Bölüyor, yok ediyor, yutuyor

Bölüyor, yok ediyor, yutuyor

Tabii ki terörist devlet ABD'den bahsediyoruz. Bu tutumun en çarpıcı örneğini İran İslâm Devrimi sırasında gördük ve yaşadık. O zamanlar Ayetullah Humeyni'yi içerden vurdurarak bertaraf etmek mümkün değildi. ABD bunu denedi. Tahran'daki ABD Büyükelçiliği'nde bulunan ve diplomatik dokunulmazlıkları olan, bir kısım Amerikan vatandaşı tutuklandı. İşledikleri siyasi suçlardan dolayı yargılanacakları ilan edildi. ABD kendi vatandaşlarını bile kurtaramadı. Yıllarca ABD'nin Ortadoğu jandarmalığını yapan Türk düşmanı Şah Rıza Pehlevi ailesi ile birlikte İran'dan kaçmıştı. ABD kendisine yüz vermedi.
Yıllarca kullandığı o sadık adamını, Amerika'dan kovdu. Pehlevi, yeryüzünde ölecek yer arıyordu. Mısır'ın başında kendisi gibi Enver Sedat adında bir ABD uşağı daha vardı. Pehlevi'yi ülkesinde misafir etti. Şah orada öldü. Enver Sedat da her vatan haini gibi İslâm düşmanı idi. Bir milli bayramdaki resmi geçitte kendi subayları tarafından makineli tüfeklerle öldürüldü. Subayların İhvan-ı Müslimin'den oldukları söylendi. Daha kim oldukları bilinmeden, onlar da darağacında can verdiler. Enver Sedat'tan sonra, Hüsnü Mübarek Mısır Devlet Başkanlığına getirildi. Onun Saddam'dan da, Pervez Müşerref'ten de daha sadık ve fakat daha akıllı bir ABD dostu olduğu herkes tarafından biliniyor.
Hüsnü Mübarek bugüne kadar ayakta duruşunu, şuurlu Müslüman liderlerin nefretlerine ve muhalefetine rağmen, el altından İsrail'le iyi geçinmesine borçludur. Tabii ki biz bunu kınamıyoruz. Demek ki Mısır'ın milli menfaatleri öyle yapmasını gerektiriyormuş.
Türkiye olarak biz de İsrail ile dostuz. Bugüne kadar hafif yollu sömürülmekten başka bir zararlarını görmedik. Ecdadımız da Yahudilere çok yardım etmişti. Hitler zulmü zamanında, yeni devletimiz de onlara el uzattı. Yahudilerle dostluğumuz yeni değildir. Buna rağmen biz İsrail'in Filistinli mazlum kardeşlerimize soykırım uygulamasına şiddetle karşıyız. Aynı zulmü, Filistin, ya da başka bir İslâm devleti Yahudilere uygulasaydı, biz ona da şiddetle karşı çıkardık. Elhamdülillah Müslümanız. Babamız dahi olsa zalimi asla alkışlamayız.
Bugüne kadar ABD'ye uşaklık yapanların hepsinin sonu hüsran oldu. Molla Mustafa Barzanî, Şah Rıza Pehlevî, Saddam Hüseyin ve diğerleri hangi akibete sürüklendilerse Karzaîler, Talabanî'ler, Mesut Barzanî'ler de aynı akibete uğrayacaklardır. Şimdilik sıra Pervez Müşerref'te. çok yakında sıra öbür uşaklara da gelecektir.
“Bu köşede kaç defa yazdık. Kürt kardeşlerimizin güya haklarını savunanlar, onlara en büyük kötülüğü yapıyorlar” dedik. Kürt kardeşlerimiz, maalesef, dinsiz, imansız, akılsız ve yeteneksiz liderlerin peşinden sürüklenmek isteniyor. Bu herifler Türkiye'deki terörü ve bölücülüğü destekliyorlar. Bazı beyanları ile Kürt kardeşlerimizi manen de bizden koparmaya çalışıyorlar. "Kürtlerin Müslüman olmadıklarını, Zerdüşt olduklarını" açıkça söylüyorlar. Akılları sıra, halkımızın hâlâ peygamber ocağı dediği şanlı ordumuza da yağ çekip yalakalık yapıyorlar. "Laikçi düşüncede ordu ile bareberiz" diyorlar.
Ordumuz Atatürkçüdür. Atatürk "Ne mutlu Türküm diyene" demişti. ülkemizde Kazıklı Voyvoda mı var ki, bunlar, "Müslümanız ve de Türküz" diyemiyorlar? Kürtlere en büyük kötülüğü yapıyorlar. Kürt kavminin yeryüzünden silinmesini istiyorlar.
Bağımsız bir Kürt devletinin kurulmasını ne Suriye, ne İran, ne de Türkiye ister. O ülkelerde oturan yerli Kürtler de istemiyor. Şu anda paramparça edilmiş Irak'taki Şiiler, Sünniler, Türkmenler, Araplar bile istemiyor. İsrail'in sempatisi ile ABD'nin uzaktan desteği, ayakta kalmalarına yetecek mi? Bağımsız Kürdistan(!) bir haçlı oyunudur.
Dünkü yazımızda İçişleri eski Bakanı, kadim dostumuz sayın Abdülkadir Aksu'nun Doğu’yu, Güneydoğu’yu ve bütün Türkiye'yi kucaklayacak yeni bir parti kuracağını duyduğumuzu söylemiştik. Tahkik ettik. Doğu’daki güvenilir dostlarımız, öyle bir şey duymadıklarını söylediler.
Dün yazmıştık. Sayın Aksu, dinine, devletine yürekten bağlı çok zeki ve akıllı bir insandır. Evvela bu safhada parti kurmanın din, devlet ve millet düşmanlarının ekmeğine yağ süreceğini herkesten çok daha iyi bilir. öyle bir teşebbüste de bulunmaz. Bu da çok hayırlı olur inşallah. Selam, sevgi, saygı ve dualarımızla...

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi