Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

ABD terör örgütü ile arabulucu olmalıymış!..

ABD terör örgütü ile arabulucu olmalıymış!..

ABD Büyükelçisi Bass’ın diplomasi muhabirleri ile geçen hafta yaptığı görüşmede söyledikleri gündemde kalmaya devam ediyor. Özellikle PKK ve PYD konusunda söylediklerinin gerçeği yansıtmadığı da her gün bir başka cepheden yapılan açıklamalarla teyit ediliyor. Bu köşede geçtiğimiz günlerde İngiltere Büyükelçisi’nin açıklamalarına da temas etmiş, bütün söylenenlerin yalandan ibaret olduğuna vurgu yapmıştım. Özellikle her iki büyükelçinin PKK ve PYD’ye ülke olarak silah yardımı yapmadıkları iddialarının ardından KCK’nın elebaşlarından Zübeyir Aydar’ın Amerika’nın Sesi Radyosu Kürtçe servisine yaptığı konuşmada, “Bir masa kursunlar biz iki taraf bu masaya oturalım. Amerika bu konuda arabulucu olsun. İki tarafı yan yana getirsin biz o masada konuşalım. Biz ABD’nin arabuluculuğunda bir diyaloga hazırız” diyor. Aydar bu düşüncelerinin ABD Büyükelçisi Bass’ın yarım ağızla, “PKK’yı silah bırakmaya çağırıyoruz” sözleri üzerine dile getiriyor. Meseleye bir bütün olarak bakıldığında öyle görünüyor ki, Bass, PKK ile ilgili söylediklerini gelişigüzel dile getirmemiş. Daha önceden kotarılmış bir meselenin çağrısını yapmış. Yani, Bass güya PKK terörünün durdurulması için bir çağrıda bulunuyor görüntüsü veriyor, ardından da Aydar hemen devreye giriyor ABD’nin Sesi Radyosu’nun Kürtçe yayınında Bass’un çağrısını cevaplandırıyor. Verilen cevap aslında Bass’ın isteği ile uyumlu değil. Çünkü Aydar, silah bırakma konusunda bir şey söylemiyor sadece ABD gözetiminde Türkiye ile aynı masaya oturmak konusunda hazır olduklarını söylüyor. Böylece ABD’ye biz müzakereye hazırız ama Türkiye değil görüntüsü vermeye çalışıyor.

Elbette Aydar’ın ABD gözetiminde bir masaya oturma teklifi ABD’ye duyulan güvenin bir ifadesi olarak ortaya çıkıyor. Aynı, güveni Türkiye’ye duymayanlar belli ki ABD’nin hakemliğine razılar ve de hazırlar. Sanki PKK terör örgütünü kurup destekleri ile bugüne getirenlerin kendilerinin istemediği bir sonuca ABD’nin razı olmayacağını düşünüyor ve inanıyorlar. Bana göre Bass’ın çağrısı ve bu çağrıya Aydar’ın verdiği cevap PKK terör örgütü ile ABD arasındaki görüş beraberliğini göstermeye yetiyor. Kaldı ki, Aydar’ın sözünü ettiği bir masa etrafına karşılıklı oturmayı Türkiye’nin kabul etmesinin mümkün olmayacağı da ortada. Yapılmak istenen şey kurucu ve kollayıcıları ABD’nin Büyükelçisi’nin sözünü boşlukta bırakmamaktan ibaret. Biz her an anlaşmaya hazırız ama Türkiye buna yanaşmıyor görüntüsü verilmeye çalışılıyor. Bununla da kalınmıyor terör örgütü bir masa etrafından Türkiye ile eşit şartlara sahip olmak gibi bir tavır sergileniyor. Densizliğin daniskası.

Aslında Aydar’ın söylediklerinin ciddiye alınacak bir yanı yok ama ABD Büyükelçisi’nin çağrısına hemen böyle bir cevabın terör örgütünden gelmiş olması, terör örgütünün ABD’yi koruyucu olarak gördüğünü göstermesi bakımından üzerinde durulması gerekir.

Bu noktada, IŞİD ile mücadelede ısrarlı bir şekilde Türkiye’yi sahaya çağıran ABD’nin sıra PKK ve PYD terör örgütlerine gelince kenara çekilmesi ve mücadelede Türkiye’ye destek vermekten çok hakemliğe soyunmasını samimi bulmak mümkün olabilir mi? Ayrıca Türkiye IŞİD ile mücadelede ABD ve koalisyon ortaklarına her türlü desteği vermiş ama ABD ve ortakları Türkiye’nin terörle mücadelesinde destek vermedikleri gibi terör örgütlerine başta silah ve mühimmat olmak üzere desteklerini sürdürmekteler. Yani, ABD ve koalisyon ortakları PKK ve PYD’yi kendi terör örgütleri olarak görürken sıra IŞİD’e gelince Türkiye’nin desteğini istiyorlar. Samimiyetsizliğin de ötesinde Türkiye aleyhine bir tavır sergiliyorlar. Böyle olunca Türkiye’nin bu samimiyetsizliği görerek hareket etmesi gerekiyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi