Irak ve Suriye’de Batı silahları ve askerleri
İçeride ve çevremizde birbirini takip eden can sıkıcı olaylar ve akan kan sebebiyle oturup sakin sakin düşünemiyoruz. Aslında içeride yaşadığımız ekonomik ve sosyal olayların da dış kaynaklı olduğu düşünüldüğünde ülkemize yönelik Haçlı ittifakının entrikaları sebebiyle iç meselelerimizi inceleyip araştırarak köklü çözümler bulma ve uygulamaya koyma imkânı bulamıyoruz. Bu durum siyasi iktidarın da yönetme işini kolaylaştırıyor. Türkiye’nin uzun yıllardan beri öncelikli konusu yeni sivil, özgürlükçü bir anayasa yaparak darbelerin izlerini silip atmaktı. Ne var ki, geçen 14 yıl boyunca yeni bir sivil anayasa hazırlanacağı söyleniyor olmasına rağmen anayasa değişiklikleri ile mesele kapatılma yoluna gidildi. Gelinen noktada yeni anayasa tamamen gündem çıkartılarak iş başkanlık sistemine bağlandı.
Bu arada PKK terör örgütü dış kaynaklı olarak meydana sürüldü ve 34 yıldır insanımızın canı yanıyor. Tüm kaynaklarımız bu yolda tüketiliyor. İster istemez ülke terör ile mücadele ederken yani, insanlarımızın hayatı söz konusu iken diğer konuları gündeme getirmek, gündeme getirilse bile üzerinde millet olarak topyekûn düşünmek ve çözüm aramak mümkün olmadı/olmuyor. Kısacası, ülkenin temel sorunlarına bu dış kaynaklı meseleler sebebiyle sıra gelmedi.
Bunlar yetmiyormuş gibi Irak’ın içine sürüklendiği karmaşa ve otorite boşluğu ve ardından Suriye’de başlayan/başlatılan iç çatışmalar ve buralarda meydana sürülen bir takım terör örgütleri ister istemez tüm dikkatimizi bu yöne çevirmemize sebep oldu. Çünkü iki komşu ülkede yaşananlar bizi doğrudan ilgilendiriyor ve bize yansımaları oluyor. Irak’ta PKK terör örgütünün karargâhının bulunması, ardından IŞİD denen terör örgütünün burada harekete geçerek ülkenin büyük bir bölümünü denetimi altına alması, ardından Suriye’deki gelişmeler sonucunda kısa sürede milyonlarca insanın ülkemize sığınmasına yol açtı.
Irak ve Suriye’de yaşananları bu ülkelerin iç meselesi olarak nitelendirmenin doğru olmayacağına vurgu yapmak isterim. Çünkü Irak’taki otorite boşluğunun yol açtığı çatışmaları sadece bu ülkede yapılan bir takım yanlışlardan kaynaklandığını söylemek eksik bir değerlendirme olur. Irak’ın işgalinde Batılı ülkelerin birlikte hareket ettiğini, Irak’ın zenginliklerini paylaşmak için ortak hareket ettiklerini söylemek yanlış olmaz. Ardından Suriye’de yaşananlar da Irak’taki gelişmelerin bir devamı olarak ortaya çıkmış oldu. Suriye’den gelen haberlerde Özgür Suriye Ordusu Genelkurmay Başkanı Ahmet Beri’nin, “Halep’te 16 ülke ile savaşıyoruz” değerlendirmesi bir gerçeğe dikkat çekerken, yine PKK’nın, Suriye’deki uzantısı PYD’nin elinde Batı’nın silahlarının bulunduğu, bir adım daha atarsak aynı zamanda NATO silahlarının terör örgütlerinin elinde bulunduğu haberleri geliyor. Kısacası, Irak ve Suriye’de savaşanlar sadece bu ülkelerdeki farklı grupların çatışmasından ibaret değil. Bu ülkelerde çeşitli gruplar içinde dünyanın çeşitli ülkelerinden militanlar savaşıyorlar. Ya da Batılı ülkeler doğrudan askerleri ile çatışma alanında yerlerini alıyorlar. Bunlar da yetmiyor terör örgütlerine silah veriyor ve bunların eğitimini yaptırıyorlar. Kısacası Irak ve Suriye’de yaşananları sadece bu iki ülkenin iç sorunlarının yansıması olarak nitelendirmek doğru olmaz.
Terör örgütlerinin arkasında artık açıkça görülen ve bilinen dış ellerin kırılması gerekiyor. Bu eller kırıldığı takdirde terör örgütlerinin uzun ömürlü olması mümkün değildir. Terör örgütleri çatışma alanının dışına itildiği takdirde Irak ve Suriye’de barışı sağlamak kolaylaşacaktır. Çünkü barışın önündeki engel kendilerini barış havarisi olarak takdim eden Batılı ülkelerdir. Buna isterseniz Haçlı ittifakı da diyebilirsiniz. Şunu da hemen belirteyim ki, Batılılar bölgemize özgürlük, demokrasi ve barış getirmekten vazgeçtikleri ya da vazgeçirildikleri takdirde Müslümanlar kendi aralarında barışın yolunu bulmakta zorlanmayacaklardır. Varlıklarını kardeşçe kullanabildikleri takdirde İslam dünyasında huzur ve refah hâkim olacaktır ama Haçlı ittifakının sömürüsü son bulacaktır. Bunun için Irak ve Suriye’de yabancı askerler savaşıyor ve çatışan tarafların elinde Batı’nın silahları var.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.