“Gölge etme başka ihsan istemem” şeklinde Diyojen’e atfedilen bir söz vardır. Yılbaşı gecesi İstanbul’da meydana gelen saldırısının ardından ABD Başkanı Obama’nın yaptığı açıklama bana bu sözü hatırlattı. Obama açıklamasında olayı kınarken, ‘Türk yetkililer isterlerse soruşturmada destek verebiliriz’ demiş. Yani olaya vakit geçirmeden tepki vermekle kalmamış, olayın araştırmasında yardımcı olabileceklerini de ifade etmiş. Şimdiye kadar böylesine olayın hemen ardından sıcağı sıcağına pek bir açıklama yapılmamıştı. Ne var ki, açıklamalar terörün sona erdirilmesi için yeterli olmuyor. Terörün kökünü kazımak için bu örgütlerin kaynağında kurutulması gerekiyor. Irak, Suriye ve Türkiye’ye yönelik faaliyet gösteren terör örgütlerine ise ABD ve AB ülkelerinin kaynaklık yaptığı, onlara zemin hazırladığı bilindiğine göre yayınlanan mesajlar terör örgütlerinin destekçilerinin aklanması, temize çıkarmasına yetmiyor, açıklamalarda yasak savma kabilinden kalıyor… Açıklamanın samimiyetini ölçecek bir gücümüz yok. Samimi olduğunu kabul etmek gerekir. Ancak, olayın arkasındaki gücün tespiti konusunda Türk yetkililerin gereken bilgi ve beceriye sahip olduklarında kimsenin şüphesi olmaması gerekir. Bu bakımdan Türkiye’nin ABD’nin soruşturmada vereceği desteğe ihtiyacı yoktur. Eğer ABD gerçekten özellikle ülkemize yönelik terör olaylarından rahatsızlık duyuyorsa terör örgütlerine verdiği desteği kessin yeter. Artık herkes biliyor ki, özellikle ABD bölgemizde terör örgütleri eliyle vekalet savaşları yürütüyor. Başta ülkemiz olmak üzere Irak ve Suriye’yi köşeye sıkıştırmaya çalışıyor. Kaldı ki, sadece bölgemizde değil, dünyanın neresinde olursa olsun terör örgütlerinin dış destek olmadan uzun ömürlü olamayacağını bilmeyen kalmadı. Bu bakımdan terör örgütlerini etkisiz kılmak ve terör olaylarının kökünü kazımak için öncelikli olarak sömürgecilerin bu örgütlere verdikleri desteği kesmeleri gerekiyor.
 
Böyle yaparlarsa her olayın ardından hem mesaj yayınlamaktan kurtulurlar hem de bir taraftan terör örgütlerine destek verirken, her olayın ardından sahte göz yaşı dökmelerine, ayrıca ikide bir terör örgütlerine destek vermiyoruz açıklaması yapmalarına da gerek kalmaz. Artık ABD ve koalisyon ortaklarından bahsederken dostluk ve müttefiklikten söz etmenin anlamı kalamadığı için, dostça davranmalarını beklemek yerine, yüksek sesle , “Gölge etmeyin başka ihsan istemeyiz” diye konumlarını hatırlatmak gerekiyor.
 
Hatırlatmak istediğim bir başka husus ise, bölgemizde faaliyet gösteren terör örgütleri ile içli dışlı olmuş ABD ve diğer ülkeler gerçekten terör olaylarından rahatsızlık duyuyorlarsa terör eylemi gerçekleşmeden istihbarat örgütleri yoluyla edindikleri bilgileri Türkiye’ye aktarmaları çok daha yararlı olur. Olay meydana geldikten, pek çok insan hayatını kaybettikten sonra taziye mesajı yayınlamak timsahın göz yaşından öte geçmiyor. Ve bu iki yüzlü tavırları da artık bırakın bu ülkeyi yönetenleri sıradan vatandalar bile yutmuyor.
 
Bir yandan terör örgütlerini kendilerine dost edinip, arazide vurucu güç olarak kullanıp, öbür yandan kafalarına koydukları planı hayata geçirebilmek için kullananların yaşanan katliamların ardından söyleyecekleri hiçbir sözün manası yoktur. Çünkü onlara düşen söz değil, eylemdir. Bu eylem ise terör örgütlerine verdikleri desteği kesmektir. İsterlerse yine terör örgütleri ile dostluk ilişkilerini sürdürebilirler ama o zamanda katliamlardan üzüntü duyuyormuş gibi sahte tavırlar sergilenmelerine gerek yoktur. Kendilerini çok akıllı zannediyor olabilirler ama kimse de aptal değildir.
 
Irak ve Suriye’de yaşananların sorumluları onlar olduklarına göre, bu iki ülkede yıllardan beri akan kanın haddi hesabı kalmamış, milyonlarca insan hayatını kaybetmiş, milyonlarcası da yurtlarını terk etmek zorunda kalmışladır. Tüm bunların sorumlularının soruşturmada destek vermek istemeleri ve bu talebe kanmak demek akan kanın daha da artması anlamına gelecektir. Kısacası, bölgemizden elinizi çekin, biz kendimize yeteriz. Çünkü sizin dostluk ve yardım anlayışınız kan ve göz yaşı, ülkelerin bölünüp parçalanması anlamına geliyor.