Haçlılar kucaklaşıyor, Müslümanlar çatıştırılıyor
Küba’nın başkenti Havana’da bir araya gelen Katolik ve Rus Ortodoks kiliselerinin ruhani liderleri Papa Francis ile Patrik Kirill’in kucaklaşması medyamızda 962 yıllık küslüğün sona ermesi olarak verildi. Bu arada karşılıklı olarak Papa ile Kirill’in birbirlerini öpmeleri ve kucaklaşmaları tüm televizyon kanallarında tekrar tekrar gösterildi. Bu noktada bir hususa dikkat çekmekte yarar var. Hıristiyan mezhepleri arasında bir takım kırgınlıklar ve küslükler olsa da söz konusu İslam dünyası olduğunda bu küslükleri Haçlılar bir kenara her zaman bırakmışlar Müslümanlara ve İslam dünyasına karşı birlikte hareket etmiş, birbirlerine destek vermişlerdir. Tüm farklılıklara rağmen aynı masanın etrafında bir araya gelerek dünyayı aralarında paylaşmışlardır. Bunun en son örneği Suriye’de, daha öncesinde ise Afganistan ve Irak’tır. Afganistan ve Irak’ın işgali sırasında Hıristiyan dünyasının her köşesinden farklı mezhep ve kiliselere mensup ülkeler birlikte hareket etmişlerdir ve bu birliktelikleri sürmektedir. Küba’da sergilenen görüntü kendi iç problemlerinin çözümüne yöneliktir. Ancak, iki kilesinin ruhani liderinin kucaklaşması bin yıllık küslüğün sona ermesi olarak verilirken bu noktada İslam dünyasının sürekli ufalanmakta olduğunu, Haçlıların bu yönde çalıştıkları ve bunda da başarılı olduklarını hatırlamakta, bunun sonucu olarak tüm Müslümanların, “Bize ne oluyor?” diye sormalarında yarar var.
Haçlıların İslam dünyasını bölüp ufalayarak sömürdükleri Müslümanlar arasında mezhep farklılıklarını kullandıklarını, hatta Irak ev Suriye’de İslam ülkeleri arasında bir mezhep savaşının fitilini ateşlemeye çalıştıkları görülmektedir. Haçlılar kendi çıkarları doğrultusunda bu yola başvururken Müslümanların oynanan oyunu görememeleri, özellikle de Türkiye ile İran arasında bu mezhep farlılığını bir çatışmaya çevirebilmek için bir takım yerli işbirlikçilerinden de yararlandıklarını görmek, buna göre davranarak oyuna gelmemek gerekiyor.
Bu noktada Suriye’de ABD ile ortak hareket eden Rusya lideri Putin’in Havana buluşmasında rol oynadığı yönünde haberlerde medyaya yansımış durumda. Katoliklerin Lideri Papa ile Rus Ortodoks Kilisesi’nin başı Kirill’in buluşması ile ilgili olarak Putin’in Avrupa’nın sempatisini kazanmak için yararlanmayı düşündüğüne dikkat çekiliyor bazı haberlerde. Elbette insanların niyetlerini okumak mümkün değildir ama bu yaklaşım İslam dünyası söz konusu olduğunda Haçlıların kendi aralarındaki sorunları ve küslükleri bir kenara bırakabildiklerini göstermesi bakımından önemlidir.
Buluşmayı Alman Bild gazetesinin Küba buluşmasını, “Papa’nın yanağını öpen Kirill’in arkasında Putin’in ince hesapları var” başlığı altında vermesi dikkat çekicidir.
Sonuç olarak Katolik ve Ortodoks liderlerin buluşması Hıristiyanları ilgilendirmekle beraber bundan İslam dünyasının ders alması, kendi aralarındaki bir takım ayrılıkları ve kırgınlıkları bir kenara bırakarak Haçlı ittifakının karşısında İslam Birliği’ni oluşturmaları gerektiğini görmeleri gerekiyor. Katolik ve Ortodoks liderlerin bir araya gelmeleri ve kucaklaşmalarını aslında var olan Haçlı ittifakını daha da pekiştirmeye yönelik bir adım olarak değerlendirmek doğru olur. Bu yapılabildiği takdirde görülecektir ki, İslam ülkeleri arasında var olan sorunlar aşılamayacak boyutta değildir. Özellikle de 1945’te sona eren İkinci Dünya Savaşı’nda Avrupa ülkeleri birbirine büyük kayıplar verdirmiş, şehirler yerle bir olmuş ama 14 yıl sonra 1959’da bugünkü Avrupa Birliği’nin temelini atabilmişlerdir. Bugün İslam ülkeleri arasındaki sorunların ve düşmanlıklarının temelini atanlarında büyük oranda Haçlılar olduğunu unutmamak gerekiyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.