Böyle gelmiş, böyle gitmeyecek, Adil Düzen kurulacak
MİLLİ Görüş’ün tek temsilcisi Saadet Partisi’nin yarın Ankara’da, Atatürk Kapalı Spor Salonu’nda olağan kongresi gerçekleştirilecek. Bu vesile ile yurdun dört bir tarafından Milli Görüşçüler Anakara’da toplanacak ve bir kez daha heyecan tazeleyerek kucaklaşacak. Hemen belirtelim ki, bu heyecan, sadece Saadet Partililerin değil, ülkemizin ve insanlık âleminin ihtiyacı. Yeryüzünde zulüm hâkim olduğu, etrafı kan ve gözyaşının kapladığı bir zaman diliminde Milli Görüşçülerin gerçekleştireceği bu çelikleşme hamlesi büyük kongre için Ankara’da toplanacak on binlerce Milli Görüşçü, “Böyle gelmiş, böyle gitmeyecek. Bu Düzen değişecek” diye haykıracak. Haykıracaklar ki, bir takım yollarla uyuşturulmuş kitleler kendine gelsin, bir heyecan oluşsun. Sadece kendilerine gösterilen ile yetinmeyip gösterilenin arkasında nelerin olduğu araştırılsın. Bu sağlanabildiği takdirde sömürgecilerin oyunu son bulacak, istedikleri gibi at koşturamayacaklardır.
Yarınki kongre Saadet Partisi’nde aynı zamanda yönetim değişikliğinin de yapılacağı, ancak değişim ile kucaklaşmanın ve çelikleşmenin de gerçekleştirileceği bir kongre olacak. Temel Karamollaoğlu Beyin Genel Başkan adaylığı bu yöndeki ümit ve beklentiyi de güçlendiriyor. Çünkü sadece Türkiye’nin değil dünyanın Milli Görüş’e ve Adil Düzen’e ihtiyacı var. Sömürgecilerin yeryüzünden temizlendiği en azından etkisiz hale getirildiği, bunun için de belirleyiciliklerine son verildiği, herkesin hakkına razı olacağı bir dünya için önce Saadet Partisi’nin siyasette alternatif haline gelmesi, bunun içinde baştan aşağıya heyecanının yenilenmesine duyulan ihtiyaca bu kongre cevap verecektir. Bu noktada Milli Görüş ve Saadet Partisi’nin kimsenin meçhulü olmadığını, kısa bir iktidar döneminde neleri hayata geçirdiğini hatırlatmak/hatırlamak yeterli olacaktır. Özellikle 11 aylık bir iktidar süresi içinde D-8’in hayata geçirilmesi bile Milli Görüş’e sadece ülkemizin değil, insanlık âleminin ne kadar ihtiyacı olduğunu göstermeye yetecektir. D-8 hamlesinin İslam Birliği’ne giden yolda ilk adım olduğu hatırlandığında emperyalist güçlerin oluşturduğu bir takım uluslararası örgütlerin yapısından şikâyet etmek yerine ortaya bir alternatif koymak gerektiğini görmek gerekiyor. Kısacası, BM’nin yapısından şikâyet ederken, karşısına İslam Birliği’ni çıkarmak için harekete geçilmediği sürece BM’den şikâyetin fazlaca bir anlamı kalmıyor.
Kısacası, Saadet Partisi kongresini bozuk düzene alternatif olarak yeni bir dünya ve adil düzen projesinin hayata geçirilmesi hamlesi olarak nitelendirmek yanlış olmaz. Bozuk düzenden rahatsız olmak adil düzene geçişte bir ilk hamle olabilir. Ancak, mesele sadece şikâyette kalır, ortaya alternatif düzen konulmazsa zalimler yeryüzünde hüküm sürdürmeye devam edecekler demektir. Bu bakımdan Saadet Partisi’nin yarın gerçekleşecek kongresi bir dönüm noktası olabilecek niteliktedir ve bu dönüm noktasının gerçekleşmesi için de Milli Görüşçülere büyük görev düşüyor. Bu sorumluluğu hissedenlerin geceleri uykuları kaçar/kaçmak durumundadır. On binlerin yarın Ankara’da, “Böyle gelmiş böyle gitmeyecek. Bu düzen değişecek” diye haykırışları dalga dalga yurdun dört bir köşesine ve İslam âlemine ulaştığında ayağa kalkış, sömürü ve zulme başkaldırışın ilk hamlesi gerçekleşmiş olacak.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.