Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

Anayasa değişikliği ve seçim sistemi

Anayasa değişikliği ve seçim sistemi

Yıllardan beri zaman zaman yeni anayasa hazırlanması ile seçim sisteminin değiştirilmesi gündeme gelir. Özellikle yüzde 10 olan barajın aşağı çekilmesi söz konusu olur. Hatta seçim bölgelerinin daraltılması, iki ya da üç milletvekilinin seçileceği bölgeler haline getirilmesi tartışılır. Ama yeni anayasa hazırlanmasında olduğu gibi seçim sisteminin değiştirilmesi de bir süre sonra gündemden çıkar, unutulmaya terk edilir. Toplumun isteğine karşı duramayan siyasiler seçim yasasını tartışmaya açmakla birlikte bir mutabakat sağlayamadıkları için gündemden konuyu düşürürler. Toplum hem darbe anayasalarından hem de aynı anlayışın ürünü olan seçim sistemi ve özellikle de yüzde 10 barajından rahatsızdır ama siyasiler toplumdan gelen bu isteğe net bir karşılık vermeyerek aynı duyarlılığa ve rahatsızlığa sahip olmadıklarını göstermektedirler.
Son olarak özellikle MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin açıklamaları ile yeniden gündeme gelen yeni anayasa ve başkanlık sistemi tartışmaları ile birlikte seçim sisteminin de ele alınması gerekiyor. Gerçi Bahçeli’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmesinin ardından medyaya yansıyan haberlere bakıldığında başkanlık sistemi üzerinde belli bir mutabakatın olmadığı, iktidar partisinin hazırlayıp sunacağı yeni anayasa ve başkanlık sisteminin esaslarını görmeleri gerektiği yaklaşımı başlangıçta yeni anayasa oluşturulması ve başkanlık sistemine geçilmesi konusunda ciddi bir mutabakat oluştuğu görüntüsünü büyük ölçüde ortadan kaldırmış görünüyor. Bu arada idam cezasının yeniden getirilmesi yönündeki toplumsal isteğinde AK Parti-MHP birlikteliği ile Meclis’ten kolayca geçmeyeceği de görülüyor. Çünkü Bahçeli idam cezasının yeniden gelmesini Öcalan’a da uygulanması şartına bağlamış. Hâlbuki Öcalan’ı yakalayıp Türkiye’ye teslim edenler ve arkasından imzalanmış olan ulusları sözleşmeler sebebiyle idamın yeniden getirilmesi ve Öcalan’a uygulanması zor görülüyor. Ancak, bu engeller aşılıp yeni anayasa ve idam cezasının kabul edilmesi söz konusu olacak ise özellikle seçim sisteminin başkanlık sistemi ile birlikte düzenlenmesi önem taşıyor. İstikrar adına toplumun önemli bir kesiminin Meclis’te temsil edilmemesi anlamına gelen yüzde 10’luk baraj uygulaması başkanlık sistemi ile de aynen sürdürülecek olursa ciddi sıkıntılar söz konusu olabilir. Eğer Meclis’in denetim görevini tam olarak yapması isteniyorsa, seçim sisteminde önemli değişikliklere ihtiyaç vardır. Bunun başında da barajın düşürülmesi geliyor. Başkanlık sistemi ile birlikte akla gelen bir başka husus ise milletvekili listelerinin hazırlanmasında şimdiye kadar uygulanmakta olan parti genel başkanlarını listelerin tek belirleyicisi konumuna getiren uygulamaya da son verilmesi gerekiyor. Gerçi, başkan adaylarının adayı olacakları parti ile ilişkileri nasıl düzenlenecek, parti ile ilişkisi fiilen ve hukuken kesilecek mi yoksa kesilmiş gibi görünüp listelerin ve parti organlarının belirlenmesinde şimdiye kadar olduğu gibi tek söz sahibi genel başkanlar ya da partisi ile ilişiği hukuken kesilmiş olsa da fiilen devam eden kişilerin etkisi aynen sürecek mi Eğer başkanlık sistemine geçilmesine rağmen başkan ya da başkan adayı mensubu olduğu partinin tek belirleyicisi olacak, aynı zamanda yüzde 10 barajı sayesinde o parti Meclis’te tek başına çoğunluğa sahip olacaksa Meclis’in denetim görevini nasıl yapacağının bugünden düşünülmesi gerekiyor. Çünkü başkanlık sisteminin sigortası tek ya da çift Meclis sayesinde denetim mekanizmasının sağlıklı işlemesidir. Eğer, şu ya da bu şekilde Meclis denetimini yapamaz hale gelirse/getirilirse o zaman ortaya çıkan sistemin adı başkanlık değil, tek adamlık olur. İstikrar gerekçesiyle darbe dönemlerinde yüzde 10 gibi yüksek bir baraj gündeme geldi, toplumun tüm kesimlerinin Meclis’te temsil edilmesi engellendi. Şimdi bir de aynı Meclis denetim bakımından etkisiz hale getirilecek olursa istikrar sağlanacak derken ortaya tam bir karmaşa çıkabilir. Bu bakımdan başkanlık sistemine evet derken, muhtemel mahzurları önleyecek adımların atılmasını gerekli görüyoruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi