BM barışa değil sömürgecilere hizmet ediyor
ARTIK tüm dünya Birleşmiş Milletler’in dünyadaki çatışmaları önlemek ve barışı sürekli kılmak adına oluşturulmadığını, sadece sömürgeci güçlerin çıkarlarını koruduğunu görüyor. Görüyor ama nedense 5 ülkenin emrindeki bu örgüte alternatif oluşturmak için harekete geçen de yok. Dünyanın beşten büyük olduğunda şüphe yok ama beşten büyük olan dünyanın da beşler karşısında büyüklüğünü göstermek gibi bir hareket sergilediği de yok. Şahsen, bu konuda en uygun ve gerekli olan Müslüman ülkelerin oluşturacağı İslam Birliği ve buna bağlı olarak Müslüman ülkelerin oluşturacağı alternatif birleşmiş milletler teşkilatının kurulması gerektiğini düşünüyorum. Ancak, görünen o ki, İslam dünyası sömürgecilerin eliyle sürekli karıştırılıyor ve kendilerine alternatif oluşturulmasının önünü kesiyorlar. Böyle olması elbette İslam Birliği’nin kurulmasına mani değil ama oluşumu geciktiriliyor. Eğer Avrupa ülkeleri aralarında İkinci Dünya Savaşı’nın hemen ardından önce adı Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) sonra Avrupa Birliği (AB) olan örgütlenmeyi sağlayabilmişlerse İslam Birliği’nin oluşturulmasının ondan daha zor olacağını sanmıyorum. Önemli olan bu yönde harekete geçecek bir lider ülkeye ihtiyaç var. Bu noktada sanıyorum öncelikli olarak sözlü açıklamalarla BM’nin yapısının adaletsizliğini dile getirmek ilk hamle olabilir ama orada durulması işi neticeye ulaştırmaya yetmez. Bunun için Birleşmiş Milletler’i protesto etmenin bir diğer yolu üyelikten çekilme kararı alabilmektedir. Bu konuda yaptığım araştırmada Birleşmiş Milletler Antlaşması’nda üyelikten çekilme konusunda bir madde bulunmuyor. Bu durum çekilmeyi de yasaklamıyor. Birtakım şartlar ileri sürülmüş. Söz gelimi BM’den çekilme iradesini yazılı olarak BM’ye ileten bir ülkenin en az iki yıl beklemesi gerekiyor. Yani yazılı müracaat üyeliğe son vermiyor. Bununla anlık kararla BM üyeliğinden çekilmenin önü kesilmeye çalışılmış. Bu arada birtakım maddi yükümlülüklerin yerine getirilmesi gibi şartlar da var. Kısacası, BM’nin adaletsiz yapısını protesto etmek için öncelikli olarak bu adaletsizliğin giderilmesi talebi ile birlikte üyelikten çekilme kararının BM’ye bildirilmesi gerekiyor. Bu durum belki ilk bakışta BM’nin kendini yeniden yapılandırmasına yetmeyecektir ama onlarca ülke aynı istek ile müracaat ettiğinde BM’nin kendisini sorgulaması gündeme gelebilir. Ya da en azından dünyanın 5 ülke tarafından yönetilmesi ve sömürülmesi kısıtlanabilir.
BM’den çekilme talebi geçmişte az da olsa gündeme gelmiş ama iki senelik bekleme süre i içinde bu ülkeler taleplerini geri almışlar. Ancak, mesele yeni bir örgütlenme olarak gündeme getirildiğinde sanıyorum sömürgeciler biz ne istersek o olur yaklaşımını yumuşatma ihtiyacı duyabilirler.
Bu noktada BM’nin bu haliyle dünya barışını sağlamadığını düşünmek, özellikle İslam dünyasının kan gölüne bu sömürgeciler tarafından dönüştürüldüğünü görmek gerekiyor. Yani, ezilen ülkeler için BM’den çekilmek ile çekilmemek arasında bir fark yok. Eğer gelişmekte olan ülkeler BM sayesinde çatışmalardan ve sömürüden kurtuluyor olsa diyecek bir söz yok, ama aksine sömürgeciler İslam dünyasının sömürülmesinde BM aracılığı ile hukuki bir kılıfa kavuşturuyorlar. İstedikleri ülkeyi vuruyor, işgal ediyor, zenginliklerine el koyuyorlar ve bunun karşısında BM’nin etkili rol üstlenmesi de mümkün değil. Çünkü dünyayı sömüren ülkeler sömürü konusunda birbirlerini koruyorlar. İçlerinden birini mahkûm eden kararı veto etmek suretiyle işlemez kılıyorlar. Böyle olunca BM’nin üyesi iken korunamayan ülkelerin üyelikten ayrılmakla kaybedecekleri bir şey olmadığını görmek harekete geçmek için yeterlidir. Çünkü BM dünyaya kesinlikle barış getirmiş değil, sadece sömürgeci güçlerin hâkimiyetine destek verdi/veriyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.