları-14
Altını olan kuralı koyuyor… Bugün, İslam Dünyası ile ilgili araştırmaları daha çok Müslüman olmayan ülkelerdeki kuruluşlar yapıyor. İslam Dünyası’ndaki krizler ve çatışmalarla ilgili raporlar, bilimsel makaleler, kitaplar ve analizler yine çoğunlukla gayr-ı müslim ülkelerde hazırlanıyor. Bu böyle olduğu içindir ki İslam Dünyası’ndaki çatışmalara da daha çok Batılı ülkeler müdahale edip sorunlarımızı kendi usullerince “çözmeye” çalışıyorlar… Batılı ülkeler çatışmaların dilini ve kodunu yazdıkları gibi, barışın mahiyetini, çerçevesini ve teorisini de belirliyorlar. Unutmamak lazım, İslam Dünyası kendi içindeki çatışmaları kendisi tahlil etmediği ve kapsamlı bir barış formülü ve dili geliştirmediği müddetçe dış müdahaleye daima açık olacaktır.
Heidelberg Uluslararası Çatışma Araştırmaları Enstitüsü (HIIK) 2014 yılı Çatışma Barometresi raporunu yayınladı. Devletlerarası (interstate) ve devlet içi (intra-state) siyasi çatışmaları araştırma, değerlendirme ve bununla ilgili yayınlar yapmak üzere kurulan HIIK, aynı adlı üniversiteden Prof. Dr. Frank R. Pfetsch’in öncülük yaptığı ve 1991’de Alman Araştırma Vakfı tarafından fonlanan Çatışma Simülasyon Projesi (COSIMO)’nun enstitüye dönüştürülmüş hâli. () 25 yıllık tecrübeyle çalışan Enstitü, çatışmaların sonuçlarına odaklanmak yerine süreçlerini analiz etmek için oldukça teknik bir usul de geliştirmiş. Çatışmanın konsepti, aktörleri, tedbirleri, bileşenleri, çatışma yoğunluk konsepti, çatışmada kullanılan silahlar, istihdam edilen personel, çatışmanın sebep olduğu zararlar ve tahribat, mülteciler ve yer değiştiren insanların durumu gibi faktörler ayrı ayrı rapor hazırlığında analiz ediliyor.
Enstitü’nün kendi metodolojisi içerisinde tespit ettiği küresel çatışma sayısı 424. Bunların 223’ü şiddetli çatışmaya dönüşmüş durumda. Yüksek şiddetli çatışma sayısı 46 iken, sınırlı savaş 25 ve savaşa dönüşen çatışma sayısı 21 olarak tespit edilmiş. Şiddet içermeyen çatışma sayısı ise 2013’e göre 12 artarak geçtiğimiz yıl 201 olmuş. Ukrayna’daki savaşa dönüşen çatışma hariç 2014 yılındaki diğer tüm savaşlarİslam Dünyası’nda cereyan etti. (Libya, Suriye, Irak, Yemen, Sudan, Somali, Orta Afrika Cumhuriyeti, Nijerya, Pakistan ve Filistin başlıca çatışma bölgeleri) Bir de sınırlı savaşlar var ki onlar içinde en dikkat çekeni Keşmir’de devam eden çatışma. Geçtiğimiz yıl Keşmir’deki Kontrol Hattı boyunca Hindistan-Pakistan arasındaki çatışmalarda 41 kişi öldü, 130 kişi yaralandı. Hindistan ve Pakistan en az 81 defa bu hatta çatıştı.
Çatışmaların bölgesel analizine baktığımızda en çok çatışma Asya ve Okyanusya’da cereyan etmiş (127). Bu, tüm çatışmaların % 30’una tekabül ediyor. Daha sonra 104 çatışmayla Sahra Altı Afrika geliyor. Sonra da 74 çatışmayla Ortadoğu ve Kuzey Afrika, 67 çatışmayla Avrupa ve 52 çatışmayla da Amerika bölgesi geliyor. Tabii bu rakamlar silahlı çatışma veya savaşa dönüşen çatışmalar sözkonusu olduğunda Ortadoğu ve Kuzey Afrika başı çekiyor.
HIIK Çatışma Barometresi raporuna göre 2014’te 347 çatışma devlet içi (intra-state) özellik taşırken 77 çatışma devletler arasında vukubulmuş. Devlet içi çatışmalar devletlerarası çatışmalara oranla daha yüksek oranda artarken, küresel çatışma yoğunluklarında da önceki yıllara göre gözle görünür bir yükselme var. Yani dünya barıştan yana değil daha çok çatışmadan yana bir dünya… HIIK Raporu darbeleri de incelemiş; rapora göre geçen sene dört darbe teşebbüsü var ve bunlardan ikisi (Tayland ve Burkina Faso) başarılı olmuş darbeler.
Gelelim raporun diline… Bu kadar köklü bir kuruluş olan ve örnek bir çalışma yapan HIIK yeterince objektif midir sizce? Kesinlikle hayır! İsrail-Filistin çatışmasından DAEŞ’e ve İslam Dünyası’ndaki diğer çatışmalara varıncaya kadar raporun hemen her yerinde İslamofobik bir dil var. Ancak başta da ifade ettiğim gibi alternatif araştırmalar ve kurumlar olmadığı müddetçe İslam Dünyası bile kendini bu İslamofobik raporlardan okumaya devam edecektir…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.