Cumhurbaşkanını Asmak!
Seçimlerden önce bir televizyon mülâkatında Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’ye verilen idam kararıyla Türkiye’deki seçimlerin irtibatının olup olmadığı sorusuna muhatap olunca, tereddütsüz “evet” demiştim. Mısır’daki darbe ve darbe sonrası gelişmeler bölgesel dengeler gözardı edilerek, bilhassa Türkiye’nin bölgedeki ağırlığı hesap edilmeden yorumlanamaz çünkü. Nitekim, adı ile taban tabana zıt yayınlar yapan bir gazete, karardan hemen sonra internet sitesinden Mursi’ye verilen idam kararı üzerinden Cumhurbaşkanı Erdoğan’a gönderme yapmıştı. Aslında Mursi’ye verilen idam kararı da bu karanlık yayınlar da Tayyip Erdoğan’a ve Türkiye’ye tehdit mesajı taşıyordu.
7 Haziran seçimlerinde kısmen istediklerine kavuşanlar gizledikleri niyetlerini şimdi açıkça ifade ediyorlar. Onlara göre şimdi Türkiye’nin üzerindeki ‘kara bulutlar’ dağılmış olmalı! Yeni bin yılın Selahaddin Eyyûbi’si onlara göre durdurulduğu için bayram ilan ettiler neredeyse 7 Haziran’ı. Türkiye’nin istiklal ve istikbalini savunmayı “Ak Parti’ye yaranmaya çalışmak” olarak aşağılayan kesimlerin kimlere yamandığını şimdi çok daha yakından görme imkânı bulacağız. Seçim öncesi felaket senaryoları çizenler şimdi de kafalarındaki koalisyon senaryolarıyla Türkiye’yi adım adım istedikleri mecraya sürükleme derdindeler!
KİNDARLAR İŞBAŞINDA!
Hatırlayacaksınız, karanlık odakların yerli taşeronları sandıktan ümitlerini kestiklerinde “üç-beş yiğit adam” hezeyanlarını dillendirmeye, ‘yağlı urgan’ resimleriyle Erdoğan’a gönderme yapmaya başlamışlardı. Seçimden hemen sonra da bunu, halkın Erdoğan’a “One Minute” mesajı olarak yorumlamakta tereddüt etmediler. Oysa Erdoğan Davos’ta “One Minute” dediğinde tüm İslam Âlemi sevinmiş, Türkiye ilk defa vicdanının sesini terennüm eden bir Başbakan görmüştü.
7 Haziran üzerinden bir hafta geçti; her geçen gün daha sağlıklı ve ayağı yere basan değerlendirmeler yapılacaktır hiç şüphesiz. Bu köşenin takipçileri, hiçbir ‘gizli gündem’in esiri olmadan ve ‘karanlık odaklar’ın sözcülüğüne soyunmadan iktidar partisini zaman zaman ‘insafla’ tenkit ettiğimi, muhasebeye davet ettiğimi, özellikle Suriye, Mısır, Kıbrıs gibi konular başta olmak üzere dış politikadaki eksikliklere sürekli dikkat çektiğimi bilirler. Aynı şekilde halkın teveccühüne mazhar olmuş bir Cumhurbaşkanı’na ve hükümete insafsızca saldıranların da bugüne kadar karşısında oldum, bundan sonra da olmaya devam edeceğim. Bu müstakim tavrımızı her daim muhafaza edeceğimi bilmenizi isterim.
MURSİ ASILIYOR, ESED KATLEDİYOR!
Türkiye’de sandık hâlâ çalışıyor hamdolsun ve vesayetçi odaklar Erdoğan liderliğinin icraatları ve dirayeti sayesinde bugün geçmişle kıyaslanmayacak derecede zayıf. Yoksa çoktan orduyu göreve çağıran manşetleri okumaya, kapatma davalarını takip etmeye başlamıştık.
Seçimlerden hemen sonra Esed ve müttefikleri Suriye’deki katliamın boyutlarını artırmaya, bölgesel kirli oyunlarını hızlandırmaya başladılar.
Mısır’daki darbeciler de salı günü Cumhurbaşkanı Mursi’nin idam kararını açıklayacaklar. Suriye’deki rejimle ve Mısır’daki darbe yönetimiyle aynı frekanstan konuşan kesimler, Mısır Cumhurbaşkanı devrildiğinde “Mısır’ın Tayyib’i devrildi!” başlığını atmışlardı. Salı günü Mursi hakkındaki idam kararı kesinleşirse Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı kimbilir hangi şeytani dille tehdit edecekler!
Biz kalemimizle hakkın, adaletin, mazlumun ve haklının yanında durmaya devam edeceğiz… Asla haksızlığa karşı dilsiz şeytan olmadık; olmayacağız…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.