Gerçek Dost Doğruyu Söyler
Son dönemin belki de en heyecanlı seçimini geride bıraktık. Açıkçası sonuçlar beni hiç şaşırtmadı.
Tüm boyutları ile uzun uzun değerlendireceğiz sonuçları ama bugünlük şu kadarını ifade etmek istiyorum.
Göstere göstere gelen HDP tehlikesini, hançeremizi yırtarcasına bangır bangır bağırmak isterken, bizi susturmak istediler. Aziz milletimize tehlikenin büyüklüğünü anlatmak isterken kelimeleri boğazımızda düğümlediler.
Yürütülen bu açılım politikalarıyla terör örgütünün dize getirilemeyeceğini, aksine etnik ırkçılığı körükleyeceğini, örgütün ve siyasi uzantısının legalleşeceğinin altını çizdik sürekli.
İktidar partisinden dostları, her bir araya gelişimizde uyardık.
Açıkça; “yanlış yapıyorsunuz” dedik.
“Ülkede oluşan istikrar ortamını hem de kendi elinizle bozuyorsunuz, verilen krediyi yanlış yerde kullanıyorsunuz” dedik.
Ayrıca haberlerimizde, köşelerimizde bu tehdide ısrarla dikkat çektik.
Bu duruşumuzda bizim tek bir düşüncemiz vardı.
Davamız ve vatanımız. Milletimizin birlik ve bütünlüğü…
Kısacası Vahdet.
Maalesef üç kuruşluk daha çok reklam almak isteyen menfaatperest goygoycu medya organları ile patronlar ve yazarlar, tozpembe bir Türkiye tablosu çizerek;
HDP PR’ı yaparak, PKK PR’ı yaparak hem AK Parti’yi hem de ülkeyi uçurumun kenarına ittiler.
Gözleri paradan başka bir şey görmedi.
Ne dost dediler, ne vefa bildiler.
Oysa gerçek dost doğruyu söyler.
Ümmet için, vatan için, millet için gerekirse kendisini tehlikeye atar.
İşte biz bu şartlarda gücümüz yettiğince uyarılarda bulunduk.
Bu sonuçlar dünden bugüne ortaya çıkmadı.
Tehlike “geliyorum” dedi.
Fazla söze gerek yok.
Sonuçlar ortada.
Maalesef endişemizde haklı çıktık.
Açılımla körüklenen etnik ırkçılık HDP’ye barajı aştırdı.
Ve AK Parti’yi tek başına iktidardan etti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.