Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

Yola Esad ile mi devam edilecek?

Yola Esad ile mi devam edilecek?


Suriye’de çatışmaların son bulması için varılan ateşkes anlaşmasının kalıcı olmasını, akan kanın durmasını, ülkelerini terk etmek zorunda kalmış Suriyelilerin memleketlerine dönebilmelerinin önünün açılmasını gönülden arzu ediyoruz. Ateşkes anlaşması ile yeşeren umudun kalıcı olması dileğimizdir. Bu anlaşma Suriye’de kalıcı barışı sağlayacaksa bunda katkısı olan tüm taraflar hayırlı bir işe katkı vermiş olacaklar. Gelinen noktada olaya doğrudan müdahil olan iki ülke Rusya ve Türkiye ortada görünüyor. Buna karşılık Suriye’yi Rusya’nın, ılımlı muhalifleri ise Türkiye’nin temsil ettiği gibi bir görüntü ortaya çıkıyor. Başlangıçta Rusya, Türkiye ve İran arasında varılan mutabakata rağmen son imzada İran niçin taraf değildir, sorusunun net bir cevabı yok. Ancak İran’ın anlaşmada devre dışı bırakıldığını düşünmek de yanlış olur. Suriye’de gelinen son durumda ABD’nin durumunun ne olduğu ise tamamen belirsiz. Eğer, ABD barış anlaşmasına kendi isteği ile katılmamış ise başka planları var demektir. Yok eğer ABD’nin de içinde bulunduğu bir ateşkes anlaşmasından sonuç çıkmayacağı düşünülerek özellikle devre dışı bırakılmış ise böyle bir anlaşmadan kalıcı bir barışın çıkmasını beklemek biraz hayalcilik olur,
Bu köşede iki gündür dikkat çekmeye çalıştığım gibi ABD, bölgemizdeki terör örgütleri eliyle ortalığı karıştırmaya devam edecektir. ABD’nin Ankara Büyükelçisi ile, Dışişleri ve Savunma Bakanlığı sözcülerinin açıklamalarına bakıldığında ABD bölgeden çekilmeye niyetli değildir. Hatta özellikle terör örgütleri ile yakın ilişkisine yönelik eleştirilerden rahatsız olduğu görülmektedir. Diyebiliriz ki, ABD’nin terör örgütlerine verdiği desteğin dile getirilmesinden canı sıkılmaktadır. Aleni olarak PYD ve PKK’ya silah göndermesi, öte yandan 15 Temmuz darbe girişiminin ardında ABD’nin olduğu kesinleşmiş iken bu hususların ifade edilmesinden rahatsızlık duyması tam bir küstahlıktır. Belli ki ABD, bölgeye yönelik planlarının hayata geçirilmesinde bir hayal kırıklığı yaşamaktadır. Bunu da kendi politikalarının yanlışlığı ile izah etmek yerine Türkiye’nin kendini koruma refleksine bağlı olarak Rusya ile yakınlaşması etkili olabilir. ABD açısından hiç hesapta olmayan Türkiye, Rusya ve İran yakınlaşması da ABD’nin Suriye’ye yönelik hedeflerinde başarısız olmasına yol açmış olacak ki, birdenbire özellikle Rusya ile Türkiye arasında imzalanan ateşkes anlaşmasının ardından 35 Rus diplomatı ABD seçimlerine müdahale ettiği bahanesiyle sınır dışı etme kararı almış olması da ABD’nin Suriye’de savaşın devam etmesinden yana olduğunu gösterdiğini söylemek yanlış olmaz.
Bu tespitlerin ardından Suriye’de çatışmalar başladığında ABD’nin çizgisinde saf tutulması, ilk günden itibaren Esad’ın bir iki ay içinde iş başından uzaklaştırılacağının sanılması bugün geriye dönüp bakıldığında bir yanlış adım ya da bir yanılgı olarak ortaya çıkıyor. Çünkü Rusya ile varılan ateşkes mutabakatı artık Türkiye’nin de Esad’sız bir Suriye düşüncesinden vazgeçtiğini gösteriyor. Böyle olunca insan, “Madem bunca çatışmanın, bunca can kaybının ardından Esad’a evet denecekti ise bunca yıl niçin ABD politikalarının peşine takıldık?” diye sormadan edemiyor.
Hemen belirteyim ki, dış politikada sürekli düşmanlıklar ve dostluklara yer yoktur. Kısacası, ülkelerin dışı politikalarını çıkarlar belirler. Bu bakımdan geleceğe dönük yanlış değerlendirmeler yapmaktan mümkün olduğu kadar kaçınmak gerekir ama bizim çizgimiz budur diyerek tüm zararlarına rağmen belli bir çizgide ısrar etmenin de anlamı yoktur. Meseleye Suriye, Irak ve Türkiye planında baktığımızda yıllardan beri ABD’nin bölgemize yönelik hedeflerinin bölge ülkeleri ve özellikle de ülkemiz aleyhine olduğu çoktan görülmüştü. Buna rağmen nedense Suriye konusunda da Irak’a benzer yanlışlar yapıldı. Bir bakıma ABD politikalarına destek verildi. Ne var ki, ABD Büyük Ortadoğu Planı’nın uygulamasında ülkemizi değil terör örgütlerini tercih ettiğinin gizlenemez boyuta gelmesi ister istemez politika değişikliğine yol açmış, başlangıçta Esad karşıtlığı, Esad’ın bir an evvel iş başından uzaklaştırılmasına bina edilirken gelinen noktada yola Esad ile devam edilmesi gündeme gelmiştir. Esad’ı anlaşmada Rusya’nın temsil ediyor olması bu görüntüyü değiştirmiyor.
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi