Gazze’nin Tünelleri
Mısır hükümetini darbe ile kontrol altına alan İsrail eksenli Ortadoğu politikası yürüten uluslararası odaklar, darbeye verdikleri diyeti iki yıldır birçok yolla darbe yönetimine ödetiyorlar. Darbe yönetiminin bu bağlamda son uygulaması Gazze’ye giden tünellere deniz suyu basarak, zaten üç taraftan ambargo ve abluka altındaki Gazze’yi tamamen bir hapishane haline getirmek oldu.
Dört bir yandan kuşatılan Gazzelilerin ve Hamas yönetiminin en stratejik güçleri bu tüneller.
Mısır tarafındaki tüneller bir yana İsrail’e uzanan tüneller zaten işgal yönetiminin korkulu rüyası. Gazze’nin etrafında üç kilometre genişliğinde tampon bölge olmasına rağmen, 10-20 m. derinliğinde, 1.7 m. yüksekliğinde tünellerle Filistinli mücahitlerin İsrail tarafına geçtiği, Gazze’nin kuzeyinden, Beyt Hanun tarafından, geçen sene katliam yapılan Şücaiye bölgesinden ve Han Yunus yönünden İsrail’e doğru uzanan tünellerin bir kısmı (İsrail savunma bakanlığına göre 32 tünel) işgalciler tarafından imha edildi.
Geçen sene ablukanın karadan, havadan ve denizden ilk defa kırılması, en güçlü birliklerinin kara ve tünel savaşlarında ciddi zayiat vermesi, demir kubbe sisteminin yetersiz olması İsrail’i yeni arayışlara ve Hamas üzerindeki baskıyı artıracak politikalara sevkediyor. İsrail, bu tünellere terör saldırı tünelleri diyor.
Oysa havadan yapılan bombardımanlara karşı ve geçen sene katledilen çoğu sivil 2200 kişiye mukabil, Filistinliler için başka yol kalmıyor.
Geçen sene Şücaiye’de katliam yapılmasının ve Vefa Hastanesi’nin bile hedef olmasının sebebi özellikle bu bölgelere yakın Nahal Oz, Sa’ad ve Kfar Aza’ya çıkan muhtelif uzunluklarda tünellerin tespit edilmesiydi.
İşgal yönetimi, saldırılarını bu bölgelere yoğunlaştırarak ve bilhassa sivil kayıpların artması için çaba göstererek, bu tünelleri tahrip etmeyi ve Gazzelilerin Hamas’a verdiği desteği kırmayı amaçlamıştı.
Hamas o günden beri elbette yeni tüneller açmaya devam etti ki bunların bir kısmını İsrail yönetimi de teyit etti. İsrail yeni geliştirdiği anti-tünel teknolojisi ile Hamas’ın tünel kazmasını tamamen imkânsız hale getirmek istiyor.
İsrail savunma bakanlığının en önemli gündem maddesi olan anti-tünel teknolojisi için jeologlar ve güvenlik uzmanları ortak çalışıyor.
Henüz yüzde yüz olmasa oldukça başarılı olacaklarını iddia ediyor İsrailli yetkililer.
Mısır darbe yönetimi lideri Sisi de Gazze’nin Mısır sınırında bulunan tünelleri tahrip ederek, tampon bölge oluşturarak ve en son tünellere deniz suyu pompalayarak bu tünelleri kullanılamaz hale getiriyor ve Gazzelilerin tek nefes aldıkları bölgeyi de köreltmek istiyor.
700 m. ile 1500 m. arasında değişen uzunluklardaki tüneller Gazze için sadece can damarı değil aynı zamanda gerek Gazze gerekse Refah’ın ekonomisini de ayakta tutan en önemli faktör.
Bir tünelin maliyeti 70 bin doları buluyor ve bu tünelleri Mısır tarafındaki bazı aileler kontrol ediyor. Hamas’ın yüzde 10-15’lik bütçesi bu tünellerden karşılanıyor ve günlük 170 bin dolar gelir elde ediliyor. Tahminen 70 bin Gazzeli tüneller sayesinde yaşıyor.
Sadece gıda maddeleri değil araba dahil bir çok ihtiyaç malzemesi bu tüneller sayesinde Gazze’ye ulaşıyor. 2011’den beri 13 bin arabanın bu tüneller vasıtasıyla Gazze’ye ulaştığı tahmin ediliyor.
Tüm bunlar İsrail’in Gazze’ye uyguladığı ambargo ve ablukayı delen ve bir yönüyle geçersiz kılan unsurlar. İsrail ve Mısır darbe yönetiminin ortaklaşa hedefi Hamas’ı tamamen bitirmek ve bu tünelleri imha ederek Gazzelilerin Hamas’a verdiği desteği azaltmak.
İsrail, bir yandan Mescid-i Aksa üzerindeki baskıları artırırken diğer yandan Gazze’ye yönelik ambargosunu da Mısır darbe yönetimi yardımıyla daha da katılaştırıyor.
Gerek Mısır darbe yönetiminin gerekse İsrail’in en büyük avantajı ise tamamıyla lehlerine çalışan mevcut uluslararası aktörler ve sistem. Hesap sorulmayacağını bildikleri için bu kadar pervasızlar…
“1 Kasım seçimleri neden çok önemli?” diyenlere bir cevap da bu: Gazze’nin tünelleri.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.