Hızlı, hareketli, sıcak, heyecanlı ve pek çok sürprizin yaşanacağı kritik bir haftaya daha başladık. Partiler bir yandan aday listelerini belirlemeye çalışırken diğer taraftan ittifak arayışlarını sürdürüyorlar.

Bu çerçevede medyada pek çok haber ve köşe yazıları yayınlandı. Maalesef bunların önemli bir kısmı maksatlı, kurgu haberler olduğu için yalanlandı. Fakat geçen hafta bizzat taraflarla görüşülerek doğrulattırıldıktan sonra Vahdet’te yer alan bu bağlamdaki kulis bilgileri pek çok ulusal gazete ve internet mecrasına kaynaklık teşkil etti.

Özellikle Ankara Temsilcimiz Fatih Akkaya’nın AK Parti-SP ittifakına dair aktardığı kulis bilgileri siyaset koridorlarında yankılandı.

Peki önümüzdeki günlerde ne tür siyasi atraksiyonlarla karşılaşacağız?

Soldan başlayalım… Burada zaten küçük marjinal sol partilerin pek çoğu HDP çatısı altında seçimlere giriyor. HDP’de ciddi bir değişikliğin olacağı tahmin edilmiyor. CHP’de de parti içi dengeler ile seçimlerden alınacak sonuçlara endeksli kurultayın hesapları yapılıyor. CHP’de iktidar olmak en son düşünülen konular arasında.  

AK Parti, MHP, SP ve BBP’den oluşan yaklaşık yüzde 60’lık sağ blokta ise pek çok senaryo konuşuluyor. Bu çevrelerden edindiğim bazı bilgi ve izlenimlere göre; 

1-Geçen seçimde arzulanan sonuç alınamadığı için SP-BBP ittifakı imkansıza yakın. Her iki parti de farklı arayışlara girmiş vaziyette… 

2-AK Parti-SP ittifakında önemli mesafeler kat edildi. Oğuzhan bey ile Ahmet Hoca prensipte anlaştı. AK Parti’den Faruk Çelik, SP’den Hasan Bitmez’in yürüttüğü görüşmelerde eğer milletvekili sayısında uzlaşma olursa bu ittifak kesin denilebilir… Parti içerisinde bir de B planı olarak HDP ile olası ittifak dillendiriliyor. Lakin tabandan güçlü biçimde “siyaseten harakiri olur” sesleri yükseltiliyor. Bu yüzden söz konusu ittifak imkansız gözüküyor…  

3- Oyları bindelik dilimlerle ölçülen bazı küçük partilerin BBP çatısı altında seçime girme teklifleri var. Saadet’le bile bir sinerji oluşmaması BBP’i farklı arayışlara itiyor. Geçen dönem çok arzulanmasına rağmen gerçekleşmeyen MHP ittifakından konjonktürün de etkisiyle bu dönem daha ümit var olduklarını söyleyebiliriz.

4-AK Parti’nin SP ve BBP’le ittifakı olmaması halinde bu partilerin dışında kalmış sembol isimleri aday göstererek sağ oyları konsolide etme düşüncesini biliyoruz… MHP’den ülkücü tabana hitap edecek Tuğrul Türkeş’in yanında Ramiz Ongun gibi sürpriz isimler aday gösterilecek. Bu çalışma Türkeş’e havale edilmiş durumda. BBP tabanından ise Yalçın Topçu’nun dışında tabanda karşılığı olan bir isim daha AK Parti’ye katılacak. O ismi de Topçu belirleyecek.

5-Bir önceki seçimde hem AK Parti hem de MHP’den milletvekilliği teklifi alan Fatih Erbakan’a şu ana kadar resmi bir teklif gelmiş değil. Altınoluk’tan yeni dönen Erbakan gelecek tekliflere istişarelerden sonra cevap verecek.  

6-Hafta sonu gerçekleşecek AK Parti kongresinde milletvekili listelerinin nasıl oluşacağının ipuçlarını önemli ölçüde göreceğiz. Partinin lideri Ahmet Davutoğlu güç tazelemesiyle tahkim edilmiş yeni bir kadroyla seçime hazırlanacak. 3 dönemlik kurmay isimlerin önemli bir kısmı parti yönetiminde yerini alırken diğer kısmı da yeni hükümette görevlendirilecekler. Ahmet Hoca’nın pratik çözüm üretme, uzlaşmacı formülüyle küskünlükler ile dargınlıklar ortadan kaldırılıp; birlik ve bütünlük içerisinde seçime girilecek. 

Tabi siyasette 2+2’nin her zaman 4 etmediği tecrübeyle sabit.  

Bu seçimlerde yüzdelik dilimlerden ziyade belirli bölgelerde alınacak 100 ila 200 bin oyun TBMM’deki sandalye sayısında belirleyici faktör olacağı hesap ediliyor. Yani seçim koordinasyon merkezlerini zor bir sınav bekliyor.

Bakalım tablo nasıl oluşacak? Bekleyip göreceğiz.

***

Kıymetli okuyucular, bir de meselenin diğer yönü var. Bu satırlar yazıldığı esnada Güneydoğu bölgemizde şiddetli terör faaliyetleri devam ediyordu. Dün 2 şehit daha verdik. Şehirlerimiz yakılıp yıkılıyor. Zor bir süreçten geçiyoruz.

Mehmetçiğimizin bir damla kanı hiçbir şeyle ölçülemez. Şehit kanıyla sulanmış bu aziz vatanın 1 santimetre kare toprağı hiçbir şeyle mukayese edilemez. Sizler de takip ediyorsunuz. Bu hassasiyetle hareket ediyoruz. Vahdet’te istismara, manipülasyona, kirli oyunlara, yönlendirmeye, kara propagandaya, iftiraya, yalan habere asla yer yok.  Ama terör örgütlerinin belini kıracak, karanlık odakların bağlantısını ortaya çıkartacak, kimin kiminle iş tuttuğunu deşifre edecek çok miktarda özel haberimiz var.

İşte geçtiğimiz hafta Almanya’nın PKK’ya silah ve mühimmat tedarikiyle ilgili haberimiz alıntılanma rekoru kırdı. ABD’nin örgüt elebaşı Cemil Bayık’a hayati önem taşıyan yardımına dair özel haberimiz gündeme bomba gibi düştü. 

Vahdet sadece gazetecilik yapıyor. Madem bu mesleği icra ediyoruz hakkını vermek zorundayız.  Hesap kitap değil, hasbîlik daha öncelikli bizim için… Menfaat peşinde değiliz. Ajitasyondan, sömürüden uzak durup, ahkam kesmeden mesleğimizin gereğini yerine getiriyoruz. Haysiyet cellatlarının elinde can çekişen 5N-1K’ya yeniden hayat vermeye çalışıyoruz. Olayların nedenini, nasılını, niçinini araştırıyor, aynı zamanda geleceğe dair perspektif de açmış oluyoruz.

Bilen biliyor tabii. Önceki gün terör örgütleriyle mücadele veren en tepe yöneticilerden bir güvenlik bürokratı arayıp hem teşekkür hem de tebrik etti. “Terörle mücadeledeki tavizsiz, istikrarlı duruşunuzu tebrik ediyoruz. Gurbetçi bir aile böyle hayırlı bir işe vesile oldu. Haberleriniz bizim için bir cesaret ve kararlılık vesilesi oluyor. Keşke Vahdet bu ülkede 1 milyon satsa” diye temennide bulunan bürokrata; “On binleri gördük. Yüzbinleri de göreceğimizden kuşkunuz olmasın. Vahdet’in haberlerini milyonlar takip ediyor.” dedim.

İnşallah Vahdet daha da büyüyecek. Milletin özlemi mutlaka gerçekleşecek.

Hayırlı haftalar dileklerimle…