Bayramın üçüncü günü Gazze’de yine bombalar patladı. Filistin İslami Direniş Hareketi (HAMAS) üyelerine âit olduğu söylenen beş araç sabaha doğru havaya uçuruldu. Bir süredir Gazze üzerinde kirli bir oyun sergileniyor ve seçimlerle, saldırılarla ve entrikalarla safdışı bırakılamayan HAMAS şimdi de DAEŞ eliyle veya ‘DAEŞ etiketi’yle Gazzelilerin gözünden düşürülmeye, etkisiz hâle getirilmeye çalışılıyor. Dün patlatılan bombalar önümüzdeki günlerde Gazze’de sergilenecek karanlık oyunların habercisi gibi…

ŞÜCAİYE KATLİAMI’NIN YILDÖNÜMÜ

Hafızalarımızı tazeleyelim: Geçen yıl tam da bugün İsrail, Şücâiye katliamını gerçekleştirmiş ve 72 Filistinliyi katletmişti. Sabra ve Şatilla katliamlarını andıran bu vahşetle Gazzelilerin direnişini kırmayı hedefleyen İsrail, geçen yıl 8 Temmuz’da başlattığı ve 50 gün süren Koruyucu Hat Operasyonu kapsamında 6 bin hava saldırısı gerçekleştirdi ve 551’i çocuk, 283’ü kadın 2200 Filistinliyi şehit etti. Saldırılarda 11 bin Filistinli yaralandı. 12 binden fazla ev yerle bir oldu. 100 bini aşkın ev hasar gördü ve 110 bin kişi evsiz kaldı. 

İsrail tüm bu barbarlığı ile beraber istediklerini elde edemediği gibi son yıllardaki en ağır askerî kayıplarını verdi ve HAMAS’ın artan askeri kapasitesi ile İsrail’in tüm şehirlerinde güvenlik riskinin artığı gerçeği ile yüzleşti. Havadan, karadan ve denizden geçici de olsa Gazze’ye uygulanan ablukanın delindiği saldırılar boyunca ısrarla sivilleri hedef alan ve Uluslararası Af Örgütü’nün de raporladığı gibi sistematik katliam yapan İsrail, sahip olduğu küresel himaye ve kredinin verdiği rahatlıkla stratejik planlarını adım adım uygulamaya devam ediyor...  

DAEŞ FİTNESİ GAZZE’DE!

İsrail’in Gazze’yi boğma ve HAMAS’ı saf dışı bırakma siyasetinde Mısır darbe yönetimi ile birlikte şimdi yeni bir müttefik daha bulduğunu söyleyebiliriz: DAEŞ! Nitekim DAEŞ, geçtiğimiz günlerde bir video yayınlayarak Gazze’yi kontrol altına almak istediklerini, Gazze’nin de Suriye ve Yermuk Kampı gibi olacağını söyleyerek HAMAS’ı tehdit etmişti. HAMAS, Gazze’de son iki ayda DAEŞ’e bağlı terör hücresi kurmak suçuyla birçok kişiyi tutukladı. 

Bütün bunlar olurken Suudi Arabistan’ın Kral Selman dönemindeki İHVAN’a ve HAMAS’a karşı yumuşama politikası gelişiyor. HAMAS lideri Halid Meşal’in geçen hafta Kral Selman’la görüşmesi ve Riyad’da üst düzey toplantıları gerçekleşmesi ümit verici. Suudi Arabistan’ın bölgenin kodlarını alt üst eden ve asker-sivil dengesini asker lehine değiştiren Mısır darbesine verdiği desteği çekmesi ve İHVAN fobisinden bir an önce kurtulması gerekiyor. Aksi takdirde bölge yeni ve çok daha derin kaos ve çatışmalara gebe… 

DAEŞ, bir yandan HAMAS’ı tehdit ederken, öte yandan İsrail, HAMAS-Kahire arasını açmak ve Mısır darbe yönetimini de kışkırtmak için HAMAS’la DAEŞ arasında ilişki olduğu iddiasını ortaya attı ve özellikle Sina’daki olaylarda HAMAS’ın da ilişkisi olabileceğini ileri sürdü. Hatta Netanyahu, “HAMAS DAEŞ’tir, DAEŞ HAMAS”tır kampanyası bile başlattı. Malum, Muhammed Mursi hakkında idam kararı verilen davada da aynı şekilde HAMAS irtibatlandırılmıştı… 

DAEŞ, her kapıyı açan maymuncuk gibi. Libya’dan Afganistan’a, Mısır’dan Çin’e tüm operasyonların odağında artık DAEŞ var. İslam karşıtlarının buldukları kullanışlı bir oyuncak olan DAEŞ şimdi de Gazze’ye bulaştırılmak ve Filistin davası boğulmak isteniyor. Tehlike çok büyük!