Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

Ülke ne olduğu belirsiz bir sistemle yönetiliyor

Ülke ne olduğu belirsiz bir sistemle yönetiliyor

Meclis Anayasa Mutabakat Komisyonu yarın toplanarak çalışma esaslarını, bir diğer ifadeyle yol haritasını belirleyecek. Medyaya yansıyan haberlere göre komisyonun çalışma esasları konusunda partiler arasında farklı görüşler var. İktidar kanadı başkanlık sistemini desteklerken, muhalefet parlamenter sistemde ısrarcı. Bu arada iktidar kanadı komisyonunun çalışmalarını 6 ay içinde tamamlaması ve kararların oy çokluğu ile alınmasını isterken, muhalefet komisyon çalışmasının 6 ayla sınırlandırılmamasını, kararların oy birliği ile alınmasının gerektiğini savunuyor. Görüldüğü kadarıyla geçen dönem yaşanan başarısızlık iktidar kanadının bazı düşüncelerinde revizyona gitmesine yol açmış. Çünkü kararların oy birliği ile alınması geçen dönem iktidar partisinin fikriydi ama aylar yıllar süren çalışmalardan sonuç alınmadı, hatta oybirliği sağlanarak hazırlanan 60 maddenin bile kabulü mümkün olmamıştı. Bu köşenin okuyucuları, bizim çeşitli kereler Meclis’te temsil edilen partilerin oy birliği ile yeni bir anayasa hazırlamalarının mümkün olmayacağına, oy birliğinde ısrar etmenin yeni bir anayasa yapılmasını istiyor görünerek engellemek anlamına geleceğine vurgu yaptığımı hatırlayacaklardır. Netice itibariyle yanılmadığımızı gördük. Keşke yanılsaydık da yeni bir anayasa hazırlanabilmiş olsaydı ve bu millet önce darbe anayasasından, ardından da bu darbe anayasasına bağlı olarak çıkartılmış darbe yasalarından kurtulmuş olsaydı. Olmadı ve konu bu döneme aktarıldı.

Partilerin yeni bir anayasa hazırlanması konusunda farklı görüşlere sahip olması doğaldır. Ancak, Cumhurbaşkanı’nın halk tarafından seçilmesini öngören anayasa değişikliği ile birlikte ortaya yeni bir sistem çıktı. Bu sistemi parlamenter olarak da başkanlık olarak da nitelendirmek mümkün değil. Bir yandan parlamenter sistem ağırlıklı olarak varlığını koruyor, öbür yandan da Cumhurbaşkanı’nı halkın seçmesi ve özelliklede parlamentoda tek partinin çoğunluğa sahip olması ile kimilerinin yarı başkanlık dediği sistem uygulanmaya başlanmıştır. Kısacası ortaya ne olduğu belirsiz literatürde karşılığı ve tarifi tam olarak bulunmayan bir sistem çıkmıştır. Bu belirsizliğin düzeltilmesine ihtiyaç vardır. Bu noktada akla Cumhurbaşkanı’nı halkın seçmesinin anayasa maddesi haline getirilmesi sırasından neden tam olarak başkanlık sistemini öngören bir değişikliğin yapılmadığı sorusu ortada kalmaktadır. Eğer bu siyasi bir taktik ise doğru olmamıştır. Bu eksikliğin ve yanlışın düzeltilmesi gerekiyor ama Meclis’te temsil edilen muhalefet partilerinin başkanlık korkusu, daha doğrusu başkanlık sistemini Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın şahsi isteği gibi algılaması; şahsına duydukları tepki sebebiyle başkanlık sistemine karşı çıktıklarını söylemek yanlış olmaz. Bu arada özellikle CHP’nin tek başına iktidar olmak gibi bir umudunun olmayışı da başkanlık sistemine karşı tavır almasına vesile oluyor. Yıllar yılı halkın oyları ile iktidar olamayan ama bürokratik oligarşi eliyle iktidarlarını sürdüren çevrelerin bu düzenin bozulmasını istemediklerini söylemek yanlış olmaz.

AK Parti iktidarının ilk döneminde yeni bir anayasa hazırlayıp Meclis’ten geçirmesi, halkoyuna sunması mümkün iken bu yapılmamış, daha sonraki anayasa değişikliğinin sadece Cumhurbaşkanı’nı halkın seçmesi ile sınırlı tutulması bu konuyu belirsizliğe itmiştir. Bugün ortaya çıkan aritmetiğe göre Meclis Anayasa Mutabakat Komisyonu’nun yeni bir anayasa yapması çok zor görünüyor. Yeni bir anayasa için tek yol vardır o da iktidar partisinin hazırlayacağı yeni anayasayı Meclis’e sevk etmesi, bu arada bazı partilerden sağlayacağı kişisel destek yoluyla Meclis’ten geçirerek halkoyuna sunmaktır. Ama bu yol gergin olan siyaseti daha da gerecektir. Böyle olunca da yeni anayasa masada umutsuz vaka olarak durmaya devam edecek görünüyor. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi