Vicdan Mahkemeleri
Barış Yazıları-17
Barışı inşâ etmenin öncelikli şartı adalet üretmek, adalet dağıtmak ve adaleti tesis etmektir. Adalet sistemi yara aldığında önce barış ölür. Onun için, “mülk küfürle devam eder, zulümle devam etmez” denmiştir. Onun için, “adalet mülkün temelidir” denmiştir. Hukuk sistemine güven bir ülkenin istiklali, istikbali ve istikrarı için öncelikli temin etmesi ve koruması gereken güvendir.
Bugün Mısır darbecilerini, Suriye zalimlerini, küresel cinayet şebekelerinin başındakileri yargılayacak bir mahkeme yok maalesef. Uluslararası sistem adalet üretemiyor.
İşte bunun için, vicdanlara tercüman olmak, tarihe not düşmek için 27 Mayıs’ın yıldönümünde hayırlı bir inisiyatifin temelleri atıldı ve İstanbul merkezli Vicdan Mahkemeleri kuruldu. Hayırlı olsun diyor, kuruluş açıklamasını aynen burada yayınlıyorum:
“Kamuoyunun malumu olduğu üzere, 2012 yılında Mısır’da ilk demokratik seçim gerçekleşti. Muhammed Mursi Mısır halkının yüzde 52’sinin oyunu alarak iktidara geldi ve Mısır’ın demokratik yollarla seçilmiş ilk cumhurbaşkanı oldu. Muhammed Mursi, henüz iktidarının birinci yılını doldurmuşken, 3 Temmuz 2013 yılında bir askeri darbe neticesinde hakkı gasp edilerek tutuklandı. Sokaklarda yargısız bir şekilde infaz edilen yüzlerce kişi darbenin acımasız ve kanlı yüzünü ortaya koyarken; kana doymayan darbeciler şimdi de düzmece mahkemelerde Mısır halkının gerçek temsilcilerini birer birer idama mahkûm etmektedir.”
SESSİZLİK SUÇU
Mahkemeler sırasında Muhammed Mursi’nin ve diğer yargılananların aylarca hâkim önüne çıkarılmadan, bir müdafi tarafından savunulmalarına izin verilmeden alınan kararlar, hukuktan zerre nasibini almamış olmalarının yanı sıra, bu kararlar Mısır’ın taraf olduğu uluslararası hukuk sözleşmelerine ve Afrika İnsan Hakları Şartı’na da aykırıdır. Darbenin insanlık onuruna aykırı bir olgu olduğunu söylemeye hacet yokken, bu durum karşısında “demokrasi havarileri”nin suskunluğu, bu güruhun gerçek yüzünü bir kez daha gözler önüne sermiştir. Başta demokrasi destekçisi olduğunu iddia eden ülkeler olmak üzere bütün dünya adeta "Sessizlik Suçu" işlemektedir.
Bugün İslam dünyası topyekûn bir saldırı altındadır. Önceleri terörle mücadele olarak başlatılan saldırılar sonraları sözde İslami Terörle mücadeleye döndü. Ancak artık dolaylı değil, direkt olan bu saldırılar İslam’a ve Müslümanlara yönelmiş durumdadır. Bu da saldırıların gerçek amacının direk olarak Müslümanlar olduğunu ayan beyan ortaya koymaktadır.”
İNSANLIK ONURUNUN SESİ
“İnsanlık tarihine geçecek kara lekelerden biri olan başta Mısır darbesi ve idam kararları olmak üzere Müslümanlara karşı başlatılmış olan bu örtülü savaşın karşısında biz hukukçular, her türlü platformda mücadele edeceğimizi ilan ediyoruz. Sözüm ona medeni olduğunu iddia eden kesimlerin ve güçlerin işlediği ‘Sessizlik Suçu’na ortak olmayacağız. Bu mücadelemizin ilk kurumsal adımı olarak Uluslararası Vicdan Mahkemelerini kuruyoruz.
Bu mahkeme insanlık onurunun sesidir. Bu mahkeme insanın dehlizlere atılmış vicdanının iniltisidir. Bu mahkeme tüm dünyada inim inim inleyen mazlumların ‘âh’ nidasıdır. Bu mahkeme, Mahkeme-i Kübra’da, ‘Yâ Rab biz zalimlerden olmadık, bilakis zalimlere karşı olduk’ savunmasına hazırlıktır. Bu, büyük mahkemede zalimlerin zulmüne şahitliktir.
Vicdan Mahkemeleri olarak başta Müslümanlara karşı olmak üzere dünyada gerçekleştirilen saldırılar ve ağır hak ihlallerini takip edecek, raporlayacak ve gerektiğinde yargılama faaliyetlerini yürüteceğiz. Dünyanın pek çok ülkesinde oluşturacağımız temsilcilikler ve destekçi kurumlar ile birlikte tüm yargılama ve diğer faaliyetleri dünyanın her yerinde eşzamanlı ve eşgüdümlü olarak gerçekleştirecek kurumsal bir yapıya sahip olacağız. Türkçe, İngilizce, Arapça ve Fransızca olmak üzere dört dilde yayın yapacak olan www.vicdanmahkemeleri.com adresinden faaliyetlerimize, yayınlayacağımız raporlara, güncel gelişmelere ve yapacağımız yargılamalara yer vereceğiz.”
Adaletin tesisi ve İslam Dünyası’nda kalıcı barışın inşası adına Vicdan Mahkemeleri önemli bir boşluğu dolduracaktır kanaatindeyim. Yeter ki başlandığı gibi takibi yapılsın, sürdürülebilir bir mahiyet kazansın. Emeği geçenleri tebrik ediyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.