Cumartesi günü Cumhuriyet tarihinin en kanlı terör eylemini gerçekleştiren ‘şer şebekesi’nin kimlerden ibaret olduğu, bu saldırıların kime ve neye yaradığı, kan ve gözyaşından kimlerin beslendiği artık çok açık. ‘Fâil ve kurban’la ilgili, devlet ve halkı karşı karşıya getiren ve hedef şaşırtmak ve kafa karıştırmak için yapılan demagojik açıklamaların ve olay yerine sürü halinde gidip keyifle bu elim hadiseyi siyasi ranta devşirmek isteyenlerin ‘inadına terör’ tavırlarının 1 Kasım sürecini baltalamak ve ülkeyi seçim yapamaz bir atmosfere sürüklemeyi amaçladığı anlaşılıyor. 

Türkiye’yi Iraklaştırmak, Suriyeleştirmek, olmadı Mısırlaştırmak bu şebekenin nihai hedefi. 

Her kanlı eylemle biraz daha yıprandığı düşünülen siyasi iradenin, daha açık ifadeyle, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve temsil ettiği misyon ve hareketin, demokratik mekanizmalarla durdurulamayacağını anlayan kanlı ellerin Ankara buluşması iyi okunursa kuşatmayı yaracak güçlü bir avantaja dönüştürülebilir. 

İLK ADIM SEÇİMİ GERÇEKLEŞTİRMEK

Ne olursa olsun 1 Kasım’da sandığın güvenle çalışması ve çıkan sonuca göre bir hükümetin kurulması ‘büyük oyun’u bozacak ilk adım olacaktır. Türkiye 1 Kasım seçimlerini güvenle yapacak güçtedir. 

Bu süreçte şahsi hesapları ve menfaatleri sebebiyle terör örgütünün değirmenine su taşıyan herkes şiddetle cezalandırılmalı ve ‘siyasi parti’, ‘STK’ veya ‘basın özgürlüğü’ maskesi arkasına sığınarak terör şebekesinin eylemlerine zemin veya kılıf hazırlayan kişi ve grupların bu memleketin kanını emen can damarını kesen, gövdenin içindeki kurt misali bünyeyi kemiren asıl hainler olduğu unutulmamalı. 

PROVOKATİF EYLEMLERE DİKKAT! 

Kanlı terör olaylarını gerçekleştiren terör şebekesinin, önümüzdeki kritik günlerde, küresel siyaset, istihbarat ve medya desteğinin rüzgarını da arkasına alarak yeni eylemler gerçekleşeceğini tahmin etmek güç değil. 

Türkiye’nin yürüyüşüne zarar verecek, geleceğini karartacak eylemleri finanse edip PR desteği verecek küresel sermaye bulmak bugünlerde çok zor değil. Alt üst olan bölge kodları, daralan sivil siyaset alanı, kırılganlaşan demokratik mekanizmalar ve artan şiddet eğilmeleri uyuyan terör hücrelerinin iştahını kabartan kârlı ‘pazar fırsatları’ sunuyor.

Bu ‘fırsatları’ değerlendirmek için alesta bekleyen terör şebekesi, seçimlere doğru 1 Kasım’ı tehlikeye sokacak, şaibeli hale getirecek siyasi suikastler ve kanlı terör eylemleri gerçekleştirmek isteyecektir. 

Onun için ‘inadına terör’ diyenlere mukabil ‘sonuna kadar kardeşlik’ mesajını yayıp kenetlenmekten başka çaremiz yok bugün. 

Terör şebekesinin tuzaklarını boşa çıkartacak tek hamle bu.