Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

Bu ortamda bile sivil anayasa yapılamazsa siyaset yara alır

Bu ortamda bile sivil anayasa yapılamazsa siyaset yara alır

DARBE girişiminin ardından özellikle CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı Sarayı ile ilgili söylediklerini bir kenara bırakarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın davetine icabet etmesi bir şerden hayır çıkabileceğini göstermesi bakımından güzel bir gelişme idi. Kısacası verilen fotoğraf eksik olmasına rağmen güzeldi. Şahsen liderlerin Cumhurbaşkanlığı külliyesine çıkacaklarını duyduğumda bu buluşmadan yeni bir sivil anayasa yapma kararının çıkmasını bekledim. Böyle bir kararın çıkması zordu ama birlikte fotoğraf verilebileceğine göre birlikte yeni sivil bir anayasa yapma kararının da alınması ihtimal dışı değildi. Yeni anayasa konusunda zirveden bir mutabakat çıkmış olmakla birlikte mutabakatın, “Mini anayasa mutabakatı” olarak nitelendirilmesi ve sağlanan bu mini mutabakatın, “Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığını güçlendirmeyi” öngördüğü açıklandı… İlk bakışta hiç yoktan iyidir demek mümkün. Özelliklede yargının bağımsızlığını ve tarafsızlığını sağlayacak bir anayasa paketi aslında önemli bir adımdır. Ancak, gönül yeni bir anayasa hazırlanmasını, mutabakatın bu şeklide olmasını arzu ederdi. Çünkü bundan sonra olsun darbelerin önünü kesecek yeni sivil bir anayasa böyle bir ortamda yapılamayacak ise ne zaman yapılabilir

Tüm bunlara rağmen en azından yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı sağlanabilirse önemli bir adım atılmış olabilir. Ancak yeni anayasa bir bütün olarak ele alınarak tüm bölümleri ile ülkenin bir takım vesayetlerden kurtarılması gerekiyor. Çünkü ülkemizin tek sorunu yargı değildir. Zaten Başbakan Yıldırım Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada liderler zirvesinden ‘küçük ölçekli anayasa değişikliği’ çıktığını, ancak daha önce yarım kalan kapsamlı anayasa çalışmalarının da yeniden başladığını belirtmesi de gösteriyor ki, mini anayasa değişiklik paketi dertlere kalıcı çözüm olmayacaktır. Ancak, gerek liderler zirvesinden çıkan sonuç gerek Başbakan Yıldırım’ın açıklamasından anlıyoruz ki, bir darbe ortamında bile liderler darbelerin önünü kesecek yeni bir anayasa konusunda mutabakat sağlayabilmiş değiller. Bu durum bu köşede çeşitli kereler dile getirmeye çalıştığım özellikle CHP ile tam mutabakat halinde yeni bir anayasa yapılmasının mümkün olmayacağı görüşümün doğruluğunu göstermiş oldu. Hemen belirteyim ki, her partinin kendine has bir görüşü, ülke meselelerine çözüm önerileri vardır. Bu gayet doğaldır. Böyle olmasaydı bunca partiye gerek kalmazdı. Ancak mevcut sistem içinde özgürlükleri teminat altına alacak, darbelerin önünü kesecek bir anayasa yapılması hususunda böylesine uyumsuz bir yaklaşımın ortaya çıkması insanı üzüyor. Zirveden yeni anayasanın tümü üzerinde mutabakat çıkmamış olması darbelerin önünü kesici yeni bir anayasa yapılamayacağı anlamına gelmiyor. Daha öncede çeşitli kereler ifadeye çalıştığım gibi yıllardan beri tek parti iktidarı işbaşındadır. Bu iktidar sivil, özgürlükçü ve darbelerin önünü kesecek yeni bir anayasa yapılmasını dert edinirse Meclis’ten diğer partiler içinden destek alabilir. Önemli olan iktidarın yeni anayasa konusunda kararlı bir şekilde harekete geçmesi ve teklifini net bir şekilde ortaya koymasıdır. Ortaya iktidar partisinin yeni anayasa teklifi çıktığında en azından Meclis’te temsil edilen diğer partilerin itirazlarının ne olduğu ortaya çıkar. Bunun da ötesinde bu itirazlarının haklılık derecesi toplum tarafından değerlendirilir.

Netice itibariyle geçtiğimiz şu olağanüstü dönemde toplum bir daha darbe yaşamak istemiyor. Bunun yolu da yeni bir anayasadan geçiyor. Yeni anayasa topluma anlatılabildiği takdirde Meclis’te temsil edilen partiler bir samimiyet testinden de geçmiş olacaklardır. Darbe sırasında karşı tavır sergilemek çok önemli olmakla birlikte bundan sonra darbelerin önünü kesecek yeni bir anayasa yapılması ve bu anayasaya destek vermek de o kadar önemlidir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi