Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

May, ABD ile Türkiye arasında arabulucu mu?

May, ABD ile Türkiye arasında arabulucu mu?


AVRUPA Birliği’nden çıkmaya hazırlanan İngiltere’nin başbakanı May’in ABD ziyaretinin hemen ardından soluğu Türkiye’de alışı acaba sadece İngiltere ile Türkiye arasındaki ilişkileri geliştirmeye, ticaret hacmini artırmaya mı yönelik? Ziyaretin açıklanmayan gündeminde Türkiye’nin AB ile giderek bozulan ilişkileri ve özellikle de ülkemiz kamuoyunda ABD aleyhine gelişmelerin rolü var mı? Bir başka ifade ile Türkiye’nin terörle mücadele, Irak ve Suriye’deki olaylara NATO’nun müdahil olmaması, gelişmeleri sadece seyretmekle yetinmesi sebebiyle ister istemez giderek İslam dünyasında ABD ve NATO aleyhtarlığının artmasının etkisi var mı? Bunun da ötesinde İngiltere’nin AB’den ayrılması ile gerek NATO içinde, gerek bölgemize yönelik ABD politikalarında etkin rol alacağının bir işareti olabilir mi? Hatta giderek etkisini yitirmiş olan sadece ABD’nin İslam dünyasına yönelik planlarının uygulanmasında yardımcı unsur olarak görev üstlenmiş NATO’ya İngiltere, Türkiye ve ABD arasında varılacak bir mutabakat ile yeni bir fonksiyon mu yüklenecek?
 
Tüm bu soruları sıralamaktaki maksadım, olayın görünen ve gösterilen boyutu ile yetinmemek gerektiğine dikkat çekmektir. Çünkü emperyalist güçler sahip oldukları enformasyon ağı ile dünya kamuoyunu genellikle istedikleri gibi şekillendirmekte ve yönlendirmektedirler. Bu arada asıl amaçlarını da gizleyebilmektedirler.
 
İngiltere Başbakanı May’inTrump’ın seçilmesinin ardından tebrike giden ilk devlet temsilcisi olması, hemen ardından soluklanmaya bile gerek duymadan Türkiye’ye gelmesinin sıradan bir ziyaret olarak algılanması yanılgıya sebep olabilir. Çünkü İngiltere’nin AB’den çıkma kararı almadan önce de ABD’nin AB içindeki ileri karakolu görevi yaptığı düşünülürse bu ziyaretin üzerinde biraz daha fazla durulması gerektiğini akla getiriyor. Bu arada, İngiltere’nin AB’den çıkma kararını ABD’den bağımsız ve habersiz hayata geçirmeye çalıştığını düşünmek de eksik bir değerlendirme olur. Özellikle İslam dünyasına yönelik ABD’nin uygulamaya çalıştığı birtakım senaryolar ve planların arkasında İngiltere’nin olduğu, uzun süre İslam dünyasını tek başına işgal; bölüp parçalayarak şekillendiren İngiltere’nin bu planlarının uygulanmasını İkinci Dünya Savaşı’nın ardından ABD’ye devrettiği düşünülecek olursa AB’den çıkma kararı almış bir İngiltere’nin koşarak ABD’ye gitmesi ve orada yaptığı görüşmelerin ardından Türkiye’nin nabzını tutmak için ülkemize gelmiş olabileceğini düşünmek yanlış olmaz sanıyorum. Bu bakımdan ABD’nin yeni yönetiminin İslam dünyasına yönelik planlarının hayata geçirilmesinden önce Türkiye’nin nabzı tutuluyorsa çok dikkatli olunması gerekir. Çünkü Trump’ın gelişinin ardından Filistin davasının önemli isimlerinden 1948 Filistin İslami Hareketi Başkanı Şeyh Raid Salah, İsrail’in Filistin topraklarındaki işgali hızlandırdığına dikkat çekmiş ve, “Trump’ın son açıklamaları Kudüs’ün işgalini meşru hale getirme çabasıdır. Bu uluslararası bir suçtur. Müslümanlara yönelik tehdittir” diyerek, bir tehlikeye dikkat çekmiştir. Aynı günlerde İsrail’in NATO’da temsilcilik açması ile bu işgalci devlet adeta NATO kalkanına alınmış olması da birlikte düşünüldüğünde Trump’ın Filistin ve İslam dünyasına yönelik tehlikeli bir planı uygulamaya çalıştığını söylemek yanlış olmaz. Bu bakımdan İngiltere Başbakanı May’in ziyareti sırasında ifade edilen ilişkilere yeni bir boyut kazandırılmak ve NATO’nun eskiye göre daha işlevsel hale getirilmek istenmesinin anlamının doğru okunması gerekiyor. Bu arada Almanya’nın NATO’da görev yapan 40 rütbeli askerin sığınma talebini kabul etmesi, aynı günlerde Yunanistan’ın 8 darbeciyi Türkiye’ye iade etmeyeceğini açıklaması birlikte değerlendirildiğinde görünen husus Haçlı ittifakı Türkiye ve Müslümanlar aleyhine hareket geçmiş durumdadır. Bu harekete karşı koymak için birinden öbürüne gitmek, yani bir haçlıyı diğer haçlıya karşı kullanmayı düşünmek yerine artık İslam Birliği’ni yüksek sesle telaffuz etmenin zamanı gelmiştir, hatta geçmektedir.
 
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi