Barış Yazıları-18

2023 için birçok senaryo yazıldı, hâlen de yazılıyor. Bu senaryolar içinde kötü olanlar da var kötümser olanlar da… İyi senaryolar da var iyimser olanlar da… 

2012’de Kurtlar Vadisi’nin bir kısa filmi yayınlanmıştı; 2023 senaryoları ile ilgili. Şimdi de internette izlenebilen bu kısa filmde Türkiye için Amerika’nın, Avrupa’nın ve İsrail’in senaryoları haritalarla gösteriliyordu. Her üç senaryoda da Türkiye bölünüyor ve Türkiye’den birkaç devlet (Büyük Kürdistan, Büyük Ermenistan, Büyük İsrail, Özerk İstanbul, Pontus) çıkıyordu. Kısa filmin sonunda da bizim, Türkiye’nin 2023 senaryosu haritayla anlatılıyordu: Osmanlı’yı andıran Büyük Türkiye… Üç kâbus, bir pembe rüya! 

Benzer senaryolar yerli ve yabancı basında da çoklukla yazılıp çizildi. Hatta bu senaryolar üzerine politikalar da üretilegeldi. Sözgelimi Türkiyeli AB senaryolarından birisini 2007’de Alman “Handelsblatt” Gazetesi’nin yazdığını benzer bir senaryo kaleme alan Sabah’tan Erdal Şafak nakletmişti. (Sabah, 30.10.2010)

2023 senaryolarıyla ilgili en yeni akademik çalışma ise Tim Jacoby ve Alpaslan Özerdem imzasıyla “2023 Türkiye’sinde Barış” (Peace in Turkey 2023: The Question of Human Security and Conflict Transformation) başlığıyla iki sene önce yayınlandı. (Lexington Books) Kitabın dördüncü ve beşinci bölümleri Türkiye için en iyi ve en kötü senaryolara ayrılmış. Yazarlar, kitabın giriş kısmında ‘çatışma çözümleri’ ve ‘barış inşâsı’nda da kullanılan ‘senaryo temelli planlama’ metodu hakkında bilgiler vererek, bu metodun, ABD’de 1940’larda Herman Kahn (1922-1983) tarafından geliştirilen ve 1948’de kurulan RAND Corporation’un  bugüne kadar yayınladığı 20 bini aşkın raporunda sıklıkla uyguladığı ve son dönem Kahn’ın kurucusu olduğu Hudson Enstitüsü’nün geliştirdiği okulu, Fransa’da da La Prospective diye bilinen okulu doğurduğuna dikkat çekiyorlar. İlerleyen haftalarda ‘Barış Yazıları’nda detaylı bir şekilde bu senaryolara ve senaryo usullerine yer vermeye çalışacağım. 

Geçenlerde Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın söylemişti, “Türkiye senaryo yazımında zengin bir ülke” diye.  Elhak doğru. Ancak gerçekçi senaryolarda çok da iyi değiliz. Onun için senaryoları bir kenara bırakıp hedefler belirlemek ve bu hedeflere odaklanmakta fayda var. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türkiye’ye en önemli hizmetlerinden birisi başbakanlığı döneminde belirlediği ve ilan ettiği uzun vadeli hedefler oldu. Bunlardan en önemlisi ve kapsamlısı hiç şüphesiz 30 Eylül 2012 tarihli 70 sayfalık 2023 Vizyon Belgesi.  

Bu belgede açıklanan 2023 hedefleri bize heyecan vermekle birlikte küresel odakları da ürkütüyor. Bununla birlikte, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ifadesiyle ‘patinaj yapan’ bir Türkiye’nin bu hedeflere ulaşması çok da mümkün görünmüyor. Dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girmek, kişi başına gelirin 25 bin doları bulması, en az 2 trilyonluk bir ekonomik büyüklüğe ulaşmak, işsizliği yüzde 5’e indirmek gibi sadece ekonomik hedefler bile önümüzdeki sekiz yıl olağanüstü bir hızla ve seferberlik hâliyle çalışmayı gerektiriyor. 

7 Haziran’da hayali senaryolardan ziyade gerçekçi ve makul hedeflere ve istikrardan yana oy vermek en akıllıcası onun için. Seçim öncesi son sözüm bu… 

Ortak duamız da şu olsun: Allah, bu seçimlerde ülkemiz, milletimiz ve ümmet için en hayırlı neticeyi ihsan eylesin. Âmin.  

Pazar günü görüşmek üzere Allah’a emanet olun...