ABD’siz darbe olmazmış!
Darbenin arkasından yazdığım yazılarda çeşitli konulara temas etmekle birlikte hepsinde ortak bir nokta darbenin arkasında dolaylı ya da doğrudan ABD’nin olduğu şeklindeki kanaatimdi. Bunu elbette maddi delillere dayanarak ifade etmiyor, geçmiş tecrübelerime istinaden bu sonuca varıyordum. Gelinen noktada, gelişmeler bizim bu tahminimizde yanılmadığımızı gösteriyor. Medyaya yansıyan haberlerin sadece bir bölümünden yapacağım alıntılar bile yanılmadığımızın kanıtı olabilir. Hemen belirteyim ki, yanılmadığımı ispat gibi bir gayretin içinde değilim. İnsanız, hepimiz yanılabiliriz. Hatta bazı zamanlar tahminlerimizde yanılmış olmaktan mutlu oluruz. Çünkü ülkemizin ve milletimizin çıkarları bizim yanılmamış olmamızdan çok daha önemlidir.
Sözü uzatmadan darbe öncesi günlerde bir kenara ayırdığım gazetelerden sadece başlık ve kısa spotlar aktarmak istiyorum. Önemli gördüğüm ve bir kenara koyduğum ilk gazete 4 Temmuz tarihli. Prof. Dr. Salih Yılmaz ile yapılmış röportajın sunumunda kullanılan başlıklar şöyleydi:
“Üst akıl şokta” ana başlığı altında yayınlanan röportajda dikkat çeken diğer başlıklar ise şöyleydi:
“Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.”
“IŞİD bazılarının işine geliyor.”
Üst aklın şokta olma sebebini Prof. Dr. Salih Yılmaz, Türkiye’nin Rusya ve İsrail ile krizi bitirmesine bağlıyordu. Üst aklın ABD olduğunu da “Washington’un yalnız bıraktığı Ankara yeniden Şanghay sınamasına girişebilir” değerlendirmesi ile net bir şekilde ortaya koyuyordu.
Söz konusu röportaj bir öngörünün sonucu olmayabilir ama bugünü değerlendirmede katkısı olabilir diye düşünüyorum. 5 Temmuz tarihli bir gazetede, “ABD hava desteği kesilince IŞİD karşısında PYD tutunamadı” başlığı dikkat çekiyordu. PYD’nin baştan beri ABD’nin koruyucu kanatları altında olduğu düşünülürse bu noktaya gelinmiş olmasının ABD’yi ciddi olarak rahatsız etmiş olması doğaldır.
Gelelim şimdide 21 Temmuz tarihli bir gazetemizde yer alan habere..
“Başarısız darbe girişimini John Brennan yönetti” üst başlığı altında, “ABD’siz darbe olmaz!” deniyordu. Gazetenin bu başlıkları neye dayanarak attığı ise spotlardan anlaşılıyordu:
“Eski ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell’ın yaveri Lawrence Wilkerson, Fethullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) başarısız darbe girişimini kısmen dahi olsa CİA Başkanı John Brennan’ın yönettiğini savundu. Eş-Şark Forumu Başkanı Vaddah Hanferz de ‘ABD’lilere danışılmadan ya da onlara bilgi verilmeden bir darbeye kalkışmanın mümkün olmadığının’ altını çizdi.”
Bu haberin hemen altında ise, “Rus jetini FETÖ’ye bağlı pilotlar düşürdü” başlıklı haber yer alıyordu.
Olayları açıklığa kavuşturmakta yardımcı olacağını düşündüğüm iki haber başlığı daha aktarmak istiyorum. İlki 21 Temmuz’da yayınlandı ve “Darbe girişimine PKK desteği” başlığını taşıyordu. İkinci ise dün bir gazetemizin manşetinde yer alıyordu:
“15 Temmuz darbesinin patronları terör örgütüne ‘Darbe sırasında saldırma’ talimatı vermiş’ başlığı altında manşet, ”PKK’ya sus payı Öcalan” şeklindeydi.
Bu manşetin hemen altında ikinci manşet, “Darbenin komuta merkezi İNCİRLİK” başlığını taşıyordu.
Bilmem tüm bu haberlerden sonra ABD darbenin neresindeydi diye düşünmenin anlamı kalıyor mu?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.